Çewlik.net Cumartesi Anneleri/İnsanları, kayıplarının akıbetini öğrenmek ve faillerin açığa çıkarılıp yargılanması talebiyle 1016 haftadır, her hafta eylem düzenliyor.
Anneler/İnsanlar, İstanbul’un Beyoğlu ilçesindeki Galatasaray Meydanı’nda yaptıkları eylemde bu hafta, 13 Eylül 1980 tarihinde Ardahan’ın Okçu Köyü’ndeki evinde gözaltına alındıktan sonra kaybedilen Kars Eğitim Enstitüsü öğrencisi Cemil Kırbayır’ın akıbetini sordu.
Cemil Kırbayır gözaltında kaybedildi
Kayıp yakınlarından Hayrettin Eren’in kardeşi İkbal Eren, burada yaptığı açıklamada, 12 Eylül Askeri Darbesi’nin en vahşi uygulamalarından birinin gözaltında kaybetmeler olduğunu söyledi. Bu dönemde ilk gözaltında kaybetme vakasının Kars’ta yaşandığını belirten Eren, şöyle konuştu:
“26 yaşındaki Kars Eğitim Enstitüsü öğrencisi Cemil Kırbayır, 13 Eylül 1980 tarihinde Ardahan’ın Okçu Köyü’ndeki evinden güvenlik güçleri tarafından gözaltına alındı.
8 Ekim tarihinden sonra, aile gözaltı merkezine gittiğinde, onlara “oğlunuz firar etti, bir daha onu sormaya gelmeyin” denildi.
Cemil’den bir daha haber alınamadı. Uzun bir süre sonra Erdoğan’ın talimatı üzerine meclis araştırma komisyonu kuruldu.
Cemil Kırbayır’ın gözaltındayken işkenceye maruz kalarak hayatını kaybettiği ve bedeninin, ölümüne sebebiyet veren kamu görevlilerince ortadan kaldırıldığı belgelendi ve Cemil Kırbayır’ın gözaltında kaybedildiği resmi olarak tescillendi. ”
Kırbayır’ın dosyası ‘zamanaşımı’ndan kapatıldı
Ancak iktidarın insanlığa karşı suçla yüzleşme cesareti gösteremediğini sözlerine ekleyen Eren, 10 yıl süren belirsizlik döneminin ardından dosyanın ‘zamanaşımı’ gerekçesiyle kapatıldığını kaydetti.
İnsan Hakları Derneği avukatlarının kararın kaldırılması ve şüpheliler hakkında kamu davası açılması yönündeki başvurularının da reddedildiğine dikkat çeken Eren, suçun faillerinin cezalandırılmadığına da vurgu yaparak şunları söyledi:
Berfo Ana’nın mirası
“Berfo Ana’nın ve kardeşini aramaktan vazgeçmeyen Fatma Kırbayır’ın bizlere mirası, yargı kararları ne olursa olsun, kayıplarımızı aramaya devam etmektir.
Bu mirasa sahip çıkacağız; Cemil’i ve kayıplarımızı aramaktan asla vazgeçmeyeceğiz. Kaç yıl geçerse geçsin, Cemil Kırbayır ve 12 Eylül işkencehanelerinde kaybedilenler için, tüm kayıplarımız için adalet istemekten, devletin evrensel hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan vazgeçmeyeceğiz.”
‘Adaletin adresi meçhuldür’
Gözaltında kaybedilen Cemil Kırbayır’ın abisi Mikail Kırbayır ise Türkiye’deki adalet sistemine dikkat çekerek, “Kars’tan adalet sarayına baktım. Dedim ki; bu topraklarda adalet de benim gibi 1402’liktir. Ancak benim ikametim belliydi; ama ne hazin ki adaletin adresi meçhuldür. Galatasaray Meydanı’ndaki taş da yardım ve yataklık yapamasın diye gözaltında. Hem kayıplarımızın akıbeti ortaya çıkarılana kadar hem de meydan özgürlüğüne kavuşana kadar burada olacağız” şeklinde konuştu.