19.3 C
Bingöl
Cuma, Nisan 18, 2025

Hasan Kılıç Yazdı: Tıkanmayı Aşmanın Reçetesi

Çewlik.net – Hasan Kılıç, Yeni Yaşam’daki köşesinde Türkiye’nin 2015’ten bu yana içine düştüğü siyasi ve ekonomik girdabı masaya yatırdı. 27 Şubat’ta Öcalan’ın çağrısıyla başlayan Barış ve Demokratik Toplum Süreci’nin, demokratikleşme ve uzlaşı hedeflerine rağmen iktidarın adımlarıyla tıkanma noktasına geldiğini vurguladı. Kılıç’a göre, 19 Mart’ta Ekrem İmamoğlu ve diğer isimlere yönelik yargı operasyonları, bu süreci baltaladı ve demokrasi umutlarını zedeledi.

Kılıç, iktidarın 27 Şubat Çağrısı’nın gerekliliklerini yerine getirmemesi ve yapay tartışmalarla zaman kaybetmesinin, hem barış sürecini hem de Türkiye’nin Avrupa ile yakınlaşma fırsatını riske attığını belirtti. Ekonomide ise 40 milyar dolarlık rezerv kaybı, borsada 2 trilyon TL’lik zarar ve artan borçlanma maliyetleri gibi sonuçların buhranı derinleştirdiğini ifade etti.

Çözüm önerisi olarak Kılıç, palyatif yaklaşımların yetersiz olduğunu, siyasal rejimin demokratikleştirilmesi ve Kürt sorununun diyalogla çözülmesi gerektiğini savundu. “Kürtlerle barış, Türkiye’ye demokrasi” anlayışıyla, Demokratik Anayasa’nın yazılmasının kaçınılmaz olduğunu vurguladı. Türkiye’nin sadece Kürt meselesine değil, hukuki güvenlik, iktisadi eşitlik ve adaleti kapsayan geniş bir demokratikleşme reçetesine ihtiyacı olduğunu belirtti.

Kılıç’ın yazısından bir bölüm şöyle:

“Peki çıkılmak istenen girdabı daha büyük ve korkunç şekilde geri getirme ihtimali olan bu halden nasıl kurtulunur?

Artık Türkiye palyatif çözümlerle, geçici pansumanlarla sorunlarını çözme eşiğini aştı. Öncelikle siyasal rejimin demokratikleştirilmesi, yönetim sisteminin yataylaştırılması gerekiyor.

Kürt sorununun diyaloga dayalı çözümü için ne gerekiyorsa hızla yapılması Türkiye’nin yakın-orta-uzun vadeli geleceğinin en hayati meselesidir.  Barışı mevzuata, sessizliğe, fikirsizliğe sevk etmek bu ülkeye yapılacak en büyük kötülüktür. Temelde “Kürtlerle barış, Türkiye’ye demokrasi” şeklinde ifade edebileceğimiz süreci başarıya götürecek ilk ve en temel meselelerden biri 27 Şubat Çağrısı’nın gösterdiği yoldan ilerlemektir. Hem demokrasiyi kurtarmanın hem de Kürtlerle barışı sağlamanın kaçınılmaz zamanındayız. Bunun yolu da Demokratik Anayasa’yı yazmaya başlamakla olur.

Türkiye’de artık sadece Kürt ulusal kimliğine indirgenmiş, onla çevrelenmiş bir demokratikleşme meselesi kurtuluş reçetesi olamaz. Geneli kapsayan, hukuki güvenlik, iktisadi eşitlik ve adaleti temeline alan bir reçeteye ihtiyaç var.”

Yazının tamamı için tıklayın.

İlginizi Çekebilir

- Reklam -

Son Haberler