-5.7 C
Bingöl
Cumartesi, Şubat 22, 2025

Bingöllü Dindar/Muhafazakarlara Çağrımdır

Ömer Korkutata
Ömer Korkutata
1971’de Bingöl Göltepesi köyünde doğdu. İlkokulu köyünde, ortaokul ve liseyi Bingöl’de okudu. 1995 yılında başladığı Marmara üniversitesi İlahiyat Fakültesini, 2016 yılında Bingöl Üniversitesi İlahiyat Fakültesinde noktaladı. 1992-2015 arasında imam-hatiplik görevinden sonra, 2016 yılında Diyarbakır’da öğretmenlik yaparken görevinden ihraç edildi. Evli ve dört kız çocuğu babasıdır.

En safiyane ve en iyi niyetli hissiyatımla sizi selamlıyorum. Sizleri muhatap alıyorum çünkü, size değer veriyorum ve hâlâ sizden umutvarım. Sizleri anlamaya da çalışmaktayım uzuncadır.

Yazılarımdan haberdar olduğunuzu biliyorum. Çoğu zaman sizleri rahatsız edici cümleler kuruyor olduğumun da farkındayım.

Yine uzunca bir süredir, içinde bulunduğunuz ya da içine çeşitli sebeplerle düşürülmüş olduğunuz durum ile ilgili farkındalıklar oluşturmaya dönük yazılar yazdım/yazıyorum. İrite edici olduğumun da farkındayım. Benden rahatsızlık duymanızı da iyiye yorumluyorum. İçinizde bir yerlerde hâlâ ahlak/vicdan/hassasiyet barındırmıyor olsaydınız, bu denli rahatsız olmazdınız.

Daha iyi olan şey ise, çeşitli sebeplerle uzunca bir zamandır desteklerinizle ayakta tuttuğunuz, sizden aldıkları destekle pervasızca ülkenin bütün kaynaklarını belli bir azınlık lehine talan ve yağma ile sömüren, bütün kurumlarını ehliyet ve liyakat yoksunlarıyla doldurarak çürüten, korkunç bir ahlaki yozlaşmaya yol açan iktidardan, sizlerin de rahatsızlık duymaya başlamanızdır.

İster iyi niyetlerle veyahut çeşitli faydalar elde etmek amacıyla vermiş olduğunuz desteklerinizi sorgulamayla karşı karşıyasınız ve hatta buna mecbursunuz.

Neden mi?

Dindar olduğunuzu söylüyorsunuz. Desteklediğiniz yapının yol açtığı/sebep olduğu bu yozlaşmışlık ve çürümüşlüğe destek vermeye devam etmenizi, dininiz yasaklıyor sizlere. Sayısız ayet ve hadisle bunu sizlere kanıtlayabilirim. Dininizin sizlere emrettiklerine karşı mı geleceksiniz?

Daha önceleri, birçok kez doğru yerde durdunuz. Kemalizme karşı duruşlarınızı çok değerli buluyorum. Ve yine Kemalizmin uzunca bir süre mağdurları olarak,
Allah/Peygamber söylemleriyle sizleri ayartan mevcut iktidara olan yönelimlerinizi de anlıyorum. Kemalistlerin yapıp da bunların yapmadığı ne kaldı?

Kemalistler, uzunca bir süre, devleti babalarının malıymış gibi kullanıp kendileri dışında hepimizi böcek olarak gördüler. Şimdikiler bundan farklı mı?

Kemalistler, uzunca bir süre dine karşı mücadele içerisinde oldular, dindarları sistemden uzakta tutmakla yetinmeyip, tamamen yok etmeye ya da dönüştürmeye çabaladılar. Fakat bunda başarılı olamadıkları gibi, dinimize/değerlerimize daha sıkıca sarılmamıza yol açtılar.
Şimdikiler ise, din örtüsüne bürünerek, Kemalistlerin asla yapamadıkları daha büyük kötülükler yaptılar. Kemalistler, görece bir nebze “iyi” diyebileceğimiz kurumlar oluşturdular. Şimdikiler ise, bütün kurumların içini boşalttıkları gibi, yerlerine toplumun ve ülkenin ilerlemesini devam ettirecek yeni kurumlar da oluşturmadılar. Yarattıkları çürüme hepimizi çürütmeye başladı. En büyük din karşıtlığı, dindarlık üzerinden desteklediğiniz bu yapı zamanında olmadı mı? Çoğunuzun çocuklarının din/diyanetle hiçbir alakalarının kalmadığını en iyi sizler farkında değil misiniz?

Peki kendinize;
“Çocuklarımız neden bu kadar yalpaladılar? Bizim gibi olmak yerine, neden sapkınlık olarak gördüğümüz tutumlara yöneliyorlar?” diye sordunuz mu?

Sizleri gözlemledikleri için olmasın?
Yapıp ettikleriniz yüzünden olabilir mi?”

Sakın çocuklarınızı suçlamayın. Sizden çok daha doğru yerlerde duruyorlar. Sizin din örtüsüne bürünmüş tutarsızlıklarınızı reddediyorlar. Bunca kötülük/haksızlık yapmış iktidarın destekçileri olmaya devam etmenizi kabul etmiyorlar. Bu iktidarı da sizi de reddediyorlar.

Tabiatta hiçbir canlı türü, doğumuna sebep olduklarına karşı kayıtsız kalmamıştır. Onları tehlikelere karşı korumuştur. Peki sizler, sadece sizin/bizim değil, geleceğimiz olan çocuklarımızın da hayatlarına kastetmiş bu yapıyı, hangi sebeplerle hâlâ desteklemeye devam ediyorsunuz? Geleceğimizin ve çocuklarımızın/çocuklarınızın katilleri olarak mı bitireceksiniz hayatınızı? Bu utançla yaşamaya nasıl devam edeceksiniz? Hangi fayda/mal/makam, sizi çocuklarınızın katilleri yapabilmektedir? Ülkenin sadece maddi kaynaklarını değil, toplumları bir arada tutan bütün moral değerleri, toplumsal dokuyu da çaldılar.

Utanın ve kendinize gelin.

-Yüzyıllar boyunca insanların emekleriyle oluşturdukları gelenekten utanın!
-Dilinizden düşürmediğiniz Allah/Muhammed’den utanın!
-Hayatları zindana dönecek olan çocuklarınızdan utanın!
-Akrabalarınız ve sizleri kaybetmek istemeyen ve sizlere düşmanlıkları da olmayan bizlerden utanın!
-Kaybetmekle yüz yüze olduğunuz vicdan/haysiyet/ahlakınızdan utanın!
-Korumak için bedeller verdiğiniz geçmişinizden utanın!
-Düşürülmüş olduğunuz zilletten utanın!
-Sizden almalarına müsaade ettiğiniz şerefinizden utanın!

Çok geç kaldınız ve tamiri çok uzun yıllar alacak bir çürümeye desteklerinizle sebep oldunuz. Bu çürümeye karşı durmak bizden çok sizin görevinizdir. Bizler zaten karşıydık ve bedellerimizi de ödedik/ödemeye de devam ediyoruz. Bu çürüme hepimizi çürütmemişken, henüz her şey yitirilmemişken kendinize gelin ve göreviniz yapın!

Yapmayacak mısınız?
Siz bilirsiniz?

İlginizi Çekebilir

- Reklam -

Son Haberler