10.8 C
Bingöl
Pazar, Mayıs 4, 2025

Cumartesi Anneleri 1049. Haftada Galatasaray Meydanı’nda: Hüsamettin Yaman ve Soner Gül İçin Adalet Talebi

Haber Merkezi
Haber Merkezi
Dört dağ içinden bildiriyoruz.

İSTANBUL – Cumartesi Anneleri/ İnsanları, 1049’uncu haftada Galatasaray Meydanı’nda bir araya gelerek, 33 yıl önce gözaltında kaybedilen üniversite öğrencileri Hüsamettin Yaman ve Soner Gül’ün akıbetini sordu. Karanfiller ve kayıpların fotoğraflarıyla yapılan eylemde, İnsan Hakları Derneği (İHD) Eş Genel Başkanı Eren Keskin, Anayasa Mahkemesi’nin toplanma özgürlüğüne ilişkin kararlarını hatırlatarak, barışçıl eylemlere yönelik yasakların hukuka aykırı olduğunu vurguladı.

Cumartesi Anneleri’nin 1049. Hafta Eylemi

Cumartesi Anneleri, gözaltında kaybedilen ve katledilen yakınlarının akıbetini sormak, faillerin yargılanmasını talep etmek için 1049’uncu haftada yine Galatasaray Meydanı’nda buluştu. Eylemde, 33 yıl önce İstanbul’da gözaltına alınarak kaybedilen Hüsamettin Yaman ve Soner Gül anıldı. Kayıpların aileleri, karanfiller ve fotoğraflarla meydanda adalet taleplerini bir kez daha dile getirdi.

Eyleme çok sayıda kişi katılırken, İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin, Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) Galatasaray Meydanı ve Taksim Meydanı yasaklarının toplanma özgürlüğünü ihlal ettiğine dair kararlarını hatırlattı. Keskin, “İktidara sesleniyoruz: Barışçıl eylemlere yönelik yasaklamalarınızın hiçbir hukuki dayanağı yoktur. Bu yasaklar, Anayasa’ya ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne aykırıdır,” dedi.

Hüsamettin Yaman ve Soner Gül’ün Hikayesi

Eren Keskin, 1049’uncu hafta eyleminde Hüsamettin Yaman ve Soner Gül’ün hikayesini paylaştı. 22 yaşındaki Hüsamettin Yaman, İstanbul Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu öğrencisiydi. Pankart taşıma suçlamasıyla tutuklanmış, 15 gün cezaevinde kaldıktan sonra 6 Eylül 1990’da tahliye edilmişti. 21 yaşındaki Mehmet Soner Gül ise Cerrahpaşa Tıp Fakültesi öğrencisi ve Öğrenci Derneği üyesiydi. Gözaltına alınmış, ağır işkencelere maruz kalmış ve ölümle tehdit edilmişti.

İçişleri Bakanlığı’na göre, Soner Gül’ün adı 10 Mart 1991’de Malatya’da yakalanan bir kişinin sorgusunda geçmiş ve aranmaya başlamıştı. 2 Mayıs 1992’de Hüsamettin Yaman evinden çıktıktan sonra, 4 Mayıs’ta bir kişi ağabeyi Feyyaz Yaman’ı arayarak, “Hüsamettin, Soner Gül ile birlikte Fındıkzade’de gözaltına alındı. Hayatlarından endişe ediyoruz,” dedi. Aileler, İstanbul Emniyet Müdürlüğü ve diğer devlet kurumlarına başvurdu, ancak yetkililer gözaltı iddialarını reddetti.

Ayhan Çarkın’ın İtirafları ve Adalet Arayışı

2011 yılında özel harekât polisi Ayhan Çarkın’ın infazlar ve kayıplarla ilgili itirafları kamuoyuna yansıdı. Çarkın, Yaman ve Gül’ü gözaltına aldıktan sonra ormanlık bir alanda sorgulayıp infaz ettiklerini, son sözlerinin ise “İnsanlık onuru işkenceyi yenecek” olduğunu belirtti. Bu itirafların ardından Yaman Ailesi suç duyurusunda bulundu, ancak dosya bugüne kadar ilerlemedi.

Eren Keskin, savcıları adil, tarafsız ve etkin bir soruşturma başlatmaya çağırarak, “Hüsamettin Yaman ve Soner Gül için, tüm kayıplarımız için adalet istemekten vazgeçmeyeceğiz,” dedi.

İlginizi Çekebilir

- Reklam -

Son Haberler