Çewlik.net – Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Kadın Meclisi Sözcüsü Halide Türkoğlu, İstanbul’da katledilen kadınlara ilişkin Mersin Kadın Platformu ile birlikte açıklama yaptı. Türkoğlu, şunları söyledi:
“Son 24 saatte dört kadın katledildi. Ayşenur ve İkbal İstanbul’da vahşi bir şekilde katledildi. Mersin Mezitli’de Sonay katledildi. Diyarbakır Sur ilçesinde Bedriye katledildi. Son 24 saatte dört kadın katledildi ve katliamlar artarak devam ediyor. 22 yılda AKP iktidarının üretmiş olduğu politikalardan kaynaklı hayatlarımız gasp ediliyor, yaşamlarımız elimizden alınıyor.
Her gün katlediliyoruz. Sokaklarda katlediliyoruz, evlerde katlediliyoruz, fabrikalarda katlediliyoruz. Bulunduğumuz her yerde katliam ve tecavüzle yaşatmak gibi politikaları var. Onların istediği şekilde olmadığımızda saldırılarını daha da büyütüyorlar. Bakanlıkları bugün açıklama yaparken “vahim bir durum” diyor, “sıfır tolerans tanıyacağız buna” diyor.
Sanki 22 yıldır iktidar olanlar onlar değilmiş gibi. Kadın cinayetlerini artık bir kadın kırımına getirmiş olanlar onlar değilmiş gibi. Biz biliyoruz. Buradan tekrar isyanımızla teşhir ediyoruz. Biz bu politikalara geçit vermeyeceğiz. Her gün her aldıkları kararlarla kadın katliamlarında nasıl parmakları olduğunu anlatmaya devam edeceğiz.
İktidarın kutsal dediği ailede kadınlar katlediliyorsa orada kutsallık yoktur
Onlar her bakanlıklarıyla kadın katliamlarını, kadın yoksulluğunu, kadın tacizini ve tecavüzünü artırmak için uğraşıyorlar. İstedikleri bir mesele var. Bu ülkede kadınlar onların sınırları etrafında dolaşsın istiyorlar.
Aile içine sıkışsın istiyorlar. Aile içerisinde katledilsin ama sesini çıkarmasınlar. Buna itiraz eden kadınları da hapishanelere gönderiyorlar. Bir şekilde itaat etmemizi istiyorlar. İtaat etmeyeceğiz. İtaat etmeyeceğiz. İtaat etmeyeceğiz.
Kadınları katledenlere itaat etmeyeceğiz. Kadınları katledenlere geçit vermeyeceğiz. Faillerin kim olduğunu biliyoruz. Failler açık, belli zaten. Bir yandan erkekler öldürüyor, öldürmeyi kendinde hak olarak görüyor ama bir yandan da bu hakkı ona tanıyan devletin kendisi ve cezasızlık politikaları. Bu devletin üretmiş olduğu kadın düşmanı politikalar.
AKP iktidarı ne yaptı 22 yıl boyunca kadınları düşman gösterdi, kadınları hedef haline getirdi. Kadın özgürlüğünü ve eşitliğini savunanları hedef haline getirdi. Bu yüzden önümüze “kutsal aile” diye bir şey getirdiler. Evet, kutsal bir aile olabilir ama bu ailede kadınlar katlediliyorsa kutsallık yoktur. Bu ailede çocuklar istismara maruz kalıyorsa, kaybettiriliyorsa bu ailede kutsallık yoktur.
Bizim itirazımız da tam da burada. Biz kadınlar özgürlük ve eşitlik mücadelesini ele aldığımızda yaşam hakkını savunduk. Ama yaşam hakkımızı savunurken nasıl yaşayacağımıza da biz karar verelim istedik. Bunun mücadelesini büyütmeye devam ediyoruz.
Bu kadın düşmanı iktidar bir yandan yaşamlarımıza saldırırken, bir yandan katilleri koruyor. Bir yandan cezasızlık politikalarıyla adalet kurumunu erkek adalet durumuna getirirken, bir yandan da bedenimize saldırıyor. Nasıl doğuracağımıza, kaç çocuk doğuracağımıza karar vermek istiyoruz. Onları ne ilgilendirir? Haddiniz midir? Bu beden bizim bedenimiz. Kaç çocuk doğuracağımıza biz karar veririz, nasıl doğuracağımıza da biz karar veririz.
Tüm topluma buradan sesleniyoruz. Dün katledilen iki kadın aynı zamanda bu toplumdaki duyarsızlıktan dolayı da katledildi. Bir yandan iktidarın erkek egemen politikalarıyla buradan güç alanlar aynı zamanda bu toplumu derinden yozlaştırdı, savunmasız bıraktı.
Olayı görenler, faili bilenler bir şekilde müdahale etmiş olsaydı belki bu da olmayabilirdi. Belki engel olurduk. Ama bu yine de bu iktidarın yapmış olduğu politikalardan kaynaklanmaktadır.
Katledilen kadınlar isyanımızdır
Eğer bugün bu ülkede sokaklar, evler, çalıştığımız yerler güvensizse, tehlikeliyse; kamusal alanda ne kadınların ne çocukların ne farklı kimliklerin hiçbir güvencesi yoksa bu iktidarın düşmanlaştırıcı politikalarından kaynaklıdır.
Bu politikalar aynı zamanda bu ülkede yaşayan her bir bireyin de hayatına kast etmiş durumdadır. Bu duyarsızlık bir şekilde toplumda kutuplaştırma üzerinden günbegün büyümektedir. Kutuplaştıran siyaset aynı zamanda toplumun daha da duyarsız olmasına sebep olmaktadır. Ama ey AKP, ey katil erkekler, şunu çok iyi bilin:
Eğer sizin arkanızda devlet varsa biz kadınların da özgürlük ve eşitlik mücadelesi, kadın özgürlük mücadelesi vardır, kadın hareketleri vardır ve feminist mücadele vardır. Biz bunu savunmaya devam edeceğiz. Katledilen kadınlar isyanımızdır.
Bizler katledilen kadınların hesabını sormaya da kaybettirilen kadınların hesabını sormaya da çocuk istismarı ve tecavüzünün hesabını sormaya da kaybolan çocukların hesabını sormaya da devam edeceğiz. Kendi yaşamlarımızı, özgürlüklerimizi, eşitliklerimizi daha fazla büyütmek için daha çok isyan edeceğiz, daha çok öfkeleneceğiz, daha çok isyan var diyeceğiz, daha çok mücadele diyeceğiz. (HABER MERKEZİ)