İSTANBUL – Anayasa Mahkemesi (AYM), cezaevi yönetimlerinin “örgüte yardım” suçundan hüküm giyenleri “örgüt üyesi” gibi değerlendirerek işlem yapmasının masumiyet karinesini ihlal ettiğine hükmetti. Gültan Öztürk’ün açık cezaevine geçiş talebinin reddedilmesi üzerine verdiği kararda AYM, 50 bin TL manevi tazminat ödenmesine karar verdi. İşte detaylar!
AYM’nin Masumiyet Karinesi Kararı Nedir?
Anayasa Mahkemesi, İzmir Kadın Kapalı Cezaevi’nde hükümlü Gültan Öztürk’ün bireysel başvurusu üzerine tarihi bir karara imza attı. Öztürk, “örgüt üyesi olmamakla birlikte bilerek ve isteyerek örgüte yardım” suçundan 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası almıştı. Ancak cezaevi yönetimi, Öztürk’ü “örgüt üyesi” gibi değerlendirerek açık cezaevine geçiş talebini reddetti. AYM, bu uygulamanın masumiyet karinesini ihlal ettiğini tespit etti.
Kararda, kamu makamlarının suçluluğu kesinleşmeden bireyleri suçlu gibi nitelendiremeyeceği vurgulandı. Öztürk’ün “örgüt üyeliği” suçundan hüküm giymemesine rağmen, idare ve yargı mercilerinin kullandığı dilin masumiyet karinesine zarar verdiği belirtildi.
Gültan Öztürk Davası: Olayın Arka Planı
Gültan Öztürk, 25 Temmuz 2019’da açık ceza infaz kurumuna geçiş ve denetimli serbestlik talebinde bulundu. Şartlı salıverilmesine bir yıldan az süre kalan Öztürk’ün talebi, Cezaevi İdare ve Gözlem Kurulu tarafından 29 Temmuz 2019’da reddedildi. Kurul, Öztürk’ü “örgüt üyesi” gibi değerlendirerek, cezasını “örgüt mensuplarının bulunduğu koğuşlarda infaz ettiğini” ve “örgütten ayrılmadığını” öne sürdü.
Kurul, kararını Açık Ceza İnfaz Kurumuna Ayrılma Yönetmeliği’nin 6’ncı maddesine dayandırdı. Bu madde, örgütlü suçlardan hükümlülerin örgütten ayrıldığının tespit edilmesini şart koşuyor. Ancak AYM, Öztürk’ün “örgüte yardım” suçundan hüküm giydiğini, “örgüt üyeliği” suçlamasının bulunmadığını vurguladı.
Yargı Süreci ve AYM Başvurusu
Öztürk, Cezaevi İdare ve Gözlem Kurulu’nun kararına karşı Karşıyaka İnfaz Hâkimliği’ne itiraz etti. Hâkimlik, TCK’nın 220/7 maddesindeki “örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyenler örgüt üyesi gibi cezalandırılır” hükmüne dayanarak itirazı reddetti. Karşıyaka 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi de 11 Eylül 2019’da aynı gerekçeyle başvuruyu reddetti.
Başvuru yollarının tükenmesi üzerine Öztürk, 17 Ekim 2019’da AYM’ye bireysel başvuruda bulundu. Başvurusunda, “örgüte yardım” suçundan hüküm giymesine rağmen “örgüt üyesi” gibi değerlendirildiğini ve bu durumun masumiyet karinesini ihlal ettiğini savundu. Ayrıca, yargılama süreçlerinde adil yargılama hakkının da ihlal edildiğini belirtti.
AYM’nin Karar Gerekçesi
AYM, başvuruyu Anayasa’nın 38’inci maddesinin 4’üncü fıkrası kapsamında değerlendirdi. Bu madde, “Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar kimse suçlu sayılamaz” ilkesini düzenliyor. AYM, şu noktalara dikkat çekti:
-
Kamu makamları, suçluluğu kesinleşmeden bireyleri suçlu gibi nitelendiremez.
-
Mahkûmiyet dışı kararlarda, bireyin masumiyetinden şüphe uyandıracak işlem ve uygulamalardan kaçınılmalıdır.
-
Cezaevi İdare ve Gözlem Kurulu’nun “mensubu olduğu örgütten ayrılmadığı” ve İnfaz Hâkimliği’nin “örgüt üyesi olarak cezalandırıldığı” ifadeleri, Öztürk’ün masumiyetine gölge düşürdü.
-
İnfaz Hâkimliği ve Ağır Ceza Mahkemesi, idarenin hatalı dilini düzeltmek yerine teyit etti.
AYM, bu ifadelerin toplum nezdinde Öztürk’ü suçlu gibi gösterdiğini ve masumiyet karinesini ihlal ettiğini belirtti. Adil yargılama hakkı ihlali iddiasını ise kabul edilemez buldu.
Tazminat ve İhlalin Giderilmesi
AYM, Gültan Öztürk’ün masumiyet karinesinin ihlal edildiğine hükmetti ve 50 bin TL manevi tazminat ödenmesine karar verdi. İhlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması için karar, ilgili kurumlara gönderildi.
Karar, oy çokluğuyla alındı. AYM üyesi İrfan Fidan, karara şerh düştü. Fidan, İnfaz Hâkimliği’nin kararında masumiyet karinesine yönelik açık bir ihlal bulunmadığını, ancak Öztürk’ün itirazlarına yanıt verilmediğini savundu.