Çewlik.net – Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), Demokratik Yerel Yönetimler Ara Dönem Toplantısı’nı 25 Mayıs 2025 tarihinde Diyarbakır’daki Çand Amed Kongre Merkezi’nde düzenledi. “Demokratik yerel yönetimlerle demokratik topluma” şiarıyla gerçekleştirilen toplantıya, DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır, il ve ilçe belediye eşbaşkanları ile çok sayıda partili katıldı. Toplantıda, yerel yönetimlerin güçlendirilmesi, toplumsal barış ve Kürt-Türk ilişkilerinin demokratik zeminde yeniden inşa edilmesi konuları ele alındı.
Toplantının Açılışı ve İlk Konuşmalar
Toplantı, saygı duruşuyla başladı. İlk konuşmayı yapan Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Doğan Hatun, halka hizmet ve barış umuduna vurgu yaptı. Hatun, “Bu umudu gönlümüzde büyüttüğümüzde başarıya ulaşacağımıza inanıyorum” diyerek yerel yönetimlerin önemine dikkat çekti.
Eşbaşkan Serra Bucak ise iki günlük toplantıda bir yılın değerlendirileceğini ve yerel yönetimlerin güçlendirilmesi için tartışmalar yürütüleceğini belirtti. Bucak, “Barış ve demokratikleşmeyi konuştuğumuz bu süreçte, yerel yönetimlerin sorumluluğu daha da arttı. Halkla bir araya gelerek toplumu inşa etmenin öznesi olacağız” dedi.
Tuncer Bakırhan’ın Konuşması: Barış ve Kardeşlik Hukuku
Toplantının devamında söz alan Tuncer Bakırhan, yaşamını yitiren Kürt siyasetçileri andı. Sırrı Süreyya Önder, Edip Solmaz, Nadir Temel ve Terzi Fikri’yi saygıyla anan Bakırhan, cezaevindeki siyasi tutsakları da selamladı. Bakırhan, “Yokluklardan, baskılardan çıkarak demokrasinin romanını yazan yoldaşlarımızla böylesine onurlu bir halka sahip olmak büyük bir mutluluk” dedi.
Küresel Kriz ve Barış İhtiyacı
Bakırhan, küresel siyasetin ciddi bir kaos ve kriz içinde olduğunu vurguladı. “Hegemonik güçler tarihin en büyük krizlerini yaşıyor. Uluslararası sözleşmeler bir kağıt parçasına dönüştü, Birleşmiş Milletler gibi kurumlar itibarını yitirdi” diyen Bakırhan, otoriter rejimlerin güç kazandığını ve demokrasinin gerilediğini ifade etti. Ortadoğu’daki savaşlara da değinen Bakırhan, “Dünya çatışmaya değil, küresel ve bölgesel barışa ihtiyaç duyuyor. Türkiye’de de Türklerin ve Kürtlerin toplumsal barışını savunuyoruz” dedi.
Türk-Kürt İlişkileri ve Kardeşlik Hukuku
Bakırhan, Türk-Kürt ilişkilerinin tarihsel önemine vurgu yaparak, bu ilişkilerin demokratik bir zeminde yeniden güçlendirilmesi gerektiğini belirtti. PKK lideri Abdullah Öcalan’ın “kardeşlik hukuku ve yeni toplumsal sözleşme” kavramlarına atıfta bulunan Bakırhan, “Kardeşlik hukuku, eşitlik hukukudur. Yeni toplumsal sözleşme, eşitlik ve kardeşlik temelinde güçlü bir Türkiye demektir. Yerel yönetimler bu sürecin merkezinde yer alıyor” dedi.
Kayyım Politikalarına Tepki
Bakırhan, 13 belediyeye kayyım atanmasını eleştirerek, “Halkın iradesi yok sayılıyor. Siirtli Koçerlere kardeşlik hukukunu nasıl anlatacağız? Kayyımlar derhal geri çekilmeli, tutsak belediye eşbaşkanlarımız serbest bırakılmalı” çağrısında bulundu. Mardin Belediye Eşbaşkanı Ahmet Türk’ün tekrar görevine dönmesi gerektiğini vurguladı.
Yerel Demokrasi ve Medya Dili
Yerel yönetimlerin demokrasinin aynası olduğunu belirten Bakırhan, merkeziyetçi anlayışların çağdışı olduğunu söyledi. Medyanın kullandığı ayrıştırıcı dile de tepki gösteren Bakırhan, “İktidar medyasının dili toplumsal barışı dinamitliyor. Siyasi tutsak dememizi istemiyorlar, ama Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ siyasi tutsaktır. Bu dilden vazgeçilmeli” dedi.
Toplantının Devamı ve Hedefler
Toplantı, basına kapalı olarak devam etti. DEM Parti, yerel yönetimlerin güçlendirilmesi, halkla daha fazla bir araya gelinmesi ve toplumsal barışın inşası için yeni dönemde daha kapsayıcı bir dil ve pratik geliştirme hedefini ortaya koydu. Bakırhan, “Barış yerelden kök salacak. Yeni dönemde halkın soru işaretlerini gidermek ve çözüm sürecini güçlendirmek için gece gündüz çalışacağız” dedi.



