ÇEWLİK.NET/ÖZEL
BİNGÖL – Van’dan Bingöl’e okumaya gelen Evin Özel, dün kaldığı yurdun önünde karşıdan karşıya geçerken araba çarpması sonucu vefat etti. Evin 18 yaşındaydı.
Kazanın olduğu yerde daha önce de defalarca kaza olmuş, öğrenciler tedbir alınsın diye çağrıda bulunmuştu. Ancak çağrılar karşılık bulmadı. Bingöl Üniversitesi’nde coğrafya öğrencisi Evin 18 yaşındayken hayattan koparıldı. Geriye evladını kaybeden bir aile, her gününü artık daha fazla tedirgin geçirecek olan yüzlerce öğrenci kaldı.
Evin’in yurtta beraber kaldığı arkadaşları Çewlik.net’e konuştu. “Değer bilen biriydi. Hayat dolu biriydi…”
Evin’in arkadaşlarına kulak veriyoruz…
Kaza nasıl oldu?
“Yani ben olayın açıkça konuşmak gerekirse tam olarak nasıl olduğunu anlatamam. Çünkü olaya bizzat şahit olmadım. Kuzeninde duyduğum kadarıyla anlatıyorum. Evin karşıdan karşıya geçerken önce bir araç hızlı gidiyor. İkinci araç geçerken Evin kaldırıma yürürken araba çarpıyor. Yani ilk araçtan kurtulmaya çalışırken ikinci arabanın altına kalıyor. Sonra zaten adam arabadan iniyor kafasına vuruyor. Ben ne yaptım ben ne yaptım gibi tepkiler veriyor.
Bir hafta önce de aynı şekilde böyle bir durum olmuştu. O da aynı şekilde olmuştu. Küçük kazaları yadırgamıyorduk çünkü her hafta bir öğrenciye araba çarpıyordu.
Pir Ali Kız Yurdu’nun önünde bir büfe var, yurtta da kantinler var bunlar bir öğrenciye ne kadar yardımcı olabilir. İhtiyaçlarını karşılamak için kocaman bir ana cadde var, orayı geçmek için iki şeridi de geçmeniz lazım. Orada bir zincir market var. Öğrenciler de oraya gidiyor. Zaten otobüs durağı da o tarafta.
‘Evin çok şen şakrak bir insandı, şiveli konuşurdu’
Bingöl’e gittiğimizde zaten biliyorsunuz üniversite grupları açılıyor. O büyük üniversite grubunun ardından kız grubu açıldı. Ben onun kuzeniyle arkadaştım. Sonra biz yurdun ilk günlerinde aşağıya çay içmeye indik, Evin de oradaydı. Evin çok şen şakrak bir insandı, şiveli konuşurdu. Sürekli ‘beni de gruba alın’ derdi, ben de onunla şakalaşırdım. Derdim ki ‘yönetici benim ama seni almayacağım’, Evin yalvar derdim gülerdik. O kadar hayat dolu bir insandı ki Evin.
‘Otlu peynir ve kaçak çay severdi, çocuksuydu’
Odaya gizlice ketıl koymuştu. Diyordu ben kaçak çaya alışmışım buradaki çayı içemiyorum. Bir gün dedim Evin dolapta peynir var getir yiyelim, o da Vanlı ya bir sürü otlu peynir getirmişti. Ben seviyorum diye sürekli otlu peynir yer misin diye soruyordu. Çok cana yakın bir insandı.
En son gördüğümde kaldırımda oturuyordu. Evo dedim nereye gidiyorsun, o da dedi ki ben gitmiyorum sen gidiyorsun dedi el salladı. Birkaç gün önce kız arkadaşıyla el ele bir fotoğraf paylaşmıştı. Ben de dedim Evin sen niye kızlarla el ele fotoğraf paylaşıyorsun. O da yazmıştı işte Rumeysa’yla yaptığımız delilikler. Yani çok çocuksu bir insandı. Ben onun mesajını öldükten sonra gördüm.
‘Onunla her şeyi konuşabilirdin’
Zaten Evin ölmeden önce ben banyoya gireceğim sonra fotokopi çıkarmaya gideceğim. Direkt fotokopi çıkarmaya gitmiş. Değer bilen bir insandı. Onunla istediğin her şeyi konuşabilirdin. Seni anlardı.
‘Annem okula gitmemi istemiyor’
Kazadan sonra benim aile Bingöl’e göndermeye çok korkuyor. Annem diyor ki bir hafta içinde ikinci kaza oldu. Benim annem dün geceye kadar ağlıyordu okul gitmeyeceksin diyordu. O karşıdan karşıyaya ben de geçmeyeyim diye. Diğer arkadaşlarım da okul değiştirmek istiyor. Bingöl’den bıktılar iki hafta içerisinde. Herkes korkuyor. Kızlar asansöre binmeye bile korkuyor. Şu herkes çok korkuyor. Sabah kuzenini aradım Evin’in odasına gittin mi diye. ‘Cesaretimi toplayamıyorum’ diyor.
Çoğu arkadaşımızda panik atak oluştu. O yoldan gidersek bacaklarımız titrer mi nefesimiz kesilir mi diye. Çünkü tanıdığımız bir insan olunca korkusu çok başka.
Bingöl Evin’e sahip çıkmazsa daha çok Evinler gider. Bu ilk değildi, son olacağını da düşünmüyorum. Artık orası bizim için normal bir yol değil, cehenneme giden bir yol gibi geliyor.”