Çewlik.net –HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın 2015-2017 tarihleri arasında aralarında dönemin Başbakanı Davutoğlu’na yönelik sarf ettiği sözleri nedeniyle hakkında “kamu görevlisine hakaret” iddiasıyla açılan ve 10 farklı dosyanın da birleştirildiği davanın 9’uncu duruşması 14’üncü Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Avukatların ardından söz alan Demirtaş, savcıların dosyaya bakamadığını belirtti. “Bu yargılamada AHİM’in 14. ve 18. maddelerine göre Kürt siyasetçi kimliğime dönük bariz bir ayrımcılık yapıldığını görmekteyiz. Türkiye’nin üçüncü büyük partisinin eş genel başkanına 30 yıllık hapis istenirken lehine tek bir delik toplanmadığı gibi aleyhindeki deliller bilerek çarpıtılmış. Savcı, konuşmalarımı AYM, AHİM, Yargıtay çerçevesinde, o dönemin siyasi atmosferine bakmadan cımbızlamış” diyen Demirtaş, ardından yaptığı konuşmaların olduğu dönemde öz yönetim sürecinin yaşandığı kentlerde, zırhlı araç arkasında iple cansız bedeni çekilen Hacı Lokman Birlik’in, cansız bedeni çürümeye terk edilen Taybet Ana’nın bedenini ve cansız bedeni günlerdir buzdolabında bekletilen Cemile Çağırga gibi katledilen ve işkence edilen çok sayıda kişinin fotoğrafını mahkeme heyetine gösterdi.
‘KÜRDÜM BU YÜZDEN YARGILANIYORUM’
“Korumamız gereken şey bu alçaklar değil insanlık onurudur” diyen Demirtaş, “Kürdüm, Kürt siyasetçiyim ve bu yüzden yargılanıyorum. Türk milliyetçisi Sedat Peker gibi biri olsaydım yargılanmazdım. Irkçı, faşist bir çetenin lideri olmadığım için bugün yargılanıyorum. Yargılanmama sebep olan sözlerimi geri alacak değilim, az bile söylemişim. Beni meclise gönderen halkın acılarını dile getirmezsem asıl o zaman yargılanmalıyım. Yıllardır 12 metre karelik bir alanda sözlerim yüzünden hapis tutuluyorum ancak haklılığımızdan eminim. Kimse bize boyun eğdiremez. Siyasi mücadelemiz Kürt halkı eşit ve özgür olana kadar sürecek” dedi.
Demirtaş’ın ardından duruşmaya ara veren mahkeme duruşmayı, 15 Mayıs’a erteledi. (HABER MERKEZİ)