Çewlik.net – Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Genel Merkezi, 5 Nisan Dünya Avukatlar Günü’ne ilişkin yazılı bir açıklama yayımladı. Açıklamada, Türkiye’de yargı sisteminin siyasi iktidarın baskıları sonucu bir uzantı haline geldiği, avukatlık mesleğine yönelik saldırıların arttığı ve mesleğin icrasının imkânsızlaştırıldığı vurgulandı. İstanbul Barosu’na yönelik soruşturma ve davalara dikkat çekilen açıklamada, avukatların yaşadığı baskılar ve yargı tacizleri sert bir dille eleştirildi.
Yargı Bağımsızlığını Kaybetti: Siyasi İktidarın Baskı Aracı Oldu
ÖHD’nin açıklamasında, Türkiye’de yargının son yıllarda siyasi yönlendirmelere teslim olduğu belirtilerek, “Yargı, bağımlı ve etkiye açık yapısı nedeniyle insan hakları mücadelesini geriletmek isteyen siyasi iktidarın uzantısı haline geldi. Hukukun üstünlüğü, yargı bağımsızlığı, demokrasi ve temel haklar konusunda geri gidiş yaşanıyor. Yargı, yürütme ve yasama organlarının müdahaleleriyle bağımsızlığını kaybederek siyasal etkilere tamamen açık hale geldi” ifadelerine yer verildi.
Açıklamada, hukukun toplumun çıkarlarını savunmak yerine siyasi rakipleri saf dışı bırakma aracı olarak kullanıldığı, adaletin yargı eliyle bir intikam aracına dönüştürüldüğü belirtildi.
Avukatlara Yönelik Saldırılar ve İşkence
Son bir yılda avukatlara yönelik baskıların arttığına dikkat çekilen açıklamada, “Meslektaşlarımız tutuklanıyor, mesleki faaliyetleri nedeniyle yargı tacizine maruz kalıyor, kolluk tarafından işkence ve kötü muameleye uğruyor. Demokratik haklarını kullanan avukatlar işkenceyle gözaltına alınıyor. Bu durum, avukatlık mesleğini icra etmeyi imkânsızlaştırmaya çalışan siyasallaşmış yargının bir yansıması” denildi.
İstanbul Barosu’na Müdahale: Yönetim Görevden Alındı
Açıklamada, İstanbul Barosu’nun Rojava’da 19 Aralık 2024’te düzenlenen hava saldırısında katledilen gazeteciler Nazım Daştan ve Cihan Bilgin için soruşturma talep etmesi sonrası hedef alındığı belirtildi. Baro yönetim kurulu hakkında TMK kapsamında soruşturma açıldığı, yönetim kurulu üyesi Fırat Epözdemir’in tutuklandığı ve 21 Mart 2025’te görülen davada İstanbul Barosu Yönetim Kurulu’nun görevden alındığı ifade edildi. ÖHD, bu müdahaleyi avukatlık mesleğinin özüne yönelik bir tehdit olarak nitelendirdi.
“Baskılara Boyun Eğmeyeceğiz”
ÖHD, çok sayıda avukatın müvekkilleriyle özdeşleştirilerek kriminalize edildiğini, mesleki faaliyetleri nedeniyle tutuklandığını ve adil yargılanma hakkının yok sayıldığını vurguladı. Açıklamada, “Savunmanın ve avukatın olmadığı bir dönem inşa edilmek isteniyor. Ancak biz baskılara boyun eğmeyeceğiz, avukatlık mesleğini yapmaya devam edeceğiz” denildi.
“5 Nisan’ı Kutlamıyoruz!”
ÖHD, avukatlık mesleğinin itibarsızlaştırılmaya çalışıldığını, avukatların kolay hedef haline getirildiğini belirterek, “Hak savunucusu avukatlar, insan haklarının, özgürlüklerin ve hukuk devletinin güvencesidir. Avukatların özgür ve etkili olmadığı bir toplumda kimsenin özgürlüğü garanti altında değildir. Avukatlık mesleğine yapılan saldırılar, toplumun hak arama özgürlüğünü ve demokratik ilkeleri sarsıyor” ifadelerine yer verdi.
Açıklamada, avukatların faili meçhul cinayetlerle katledildiği, siyasal gerekçelerle tutuklandığı, işkenceyle gözaltına alındığı ve yoksulluğa terk edildiği bu koşullarda 5 Nisan Avukatlar Günü’nü kutlamayacakları duyuruldu. ÖHD, avukatlara yönelik baskıların ve yargı tacizlerinin sona ermesi çağrısında bulundu.
Savunma Makamı ve Toplumun Hakları
Açıklamada, avukatların yalnızca bireylerin değil, aynı zamanda toplumun haklarının korunmasında başat bir rol oynadığına dikkat çekildi. Savunma makamının etkisizleştirilmeye çalışılmasının, demokratik bir toplum düzenini tehdit ettiği vurgulandı.