BİNGÖL – Avrupa Parlamentosu’nun 2023-2024 Türkiye Raporu, Türkiye’nin demokrasi, insan hakları, hukuk devleti ve dış politika alanlarındaki performansını mercek altına aldı. Raporda, Abdullah Öcalan’ın silah bırakma çağrısı tarihi bir adım olarak nitelendirilirken, yargı bağımsızlığı, ifade özgürlüğü, kadın hakları ve AİHM kararlarına uyulmaması gibi konularda ciddi eleştiriler yer aldı. Türkiye-AB ilişkilerinde vize serbestisi ve Kopenhag kriterleri vurgulandı.
İşte raporun öne çıkan detayları…
Kürt Meselesinde Tarihi Fırsat: Öcalan’ın Çağrısı ve Bahçeli’nin Rolü
Raporda, Kürt sorununun barışçıl çözümü için yeni bir sürecin başlaması olumlu bir gelişme olarak değerlendirildi. Abdullah Öcalan’ın silah bırakma ve örgütü feshetme çağrısı, “Türk-Kürt çatışmasını sonlandırmak için tarihi bir fırsat” olarak tanımlandı. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin yapıcı yaklaşımı ve DEM Parti’nin İmralı Cezaevi ziyaretleri ile diğer siyasi partilerle yürüttüğü istişareler takdirle karşılandı. Sürecin TBMM öncülüğünde kapsayıcı bir şekilde ilerlemesi gerektiği vurgulandı.
SEO Anahtar Kelimeler: Kürt meselesi, Abdullah Öcalan, Devlet Bahçeli, DEM Parti, barış süreci, TBMM
Türkiye-AB İlişkileri: Vize Serbestisi ve Kopenhag Kriterleri
Türkiye’nin AB ile ilişkilerde ivme kazanması için demokratik değerlere ve Kopenhag kriterlerine bağlılık göstermesi gerektiği belirtildi. Raporda, vize serbestisi için Türkiye’nin hala 6 kriteri yerine getirmediği ifade edilirken, “Kriterler karşılanır karşılanmaz vize serbestisi süreci başlatılmaya hazır” mesajı verildi. Türk vatandaşlarının vize başvurularında yaşadığı zorluklar ele alınarak, özellikle öğrenciler ve iş dünyası için vize kolaylaştırıcı önlemler önerildi. Ancak Türkiye’nin bu konuda sürekli AB’yi suçlaması eleştirildi.
AİHM Kararlarına Uyulmaması ve Yargı Bağımsızlığı Eleştirileri
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM)’ne en fazla başvurunun Türkiye’den geldiği belirtilerek, Kasım 2024 itibarıyla 22 bin 450 başvuru ile toplam yükün %36,7’sini oluşturduğu kaydedildi. Osman Kavala, Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ kararlarının uygulanmaması sert şekilde eleştirildi. Türkiye’ye bu kararları uygulaması için tüm diplomatik kanalların kullanılması çağrısı yapıldı.
Raporda, Türkiye’de yargı bağımsızlığının ciddi şekilde zedelendiği ve hükümetin yargıya sistematik müdahalesi olduğu vurgulandı. İstanbul Barosu davası, Anayasa Mahkemesi kararlarının uygulanmaması ve Can Atalay’ın durumu örnek gösterildi. Ayrıca ifade özgürlüğü, medya bağımsızlığı ve toplanma haklarının kısıtlanması da raporda yer aldı.
Kadın Hakları ve LGBTİ+ Bireylerde Gerileme
Raporda, kadın haklarında gerileme, artan kadın cinayetleri ve cinsiyete dayalı şiddet konusundaki endişeler vurgulandı. LGBTİ+ bireylerin temel haklarına yönelik ihlaller kınandı. Türkiye’ye bu alanlarda uluslararası standartlara uyma çağrısı yapıldı.
Siyasi Baskılar ve Kayyım Uygulamaları
Muhalefet partileri ve belediye başkanları üzerindeki baskılar raporda dikkat çekti. Ekrem İmamoğlu, Şişli ve Beylikdüzü Belediye Başkanları hakkındaki soruşturmalar ile görevden alınma ihtimalleri endişe verici bulundu. Kayyım uygulamaları da demokrasiye zarar veren bir unsur olarak eleştirildi.
Dış Politika: Suriye, Yunanistan, Kıbrıs ve Ermenistan
Türkiye’nin Suriye’deki askeri varlığı ve müdahaleleri eleştirilerek, uluslararası hukuka uygun davranış çağrısı yapıldı. Yunanistan karasularındaki ihlallerin 2023’e kıyasla arttığı, yasa dışı balıkçılık faaliyetlerinin devam ettiği belirtildi. Kıbrıs sorununda Türkiye’nin yükümlülüklerini yerine getirmemesi üzüntüyle karşılandı. Ancak Türkiye-Ermenistan normalleşme süreci desteklendi.
Türkiye’nin Jeopolitik Rolü ve NATO
Türkiye’nin Avrupa ile ilişkilerdeki stratejik önemi, NATO içindeki konumu ve Ukrayna savaşı bağlamındaki rolü vurgulandı. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın AB Dışişleri Bakanları ile teması olumlu bir adım olarak değerlendirildi. Türkiye’nin İsveç’in NATO üyeliğini onaylaması memnuniyetle karşılandı.