Çewlik.net – MEB’in lise öğrencileri arasında yaptığı araştırmaya göre, öğrencilerin şiddet olarak algıladığı davranışların başında “özel bilgi ve fotoğrafların internet ortamında paylaşılması tehdidi geliyor.
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından lise öğrencileri arasında yapılan yapılan “Şiddet Algısı Araştırması”nın bulguları açıklandı. Çalışmada, lise öğrencileri en çok “dijital ortam”da şiddete maruz kaldıklarını söyledi.
Türkiye’nin 26 ilinde, 7 bin 511 lise öğrencisinin katılımıyla gerçekleşen ankette, lise öğrencilerine “şiddet nedir?” diye soruldu. En çok yanıt sanal medya ve internet ortamı ile ilgili geldi. “Kişisel bilgi ve fotoğrafların internet ortamında paylaşılması ile tehdit edilmek” tüm bunların başındaydı. Lise öğrencilerinin yüzde 92,3’ü bu eylemi şiddet olarak tanımladı.
‘Şiddet Olayları En Çok Dijital Ortamda Yaşanıyor’
Lise öğrencilerinin yüzde 37,1’ine göre, şiddet olayları en çok dijital ortamda yaşanıyor. Sanal ortamda paylaştıkları içeriklerin kasten beğenilmemesi, beğenilerin geri çekilmesi ve dijital ortamda gruplara alınmama gibi durumları da katılımcıların yüzde 15 ila 20’si şiddet olarak sayıyor.
Araştırmaya katılan lise öğrencilerinin yüzde 40’ı arkadaşlarının gönderilerini kasten beğenmediklerini; yüzde 29,8’i ise zaman zaman beğenilerini kasten geri çektiklerini ifade etti.
Öğrencilerin yüzde 73,5’i bir paylaşımın ekran görüntüsünün alınarak yayılmasını, yüzde 72,8’i ise popüler bir görüşe karşı çıkan kişilerin aşağılanmasını şiddet olarak değerlendirdi. Geçmişte yapılan bir paylaşımın bulunup sosyal medyada eleştirilmesi de öğrencilerin yüzde 61,3’ü tarafından şiddet olarak tanımlandı.
Yarısından Fazlası En Az Bir Kere Hakarete Maruz Kalmış
Katılımcıların yüzde 53’ü en az bir kez sosyal medyada hakaret veya kötü sözlere maruz kaldığını ifade ederken yüzde 40,8’i ise hayatlarında en az bir kez sosyal medyada hakaret ettiklerini veya kötü sözler kullandıklarını belirtti.
Hem Mağdur Hem Tanık Hem Uygulayan
Öğrencilerin yüzde 33,5’i en az bir kez “diğerleri gibi davranmadığı için baskı altında hissettiğini”; yüzde 38’i ise “popüler bir görüşe karşı çıktığı için aşağılandığını” belirtti. Katılımcıların yüzde 22’si başkalarını popüler bir görüşü savundukları için aşağıladığını kabul etti.
Araştırma sonuçları, dijital şiddetin yalnızca mağduriyet boyutuyla sınırlı kalmadığını, öğrencilerin hem mağdur hem tanık hem de uygulayan olarak sürecin içinde yer alabildiğini gösterdi.