Usta Gazeteci Celal Başlangıç hayatını kaybetti

    Usta gazeteci Celal Başlangıç, bir süredir tedavi gördüğü Almanya’nın Köln kentindeki üniversite hastanesinde gece saat 01.15’te hayatını kaybetti.

    Usta gazeteci Celal Başlangıç,

    Çewlik.net – Gazeteci Celal Başlangıç, bir süredir tedavi gördüğü Almanya’nın Köln kentindeki hastanede hayatını kaybetti.

    Celal Başlangıç, özellikle 90’lı yıllarda Güneydoğu’daki hak ihlallerine ilişkin cesur haberleriyle tanındı. Şırnak’ın Cizre İlçesi Yeşilyurt Köyü’nde köylülere askerler tarafından dışkı yedirildiğine ilişkin Cumhuriyet gazetesinde yayınlanan haberi ile hafızalara kazınan Başlangıç, hazırladığı haber dosyaları ve söyleşilerle Türkiye basın tarihinin en önemli gazetecileri arasına girdi.

    Celal Başlangıç, 1956 yılında İstanbul’da doğdu. Ege Üniversitesi Gazetecilik ve Halkla İlişkiler Yüksek Okulu’ndan 1978 yılında mezun oldu. Gazeteciliğe 1975 yılında Ege Ekspres gazetesinde başladı. Daha sonra sırasıyla Demokrat İzmir (1977) ve Politika (1979) gazetelerinde çalıştı. 1981 – 1984 yılları arasında Cumhuriyet gazetesinin Adana Bölge Temsilciliği, İç Politika Servis Şefliği, Yazıişleri Müdürlüğünü yaptı. Evrensel gazetesinin kurucu genel yayın müdürü oldu. Radikal gazetesinin kurucuları arasında yer aldı. Başlangıç, T24, Gazete Duvar, bianet, Haberdar gibi yayın organlarında yazdı. Çok sayıda gazetecilik ödülü sahibi olan Başlangıç’ın Kanlı Bilmece, Hayatın Rengi Gökkuşağı, Hayata Söylenmiş Şarkılar, Korku Tapınağı, Trilye’den Yusufeli’ne Adatepe’den Derik’e Hayat Ağacıyla Yaşayanlar isimli kitapları bulunuyor. Başlangıç, gazeteci Ayşe Yıldırım ile evliydi.

    Gazeteciliğe adanan hayat

    Hak temelli gazeteciliğin Türkiye’deki öncülerinden olan Başlangıç, siyaset ve medya üzerine yazdığı eleştirel yazıları ile de demokrasi ve basın özgürlüğü mücadelesinin önemli isimlerinden biriydi.

    90’lı yıllarda olduğu gibi 15 Temmuz 2016 darbe girişiminden sonra ilan edilen OHAL dönemindeki karanlıkta da gazetecilikte ısrar eden Başlangıç, KHK ile kapatılan Özgür Gündem Gazetesi ile dayanışma amacıyla 2016 yılında başlatılan bir günlük “Nöbetçi Genel Yayın Yönetmenliği” kampanyasına katıldığı gerekçesiyle 13 gazeteci ve yazar hakkında açılan davada yargılandı. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, 2019 yılında Başlangıç’a ‘propaganda’ suçundan 1 yıl 3 ay hapis cezası verdi. Daha sonra Yargıtay Başsavcılığı, davanın temyiz aşamasında 2022 yılında verdiği tebliğnamede cezanın bozulmasını isteyecekti.

    2017 yılının başında Almanya’ya giden Başlangıç, Türkiye’de kurma çalışmalarına başladığı Artı TV ve Artı Gerçek internet sitesini Almanya’da kurdu. Başlangıç, Artı TV’nin açılışında televizyon ve internet gazetesi çalışmalarını uzun bir süre önce Türkiye’de başlattıklarını belirterek, “Ancak siyasi gelişmeler, basına yönelik saldırılar nedeniyle bir anda kendimizi Köln’de bulduk” demişti.

    Başlangıç hakkında genel yayın yönetmeni olduğu gerekçesiyle Artı Tv de yer alan haber ve yazılar nedeniyle çok sayıda soruşturma açıldı. Pasaportu iptal edildi. Cumhurbaşkanı’na hakaret iddiasıyla başlatılan soruşturmada, adresi bilindiği halde hakkında yakalama ve tutuklama müzekkeresi düzenlendi.

    Gazetecilik faaliyetleri nedeniyle hakkında açılan keyfi davalar nedeniyle Türkiye’ye gidemeyen Başlangıç son olarak Artı TV’de program yapıyor ve Artı Gerçek’te yazıyordu.

    Bir döneme damgasını vuran haber: Köylülere dışkı yedirilmesi

    Yaptığı binlerce haber arasında en önemlilerden biri 1989’da Cizre’nin Yeşilyurt ilçesinde askerlerin köylülere dışkı yedirdiğine ilişkin haberdi. Cumhuriyet gazetesinde haberinin yayınlanmaması üzerine istifa edeceğini belirten Başlangıç, daha sonra haberinin manşetten girmesini sağlamış ve bu sarsıcı haber Kürt sorununun sembollerinden biri haline gelmişti. Başlangıç, ısrarlı takibiyle sorumluların ceza almasını sağladığı habere ilişkin Bianet’teki yazısında, şöyle demişti:

    “Aslında güvenlik güçlerinin, Kürt köylülerine ilk dışkı yedirme olayı değildi bu, ama olay gerçekleştikten hemen sonra, sıcağı sıcağın yazılan, uzun bir mücadele süreci sonucunda sorumlusunun mahkum edildiği ilk olaydı bu. Her ne kadar gerek ulusal, gerekse de uluslararası hukukta haberimizin doğruluğu tescil edilse de bugüne kadar verilen her brifingde hem Genelkurmay’ın koridorları, hem de kulaklarım çınladı hep ‘vatan haini’ diye.”