Çewlik.net – AKP Diyarbakır 8’inci Olağan İl Kongresi’nde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Diyarbakır’ın huzuru, Türkiye’nin huzurudur. Diyarbakır’ın kaderi Türkiye’nin kaderidir. Diyarbakır ortak medeniyetimizin mirası İslam’ın mührü bir şehirdir. Bu şehrin her şeyden çok birlikte yaşama hukukuna kundak olduğunu dost da düşman da çok iyi bilir. Bizim kardeşliğimiz İslam kardeşliğidir, kader kardeşliğidir” dedi.
Kardeşlik mesajı veren Erdoğan, “Müşterek hayatımızı, duygularımızı anlatan Diyarbakır türküleri tek başına nasıl bir millet olduğumuzu dünyaya göstermeye yeter. Bu topraklarda kardeşliğin altını oymak için türlü oyunlar çeviriyorlardı. Sinsi niyetleri gayet iyi biliyoruz. Kim desteklerse desteklesin, küçük çıkarlar uğruna ihanet projelerine payandalık edenlerin sonu hüsran olacaktır. Biz Diyarbakır’la yürekten kopup gelen kardeşlik türkülerimizi söylemeye devam edeceğiz” diye konuştu.
Ahmet Arif’e Atıf
Ahmed Arif’in ‘Adiloş bebe’ şiirine atıfta bulunan Erdoğan, şunları söyledi:
“Ahmed Arif’in ifadesiyle bu yılanlara, çıyanlara yedirmeyeceğiz. Bu millete nice acılar yaşatan, evlatlarından ayıran emperyalist oyunun son halkasını bozma aşamasındayız. Bölgemizde yaşanan her hadise, sergilenen alçak senaryonun gerçek yüzünü biraz daha açığa çıkarmaktadır.
Bölgemizde ve dünyada birliğini, beraberliğini, kardeşliğini kaybedenlerin yaşadıkları acıları sizler de görüyoruz. Vatanına sahip çıkan ve bunları korumayanların, devletine sahip çıkıp güçlendirmeyenlerin, ülkesinin ve insanının üzerine titremeyenlerin akıbiyetlerinin nasıl berbat olduğunu sizler de takip ediyorsunuz.
Yaşadığımız toprakları, ortak vatanımız yapan bin yıllık hamuru kim bozmaya, kim zehirlemeye kalkarsa karşısına hep beraber biz dikileceğiz. Nasıl bir asır önce sırt sıra verip emperyalistlerin elinden ülkemizi kurtarmışsak, şimdi de omuz omuza vererek Türkiye Yüzyılını birlikte inşa edeceğiz” dedi.
‘Yeni Şeyler Söyleme Vaktidir’
“Son yarım asırdır yaşadığımız sancılara artık ‘dur’ deme vaktidir. Artık yeni şeyler söyleme vaktidir” diyen Erdoğan, şöyle devam etti:
“Türkiye’nin uzunca bir geçmişe sahip terörle mücadele serencamı, doğrusu ve yanlışıyla tarihimizin bir parçası olarak kayıtlarda yerini almıştır.
Güvenlik güçlerinden, kamu görevlilerimize ve masum vatandaşlarımıza kadar binlerce şehit verdik. Aziz hatıraları yaşayacak. Attığımız her adımın, şehitlerimizin canları pahasına bize emanet ettiği ülkemizin geleceğini güvence altına alma gayesi taşıdığından kimsenin şüphesi olmasın.
Demokrasimiz terör aracılığıyla yönlendirilmiş, hak ettiği seviyelere gelmesi engellenmiştir. Hiç şüphesiz rahmetli Özal’dan beri terör meselesini bitirmek için farklı yöntemler konuşulmuş, kimi teşebbüslerde bulunulmuştur.
Biz de terörle sadece güvenlik araçlarıyla mücadele etmedik. Terörü bitirmek için çok ciddi inisiyatifler aldık. Tüm gövdemizi taşın altına koymaktan çekinmedik. Karşımızdaki yapı, küresel güçlerin sesine kulak verdiği için bu çabalar hedefine ulaşamadı. 40 yıl önceki gayretleri hatırlıyorsunuz değil mi?
Maalesef bu iyi niyetli çabamızın cevabını, kazılan çukurlarla, sıkılan kurşunlarla aldık.”
‘Yeni Bir Fırsat Penceresi’
“Bunun heba edilmesini doğru bulmuyoruz. Gerçekleşen çalışmaların tek bir amacı var; terör örgütünün kendini feshetmesi, silahların teslim edilmesi, örgütün siyaset üzerindeki vesayetinin tamamen kaldırılması, bir Türkiye partisi olma vasfını kazanamayan siyasi yapıya bu yönde kendini geliştirme fırsatı verilmesi, bölgemizde artan çatışmalar karşısında iç cephemizin güçlendirilmesi, yarım asırlık bölücü terör parantezinin kapatılması, tüm boyutlarıyla tarihe gömülmesidir.
Ekonomik sıkıntıları yılın ikinci yarısından itibaren geride bırakmaya başlayarak, bu meseleyi de sorun olmaktan çıkaracağız. Ülkemizin kuzeyi ve güneyi cayır cayır yanarken, bu ateşi Türkiye’ye sıçratma niyetinde olanların planlarını bozmakta kararlıyız.” (HABER MERKEZİ)