Nöbetçi Eczaneler
Çewlik.net – Cezaevi yönetimi İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) ağır hasta mahpuslar listesinde yer alan Sıddık Güler’in elektrikli sandalye talebini reddetti.
İskenderun T Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan Güler’in talebinin reddedilme gerekçesi ise, İdare ve Gözlem Kurulu tarafından “Hükümlünün kaldığı koğuşta ve Ceza İnfaz Kurumumuzda tekerlekli sandalye bulunmakta olup ihtiyacı olduğu takdirde kullanabilmektedir” olarak belirtildi.
1994’ten Bu Yana Mahpus
Hipertansiyon, kalp ve iltihaplı eklem romatizması gibi hastalıkları bulunan Güler, siyasi gerekçelerle verilen müebbet hapis cezası nedeniyle 1994 yılından bu yana mahpus.
Diyarbakır’da çıkan bir çatışmanın ardından 1994 yılında gözaltına alınan Güler, işkenceli gözaltından sonra “Ruhsatlı pompalı silahıyla çatışmaya katıldığı” öne sürülerek, dönemin Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM) tarafından müebbet hapis cezasına çarptırıldı.
Ağır İşkenceler Nedeniyle Yaşamını İdame Ettiremiyor
2000’li yıllarda tahliye edilen Güler, mahkemenin ‘yanlış infaz hesabı’ gerekçesiyle yeniden tutuklandı.
Türkiye’de birçok cezaevinde kalan Güler, gördüğü ağır işkenceler ve cezaevi koşulları nedeniyle tek başına yaşamını idame edemeyecek hale geldi.
İhtiyaçlarını Koğuş Arkadaşları Karşılıyor
29 Mart 2022 tarihinde talebi dışında Menemen R Tipi Cezaevi’ne sevk edildi.
İhtiyaçları koğuş arkadaşları tarafından karşılanan ve tekerlekli sandalyeye bağlı yaşayan Güler, 12 Ekim 2024’te “Tedaviyi kabul etmediği” gerekçesiyle yeniden İskenderun T Tipi Kapalı Cezaevi’ne sevk edildi.
Elektrikli Sandalye Talebi Reddedildi
Avukatı Mehtap Sert tarafından 24 Ocak’ta Güler’e elektrikli tekerlekli sandalye verilmesi talebiyle İskenderun Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvuru yapıldı.
Savcılık, elektrikli tekerlekli sandalye talebinin değerlendirilmesi için İskenderun T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü İdare ve Gözlem Kurulu Başkanlığı’nın toplanıp karar vermesini istedi.
29 Ocak’ta toplanan Kurul, Güler’in siyasi gerekçelerle verilen müebbet hapis cezasına değinerek, “12-10-2024 tarihinde Menemen R Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumundan tedavisinin bitmesi nedeniyle nakil olarak giriş yaptığı görülmüştür. Her ne kadar kendisine elektrikli tekerlekli sandalye verilmesi istenilmiş ise de Ceza İnfaz Kurumlarında Bulundurulabilecek Eşya ve Maddeler Hakkında Yönetmeliğin 12. Maddesinde ‘Hükümlüler; koğuş, oda ve eklentilerinde hekim raporuyla belgelendirilmek koşuluyla, sağlıkları için gerekli protez, ortopedik boyunluk, ortopedik yatak, solunum ve işitme cihazları, baston, tekerlekli sandalye ile kurum ve kişi güvenliği açısından sakıncası bulunmayan benzeri medikal eşyaları bulundurabilir.’ hükümleri yer almaktadır. Ayrıca hükümlünün kaldığı koğuşta ve Ceza İnfaz Kurumumuzda tekerlekli sandalye bulunmakta olup ihtiyacı olduğu takdirde kullanabilmektedir. A/23 oda koğuşunda barındırıldığı, kaldığı oda koğuşta 11 kişi ile beraber kaldığı görülmüştür. Bu itibarla 24-01-2025 tarihli talebin reddine…” ifadelerine yer verdi.
“Ömrü Sonucu Görmeye Yetmeyebilir”
İzmir Atatürk Araştırma Hastanesi’nin “Kocama hali ve işitme kaybının varlığına” dair rapor düzenlemesine rağmen Güler’in hala cezaevinde tutulduğuna dikkati çeken Mehtap Sert, şunları söyledi:
“Yürüme zorluğu çektiği için ailesi tarafından elektrikli sandalye alınması teklif edildi. Ancak cezaevi idaresi kantin listesinde olmadığı gerekçesiyle reddetti. Kurumsal görüşmelerimiz neticesinde cezaevi müdürü bakanlığa görüş sorularak verilecek cevaba göre sürecin yönetileceğini bildirdi. İskenderun Cumhuriyet Başsavcılığı’na 24-01-2025 tarihinde yazılı başvuru yaptık. Tarafımıza 30-01-2025 tarihinde İdari Gözlem Kurulu’nun ret kararı tebliğ edildi.
Gerekçeli Kararda Gerekçe Göremedik
Sıddık Güler’in devlet aleyhine işlenen suçlardan hükümlü olduğu cümlesiyle başlayan gerekçeli kararda maalesef bir gerekçe göremedik.
Bir yanda hakkında ‘kocama hali’ var denilen ve tahliye edilmeyen 85 yaşında hasta mahpus, diğer yanda yürütülen çözüm süreci gerçeği var.
Amaç barışa gidilen yol da çözümse cezaevinde yatıyor olmasında beklenen fayda artık mümkün olmayan Sıddık Güler’in tahliyesi gerekir.
Ailesinden kilometrelerce uzakta, hasta, yaşlı bir mahpus için çok insani bir talep olan tekerlekli sandalyenin reddi kararı tarafların samimiyetinin göstergesidir.
Karara itiraz edeceğiz. Ama belki de ömrü sonucu görmeye yetmeyecek. Cezaevlerinin hasta mahpuslar için ayrı bir cezalandırma sistemi olmasına son verilmelidir.” (MA)