Çewlik.net – Şırnak’ın Cizre ilçesinde 2015-2016 yıllarında uygulanan sokağa çıkma yasakları sırasında yaşanan insan hakkı ihlalleri, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) gündeminde yeniden yer buldu. AİHM, 22 Mayıs 2025 tarihinde Türkiye’den savunma talep ederek, Cizre’de 137 kişinin hayatını kaybettiği olaylara ilişkin davayı tekrar incelemeye aldı. İşte detaylar!
Cizre’de Sokağa Çıkma Yasakları ve İnsan Hakları İhlalleri
2015-2016 yıllarında Şırnak’ın Cizre ilçesinde uygulanan sokağa çıkma yasakları, yoğun çatışmalar ve operasyonlarla birlikte ciddi insan hakkı ihlallerine yol açtı. Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) verilerine göre, bu dönemde en az 137 kişi hayatını kaybetti. Elektrik ve su kesintileri, sağlık hizmetlerine erişim engelleri ve sivil yerleşim alanlarında ağır silah kullanımı gibi uygulamalar, uluslararası insan hakları örgütleri tarafından sert şekilde eleştirildi.
Cizre’de yaşanan olaylar, özellikle “Cizre bodrumları” olarak bilinen ve çok sayıda kişinin bodrum katlarında mahsur kalarak hayatını kaybettiği trajedilerle anılıyor. Bu olaylar, yaşam hakkı, özgürlük ve güvenlik hakkı ile özel hayata saygı hakkı gibi temel hakların ihlal edildiği iddialarıyla AİHM’e taşındı.
AİHM’in İlk Kararı ve Anayasa Mahkemesi Süreci
Cizre’deki sokağa çıkma yasaklarına ilişkin ilk duruşma, 13 Kasım 2018 tarihinde Fransa’nın Strazburg kentinde AİHM’de görüldü. Mahkeme, Ömer Elçi ve Orhan Tunç dosyaları üzerinden sokağa çıkma yasaklarının yasallığını ve operasyonların niteliğini değerlendirdi. Ancak AİHM, 7 Şubat 2019’da verdiği kararla başvuruları “iç hukuk yolları tüketilmediği” gerekçesiyle reddetti. Mahkeme, Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) etkili bir iç hukuk yolu olduğunu vurguladı.
Bunun üzerine avukatlar, 34 kişi adına AYM’ye başvurdu. AYM, 2022 yılında Cizre’de hayatını kaybeden Mehmet Tunç, Asya Yüksel ve diğer bazı isimlerin dosyalarını inceleyerek, güvenlik güçlerinin “tehlikeyi bertaraf etmek için hareket ettiği” gerekçesiyle yaşam hakkı ihlali olmadığına hükmetti. Bu karar, insan hakları savunucuları ve davacı avukatlar tarafından hayal kırıklığıyla karşılandı.
AİHM’den Yeni Adım: Türkiye’den Savunma Talep Edildi
AYM’nin ret kararının ardından dosya avukatları, yeniden AİHM’e başvurdu. Avukat Ramazan Demir, 26 Mayıs 2025 tarihinde X platformunda yaptığı paylaşımda, AİHM’in 22 Mayıs 2025’te Türkiye’den savunma istediğini duyurdu:
“Sokağa çıkma yasakları ve Cizre bodrum dosyaları yeniden AİHM gündeminde. AİHM, 2019’da verdiği karar ile AYM sürecinin beklenmesine karar vermişti. AYM’nin ret kararı üzerine yeniden yaptığımız başvurularda AİHM, 22 Mayıs’ta yaptığı bildirimle hükümetten tekrar savunma istedi.”
Bu gelişme, Cizre’de yaşanan insan hakkı ihlallerinin uluslararası alanda yeniden gündeme gelmesini sağladı. AİHM’in bu hamlesi, davanın esastan incelenmesi için önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
Davanın Önemi ve Beklentiler
Cizre davası, Türkiye’de sokağa çıkma yasaklarının hukuki dayanağı ve bu süreçte yaşanan insan hakkı ihlallerinin uluslararası mahkemelerce değerlendirilmesi açısından kritik bir öneme sahip. Avukat Ramazan Demir, daha önce BBC Türkçe’ye yaptığı açıklamada, AİHM’in vereceği kararın, sokağa çıkma yasaklarının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne uygunluğunu ilk kez netleştirebileceğini belirtmişti.
Davanın tarafları, AİHM’in bu kez AYM’nin etkili bir iç hukuk yolu olup olmadığını ve Cizre’deki soruşturmaların yeterliliğini daha derinlemesine değerlendirmesini bekliyor. Ayrıca, hayatını kaybedenlerin yakınları, adalet arayışlarını sürdüreceklerini ifade ediyor. Orhan Tunç’un eşi Güler Tunç, 2018’deki duruşma öncesi BBC Türkçe’ye, “Cizre’de yaşanan vahşeti anlatacağız. Tarihi bir gün olacak” demişti.