18.3 C
Bingöl
Perşembe, Mayıs 8, 2025

Simurg’un Son Çaresi: Doğa, Akıl ve Yapay Zekâ

Haber Merkezi
Haber Merkezi
Dört dağ içinden bildiriyoruz.

Her şey, bir elmanın bir insanın kafasına düşmesiyle başladı. O an insan yeni bir hayal, yeni bir korku, yeni bir heyecan, yeni bir göç, yeni bir fikir, yeni bir inanç doğurdu. Hikâyeler yazıldı, anlatılar kuruldu.

İnsan insana kral oldu, insan insana firavun, insan insana tanrı, paşa, lider oldu. Her biri bir anlatıyla geldi. Antik Mısır’da firavunlar Nil’in taşkınını Tanrı’nın lütfu diye halka satarken; Roma, “Pax Romana” anlatısıyla halkı susturuyordu. 20. yüzyıl geldiğinde anlatı komünizm oldu, faşizm oldu, liberalizm oldu.

1938’de dünya üç büyük anlatının gölgesindeydi: faşizm, komünizm ve liberalizm.
1968’de faşizm çökmüş, komünizm ve liberalizm kalmıştı.
1998’de Sovyetler yıkılmış, liberalizm tek anlatı olarak kalmıştı.
2018’e geldiğimizde ise elimizde hiçbir anlatı kalmadı.
Ne devlet, ne ideoloji, ne düzen insanı ve doğayı taşıyacak hâlde.

Doğa tükenmeye başladı.

Dünya son 200 yılda %68 oranında yaban hayatını kaybetti. Amazonlar, her yıl Belçika büyüklüğünde orman kaybederken, Pasifik kıyıları plastik adalarla doldu. 2023’te sadece Hindistan’da 1 milyon insan temiz suya erişemediği için hastalandı. Bugün her 7 insandan 1’i hava kirliliğinden hayatını erken kaybediyor.

Ve şimdi… Yapay zekâ çağındayız.

Tarihte her çıkan yeniliğe insan yön verdi. Tekerleği çevirdi, ateşi kontrol etti, makineyi kullandı, bilgisayarı yönetti. Her icat iş kapattı, meslek bitirdi ama insan direksiyonu bırakmadı. İnsanlık, düşe kalka bugüne geldi.

Ama bu kez mesele farklı. Çünkü yapay zekâyı tüccarlar eline aldı.
Veri, petrol oldu.
Bilgi, altın oldu.
Kaynakları, devletleri, halkları kontrol etmenin yolu veriden, yapay zekâdan geçiyor.
Zenginler büyüdükçe insan emeği, aklı ve vasfı değersizleşiyor.
Devletler, insanı yönetemez hâle geliyor.
Tarihte ilk kez devletler de vasfını yitirme eşiğinde.

Şimdi tam burada insanlığın son şansı doğuyor.

Simurg efsanesindeki gibi…
Hatırla, kuşlar kralını aramaya çıkar, yollarda tükenir, vazgeçerler. Sonunda sadece 30 kuş kalır. Simurg’un yuvasına vardıklarında anlarlar ki “Simurg” kendileridir.
İnsanlık bugün 30 kuş gibi… Güçsüz, yorgun, anlatısız.

Ama güçlerini birleştirirse yeniden doğabilir.
Çünkü artık devletin, kralın, firavunun anlatısı yok.
Doğanın anlatısı var.

Doğa bir sistemdir.
Akıl onun tamamlayıcısı.
Yapay zekâ ise bu aklın en yeni gücü.

Eğer yapay zekâyı tüccarın elinden alıp doğanın hizmetine koyarsak:
Küresel ısınmayı durdurabiliriz.
Kuruyan ırmakları, ölen gölleri geri getirebiliriz.
Veriyi, suyun, toprağın, havanın hizmetine sunabiliriz.
Ağaç dikme kampanyalarını sosyal medya eğlencesi olmaktan çıkarıp
uydudan ağaç haritalarıyla organize edebiliriz.

2050’ye kadar 3,5 milyar insan susuzlukla karşı karşıya kalacak.
Eğer biz bu yeni anlatıyı kurmazsak, yapay zekâya insanca bir yön vermezsek, o da yeni bir Firavun olur.

Bu yüzden artık ya yok olacağız ya da kazanacağız.

Ve yeni bir anlatımız var:

“Doğa bir sistemdir. Akıl ve zekâ onun tamamlayıcısıdır.”

Bu yeni anlatı, insan aklını doğanın yasalarıyla taclandırabilir.
Tarihte ateşi nasıl kaçırdıysak, şimdi de zekâyı kaçırıp doğru yere taşıyabiliriz.

Ateşi kaçıran Prometheus’tu.
Zekâyı kaçıran biz olacağız.
Yeni Simurg, insanlığın kendisi olacak.

Başka yol yok.

İlginizi Çekebilir

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

- Reklam -

Son Haberler