Narin Güran cinayeti ve soruları cevapsız bırakan iddianame

    21 Ağustos’ta ‘kaybolan’ ve 8 Eylül’de cansız bedeni bulunan Narin Güran’ın soruşturmasında hazırlanan iddianame birçok soruyu da yanıtsız bıraktı. İşte en sade haliyle cinayete ve iddianameye dair detaylar…

    21 Ağustos'ta 'kaybolan' ve

    Çewlik.net – Diyarbakır Tavşantepe mahallesinde 21 Ağustos’ta ‘kaybolan’, 8 Eylül’de cenazesi bulunan 8 yaşındaki Narin Güran’ın öldürülmesiyle ilgili iddianame 21 Ekim’de tamamlandı.

    Ancak iddianame, birçok soruyu da yanıtsız bıraktı.

    Oysa, 26 Eylül’de İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, “Cinayet çok kısa bir sürede açıklığa kavuşacak.” demişti.

    Adalet Bakanı Yılmaz Tunç da “İddianame ortaya çıktığında toplum Narin evladımızın katillerinin kim olduğunu tahmin edecek” demişti.

    İddianamede neler var?

    14 sayfalık iddianamede; anne, ağabey, amca ve komşunun yer aldığı dört kişinin ismi geçiyor. Dördü de “iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürmekle” suçlanmış. Narin’in neden öldürüldüğünün yanıtı ise iddianamede yok.

    Neler olmuştu?

    8 yaşındaki Narin Güran’ın, Diyarbakır’ın Bağlar ilçesine bağlı Tavşantepe Mahallesi’nde 21 Ağustos’ta kaybolduğuna ilişkin ilk haber sosyal medyadan duyuruldu. Furkan Emlak ofisi isimli bir hesap, Narin’in kayıp olduğuna dair bir içerik paylaştı. İrtibat numarası olarak da baba Arif Güran ile amca Salim Güran’ın numarası verildi.

    İddianameye göre resmi kayıtlar, ağabey Baran Güran’ın aynı gün, saat 20.43’te 112’yi arayarak kayıp bildirimi yaptığını gösteriyor.

    Bu arada Narin’in kayıp olduğu bilgisi kulaktan kulağa yayıldı, bölgedeki gazetecilere ulaştı. Hem annesi hem de babası ajans muhabirlerinin geçtiği kayıp haberiyle ekranlarda, haber bültenlerindeydi.

    Baba Arif Güran, “Yer yarıldı sanki içine girdi.” derken, anne Yüksel Güran, belki de daha sonra baş şüpheliler arasında olacak amcasını işaret etmek istediği için “Amcamlara gideceğim, kızları özledim.” dediğini söyledi Narin’in…

    Fakat süreç içinde ailenin bilgi gizlediği, güvenlik güçlerini yanlış yönlendirdiği de ortaya çıktı.

    Narin’in cesedine 19 gün sonra, 8 Eylül’de ulaşıldı.

    Cinayetin üzerinden neredeyse iki ay geçtikten sonra iddianame hazırlandı.

    İddianamede ne söylüyor?

    İddianamede üç savcının imzası var.

    Bir numaralı sanık ağabey Enes Güran. Diğer sanıklar da sırayla şöyle: komşu Nevzat Bahtiyar, amca Salim Güran ve anne Yüksel Güran.

    Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı da davanın müştekisi…

    Narin’in Kur’an kursundan çıkarak evine gittiği son anlarının anlatıldığı iddianamedeki verilere göre, savcılık ve kolluk kuvvetleri şüphelilerin hep bir adım gerisinde kalmış.

    Narin’i öldürmekle suçlanan ağabey Enes Güran’ın kolundaki izler beş gün sonra fark edilmiş. İzleri 26 Ağustos’ta fark eden jandarma, incelenmesi için Adli Tıp Kurumu’na götürmüş.

    Üç gün sonra rapor hazırlayan kurum, ısırık izlerinin insan dişiyle uyumlu olduğunu ancak kimin tarafından ısırıldığının kesin ayrımının yapılamadığını belirtti. Çünkü şüpheli, süreç içinde üç kez banyo yapmış ve üzerinden zaman geçmişti…

    Kolunu kimin ısırdığı belli olmayan ağabey Enes’e sorguda gözündeki morluğun nedeni soruldu. “Üzüntüden kendisini birkaç defa yumrukladığı” için gözünün morardığını belirtti.

    Kolundaki diş izlerini de benzer şekilde açıkladı:

    “Ağlarken babamın beni görerek üzülmesini istemediğim için kolumun üzerine kapanarak ağlamıştım. O esnada sinirden kolumu ısırdım. Isırık izi bu sebeple oluştu. Kesinlikle kolumu kardeşlerim ya da başka biri herhangi bir sebeple ısırmadı.”

    Sırtındaki tırnak izleri sorulduğunda ise “Narin’i arama esnasında yorgunluktan sırtımı duvarlara yasladım ve yıkık evlere sürünerek girmemden kaynaklı olabilir.” diye açıkladı.

    Delil yetersizliğinden ilk gözaltına alındığında serbest kaldı.

    Geç gelen kararlar

    İddianameye göre araçların incelenmesi de günler sonra akla geldi.

    Narin’in DNA’sının bulunduğu amca Salim Güran’ın arabası tam dokuz gün sonra incelendi.

    Jandarmalarla Narin’i arama çalışmalarına katılan amca Salim Güran DNA raporu çıkar çıkmaz gözaltına alındı.11 sayfalık ifadesinde olay günü Narin’i görmediğini, en son birkaç gün önceki bir nişanda gördüğünü iddia etti.

    Narin’in DNA’sının aracında çıkmasını, “Bizim ailede herkes herkesin arabasına biner. Narin aracıma binmiş olabilir.” diye açıkladı.

    O da ilk gözaltına alındıktan sonra serbest kaldı.

    Yine arabanın arandığı gün aile üyelerinin cep telefonlarına da el konulması kararı verildi.

    Bu karar da geç alınmıştı.

    Çünkü aile üyeleri özellikle Narin’in kaybolduğu güne ait tüm görüşme ve yazışmaları silmişti.

    Kayıtları ağabeyi Arif Güran’ın ahırında mermi bulunduğu için sildiğini iddia edip “kayıtları silmekle kötü yapmışım” diyen amca Salim Güran, bazı telefon görüşmelerini ses kayıt programına kaydettiğini ve onları silmediğini savundu.

    Ancak ikinci kez alınan ifadesinde “Hayat kadınları ile görüştüğüm ortaya çıkmasın diye sildim.” dedi.

    Telefonlara el koymakta geç kalan savcılık, silinen verilerin getirilmesi için çalışma talep etti ancak sonuç çıkmadı.

    Ceset bulunduktan sonra incelenen kamera kayıtları

    Haberlerde, Narin’in cesedinin şüphelilerden Nevzat Bahtiyar’ın itirafçı olup, onun verdiği bilgiyle bulunduğu yer aldı.

    Ancak iddianameye göre jandarma kendi arama çalışmalarında Narin’i tesadüfen buldu.

    8 Eylül saat 08.30’da, hem de oturduğu mahalledeki Eğertutmaz Deresi’nde…

    Narin’in bedeni suyun içinde taşların altına bir çuvala saklanmıştı.

    Peki günlerdir mahallede, hatta çevre ilçelerde bile arama yapan ekipler neden derede yoğunlaşmadı?

    Derede ilk yapılan aramalarda cesede nasıl ulaşılamadı?

    Bu soruların yanıtı iddianamede yok. Ama daha kritik bir nokta var.

    Küçücük mahallede iki elin parmaklarını geçmeyecek sayıdaki güvenlik kameraları neden detaylı incelenmedi?

    Oysa, iddianameye göre derenin olduğu bölgeyi gören bir çiftliğin kamerası vardı.

    Narin’in cesedi bulunduktan sonra o kamera incelendi.

    Ve Narin’in cesedini dereye koyan Nevzat Bahtiyar’a bu kameradan ulaşıldı.

    Önce araç tespit edildi. Aracın Narin kaybolduktan yarım saat sonra bölgeye geldiği ve 38 dakika kaldıktan sonra ayrıldığı belirlendi. Üstelik aynı kamera görüntülerinde amca Salim Güran da vardı.

    İddianamedeki verilere göre Bahtiyar’ın ardından, Amca Salim Güran gece saatlerinde dereye, cesedin atıldığı yere geldi. Yedi dakika kalıp cesedi kontrol ettikten sonra ayrıldı.

    Eğer bu görüntülere zamanında bakılsaydı, Narin’in cansız bedenine hızla ulaşılacak, şüphelilerin de delil karartması belki de engellenebilecekti.

    “Kimseyle konuşma, kendine dikkat et…”

    Ekipler köşe bucak Narin’i ararken, gözyaşları içinde röportajlar vermeye devam eden anne Yüksel Güran ile ilgili de ihmaller dikkat çekiyor.

    “Sana yalvarıyorum, bir köşeye kızımı bırak, ne olur bir köşeye atın…” diyerek isim vermeden televizyonlara konuşan anne ile ilgili jandarma 2 Eylül’de tutanak tuttu.

    Anne ile jandarma arasındaki konuşmaların yer aldığı tutanakta anne Narin Güran’ın o tarihte henüz bulunamamış olmasına rağmen kızının öldüğünden adeta emin olduğu belirtildi.

    Annenin, oğlu Enes Güran’ı koruma çabası içinde olduğu da tutanak altına alındı.

    Ama bu tutanağa rağmen anneye günlerce dokunulmadı. Altı gün sonra savcılık gözaltına alınmasını istedi. Neden bu kadar beklendiğine ise iddianamede yer verilmedi.

    İddianameye göre şüphelilerin cezaevindeki aileleriyle yaptığı görüşmeler dinlendi.

    Ağabey Enes Güran, kardeşi Eren ile telefonla görüşüyordu.

    Kardeşini “Kimseyle konuşma, kendine dikkat et.” diye uyardı. Ancak bu uyarıyla neyi kast ettiği ikisine de sorulmadı.

    Narin kim tarafından, neden öldürüldü?

    İddianamede dördü de Narin’i öldürmekle suçlandı ancak boğarak öldürüldüğü belirlenen Narin’in hangisi tarafından boğulduğu tespit edilemedi.

    Ve Narin neden öldürüldü? Bu sorunun da yanıtı yok.

    Kamuoyundaki “katil bulunamadı” eleştirilerini dizginlemek için hazırlandığı anlaşılan bu iddianamede, bu iki kritik sorunun da yanıtı yok.

    Soruşturma kapsamında 4’ü tutuklu 18 şüpheli daha var ama onlara ne olacağı da eksikliklerle dolu bu iddianamede yok.

    (Kaynak)