Beş yıllık kentsel dönüşüm çıkmazı: Bingöl’ün hayalet mahallesi

    Evleri beş yıldır kentsel dönüşüm sürecinde olan Saray Mahalleliler yetkililere seslendi: “Yıllardır sokaktayız, sizin vicdanınız rahat mı?”

    Evleri beş yıldır kentsel

    ÇEWLİK.NET – Saray Mahallesi Bingöl’ün merkezinde yer alan en eski ve en büyük mahallelerden biri. Köyden kente göç sonrasında ağırlıklı olarak yoksul kesimin kümelendiği ve kooperatif olarak inşa edilen bölge, 2010’ların sonuna kadar ‘mahalle kültürünün’ yaşandığı son yerlerden. Mahallelinin bütün ihtiyaçlarını mahalle dışına çıkmadan karşıladığı, herkesin birbirini tanıdığı ve çocukların sokakta büyüdükleri yer şimdilerde hayalet bir bölgeyi andırıyor. O eski ve büyük evlerin yerinde şimdi moloz yığınları var, onları kaldırmak için gelen iş makineleriyse aynı yerde çürümeye terkedilmiş.

    Mahallenin hayalete dönmesinin arkasında ise bir ‘kentsel dönüşüm’ hikayesi var, ya da daha doğru tabirle ‘kentsel dönüşememe’. 382 hak sahibinin evlerini dönüştürme girişiminde ilk anlaştıkları müteahhit öldürülmüş. Ardından anlaştıkları müteahhit ise pandemi sonrası artan inşaat ürünü maliyetleri öne sürerek evleri yapmaktan vazgeçmiş. Üzerinden üç seçim dönemi geçen süreçte siyasiler mahallelinin mağduriyetini defalarca seçim vaadi olarak kullanmış ancak verilen sözler tutulmamış. Saray Mahallesini’nin altı yıldır ‘dönüşememe’ hikayesini 20 yıllık mahalleli Mustafa Cafri 9. Köy’den Zeynep Akat’a anlattı:

    “İlk müteahhit öldü, ikincisi iflas etti”

    “Bizim kooperatif dediğimiz bu alan 1993 – 94 senelerinde yapıldı. Biz de o zamandan beri buradayız. 2003 depreminde burası orta hasarlı olarak raporlandı. Beş yıl önce de hak sahipleri olarak buranın kentsel dönüşüme girmesi için bir müteahhitle anlaştık. Müteahhit çalışmaya başladı ve mahalledeki tüm evler yıkıldı. Evlerin yıkılmasının ardından ardından müteahhitimiz vuruldu, öldü. O ölünde burası biraz bu şekilde kaldı. Başka bir müteahhitle anlaştık, o da iflas etti. İnsanlar ona verdikleri parayı da geri alamadı. İlk zamanların devletin verdiği bir kira desteği vardı ama o da artık kesildi. Şu an buradaki hak sahipleri çok ciddi bir mağduriyet yatıyor çünkü Bingöl’de kiralar çok yükseldi. İnsanlar kiralarını ödeyemez haldeler.”

    “Bingöl’de ciddi bir emlak krizi yaşanıyor”

    Bingöl’de şu an yüksek kiralar ve yeterli sayıda ev olmayışından kaynaklı ciddi bir emlak krizi yaşandığını belirten Cafri, pandemi öncesi mahallelinin kentsel dönüşüm kararı aldığı zaman tam tersi bir ekonomik atmosfer yaşandığını anlattı. O dönemler herkesin kendi kazancına göre bir ev bulabildiğinin altınız çizen Cafri, durumu iyi olan birçok kişinin de o dönem kendine yeni ev aldığını söyledi. Cafri, hak sahiplerinin kentsel dönüşüm kararı alma nedenlerini şöyle aktardı:

    “O dönem ev almak da kiracı olmak da kolaydı tabii. Bu evler eskimişti ve Bingöl’de yeni evler yapılmaya başlanmıştı. Evlerde doğalgaz yoktu, merkezi sistemden kömür yakılıyordu. Her daire sahibi belirlenen miktarda kömür almak zorundaydı ama burada alamayan insan çoktu. Öyle olunca bir kişinin kömür alamaması tüm binayı etkiliyordu. Yeni ve daha güzel evlerin yapılmasıyla da her bina neredeyse yarı yarına boşaldı. Kiracılar da evler eski olduğu için artık buradan ev tutmaz oldu, boş evlere hırsızlar dadandı; kalanlar da gitmek zorunda kaldı aslında. Yani kentsel dönüşümden başka çaremiz kalmadı yoksa evlerimiz çürüyecekti. Bu mahallede kentsel dönüşüme girmeyen tek bina var, o da çürüdü zaten.

    “İnsanlarla dalga geçiyorlar”

    Cafri’nin aktarımına göre bu süreçte mahalleliyi en çok yaralayan şey siyasilerin mahallelinin içinde bulunduğu durumu bir seçim propagandası olarak kullanması. Mahallenin bu durumda üç seçim geçirdiğini ve her seçimde AKP’nin seçim vaadi olarak kentsel dönüşümü tamamlama sözü verdiğini belirten Cafri, ilk dönem AKP’nin ‘bize oy verin, kentsel dönüşümü tamamlayalım’ dediğini aktardı. Saray mahallesinden yüzde 90’a yakın oy çıkmasına rağmen bu zamana kadar hiçbir çalışma yapmadıklarını belirten Cafri şunları söyledi:

    “Her seçime bir iki ay kala bizim yanımıza geliyorlar, toplantılar düzenliyorlar, sözler veriyorlar, mahallelinin desteğini istiyorlar. Buradakiler de gariban insanlar, inanıyorlar, oy veriyorlar. Sonra kimseden ses seda çıkmıyor, yüzümüze bakmıyorlar. Bingöl’deki siyasiler hizmeti bırakmış, sadece rant peşindeler. Bizi burada kaderimize terk ettiler.

    “Saray mahallesi çocukluğum demek”

    Hak sahiplerinden Yusuf Deniz de tüm çocukluğunun burada geçtiğini, burada, büyüdüğünü. “Geriye dönüp baktığımda tüm güzel anılarım burada diyen Deniz, mahalle anılarını şöyle anlatıyor:

    “Saray mahallesi demek çocukluğum demek, hayatı burada gördüm, burada tanıdım. Dostluğu, arkadaşlığı burada öğrendim. Biz sokakta büyüdük. Ailelerimiz korkmazdı, başımıza bir şey gelir diye endişelenmezdi. Çünkü mahallede olduğumuzu bilirlerdi. Burası bir komün gibiydi aslında. Her şeyimiz mahalledeydi, okulumuz da buradaydı, bakkalımız da, manavımız da… Ben liseye geçtiğimde mahalleden çıktım diyebilirim. Buranın bu halde olması sadece maddi anlamda değil manevi anlamda da çok üzüyor bizi. 382 hak sahibinden 382’sinin de dileği aynı: Evlerimiz yapılsın, mahallemize dönelim. Çünkü buranın bizim için anlamı çok büyük.

    “İş makineleri çürümeye terk edildi”

    Evler yıkıldıktan sonra seçim vaadi olarak kentsel dönüşüm çalışmalarına başlandığını, ancak molozların bir kısmı kaldırıldıktan sonra tüm çalışmaların durduğunu aktaran Deniz şöyle konuştu:

    “Seçimden önce buradan oy istemişlerdi, seçim sonrasında da birkaç günlük çalışma yapıldı. Molozların bir kısmını kaldırdılar, bir kısmı hala duruyor. İş makineleri burada çürümeye terk edildi. Burası terk edilmiş bir kasaba gibi, kentsel dönüşüme girdiğinde bizim kendi evimiz vardı, oraya gittik. Orası olmasa şu an kirada oturmayı hiçbir şekilde karşılayamazdık. Birçok kişi de karşılayamıyor. Çok büyük bir mağduriyet yaşıyoruz.”