Çewlik.net – Kürt sorununun çözümüne dair yapılan ‘yeni süreç’ tartışmaları sürerken MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’den PKK lideri Abdullah Öcalan için “Meclis’te DEM Parti grup toplantısında konuşsun” çağrısı geldi. Bahçeli, Öcalan’ın “örgütün lağvedildiğini” açıklaması karşılığında “umut hakkı” önerdi.
Bahçeli’nin çağrısının ardından ise CHP Genel Başkanı Özgür Özel’den “Kürtlere, Türkiye Cumhuriyeti devletinin sahibi olmayı teklif ediyorum” açıklaması geldi.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları da “Ortadoğu ve Türkiye’de barışın muhatabı İmralı’da ağır tecrit altında bulunan Abdullah Öcalan’dır. Kürt sorunun çözüm yeri Meclis’tir. Onurlu bir barış için inisiyatif almaya hazırız” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise “Cumhur İttifakı tarafından açılan tarihî fırsat penceresinin, kişisel hesaplara kurban edilmemesini ümit ediyoruz” ifadesini kullandı.
Uzatılan Elden Kayyım Çıktı
Tartışmaların ardından DEM Parti Milletvekili Ömer Öcalan, 43 aydır haber alınamayan Öcalan’ı ziyaret ettiğini açıkladı ve Öcalan’ın “Çözüm için hazırım” mesajı iletti. Öcalan’ın mesajının ardından gözler iktidar cephesine çevrilirken Mardin, Batman ve Halfeti belediyelerine kayyım atandı.
Kayyım atamalarına DEM Parti başta olmak üzere birçok siyasi parti temsilcisi tepki gösterdi. Atamaların ardından kentlerde halk kayyım protestolarına başladı. DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan da Mardin Büyükşehir Belediyesi önünde açıklama yaptı. Bakırhan açıklamasında “Bu yalancılar, bu inkarcılar, bu Kürdü, Türkiye halklarını reddedenler zannediyorlar ki Kürtler bu kayyımcılara, bu talancılara baş eğecekler. Çok iyi bilsinler ki Seyid Rıza ne yaptıysa, Şeyh Sait ne yaptıysa, Mazlumlar, Denizler, Sakineler ne yaptıysa Kürt halkı, Türkiye halkları da onların yaptıklarını yapacaktır” ifadelerini kullandı.
Dervişoğlu’nun DEM Parti’ye Tehdidi
İYİ Parti Genel Başkanı Musavvat Dervişoğlu DEM Parti’yi ve Bakırhan’ı hedef alarak şöyle konuştu:
“DEM Parti Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Atatürk’ün kurduğu partinin Genel Başkanı ile çıktığı otobüsün üzerinden, senaryosu izleyeni şaşırtmayan ucuz yapımdaki ‘Yangına benzinle koşan Eş Genel Başkan’ rolü gereği repliğinde diyor ki zat, ‘Şeyh Saitler, Seyit Rızalar, Sakineler ne yaptıysa onların yaptıklarını yapacağız.’
Buna verilecek cevabı da gayet iyi bilerek söylüyor: Ben o çok duymak istediği cevabı söyleyeyim kendisine: Cumhuriyet Devleti, Şeyh Saitlere, Seyit Rızalara ne yaptıysa, aynı muameleyi görürsünüz. Emin ol, yapılması gereken şey ne ise yapılır. Gereği yerine getirecek olanlar da işte tam buradalar. Karşımdalar, yanımdalar ve milyonlarcası ile arkamdalar.”
Baluken: Dikkate Almaya Değmez
Dervişoğlu’nun açıklamasını İLKE TV’de katıldığı programda değerlendiren eski HDP Milletvekili İdris Baluken, “Seçimlerde de niceliksel olarak çok ciddi bir yere tekabül etmeyen bir takım siyasi yapıların söylemleriyle uğraşmak, onları dikkate almak yerine bu barış iradesinin farklı toplumsal kesimlere nasıl anlatabiliriz, Kürt meselesinin çözümünün, Alevi meselesiyle ilgili, diğer halklar, inançlar, kimliklerle ilgili Türkiye’deki demokratik alanı rahatlatan unsurları nasıl daha fazla siyasallaştırabiliriz, bunun arayışına girmemizin gerektiği kanaatindeyim” dedi.
‘Bu Birliktelik Keşke Daha Önce Olsaydı’
Baluken, devamında şunları söyledi:
“Ben bu anlamda biraz gecikildiğini de düşünüyorum. Bugün kayyım uygulaması üzerinden ortaya çıkan birliktelikler keşke bu tartışmalar ilk başladığında ortaya çıkmış olsaydı. DEM Parti, CHP, Meclis’te İYİ Parti dışında kalan diğer siyasi partiler veya parlamento dışında diğer devrimci, demokrat, liberal, barış yanlısı siyasi kesimler, sivil toplum örgütleri, sendikalar, meslek örgütleri. Aslında bu kayyım uygulaması, hükümetin kendi siyasi gücünü tahkim etme politikasını beklemeden bir araya gelip bu barış iradesini sahiplenmiş olsalardı ve bu doğrultuda Meclis’e de bir takım somut öneriler, geçmiş dönemlerden de yola çıkarak bir takım mekanizmalar önermiş olsalardı belki de iktidar bileşenleri kayyımla ilgili bu kadar rahat davranamıyor olacaklardı.
Bu konuda mümkün oldukça bu iradeyi büyütmeye, mücadeleyi ortaklaştırmaya barışla ilgili talepleri iktidarın lütuf veya insafından kurtarmaya dönük arayışlara ihtiyaç olduğu kanaatindeyim. ”
İdris Baluken, Dervişoğlu’nun tehdidini değerlendirdi
🗨️”Seçim hezimeti yaşamış, insani değerlerle hiçbir bağı olmayan o yapıları dikkate alan bir siyaset geliştirmemeliyiz”
* Dervişoğlu, Tuncer Bakırhan’ı tehdit etmişti @idrisbaluken @dilekodabas_#Batman #Kayyım #Mardin… pic.twitter.com/l9wtXcE3hp
— İlke TV (@ilketvcomtr) November 6, 2024
(HABER MERKEZİ)