İngiltere’de süresiz oturum izni (ILR) almak isteyen göçmenler için büyük bir değişiklik geliyor. İçişleri Bakanı Shabana Mahmood’un 29 Eylül’de İşçi Partisi Konferansı’nda açıkladığı yeni göç politikası, başvuru süresini 5 yıldan 10 yıla çıkarıyor. Bu hamle, İngiltere’nin göç yönetimini sıkılaştırmayı amaçlıyor. Peki, yeni kriterler neler?
Süresiz Oturum İzni Nedir ve Neden Değişiyor?
Süresiz oturum izni (Indefinite Leave to Remain – ILR), İngiltere’de kalıcı olarak yaşama, çalışma ve eğitim alma hakkı veren bir statü. Şu anda göçmenler, 5 yıl yasal ikamet sonrası bu izne başvurabiliyor. Ancak yeni tasarıya göre bu süre 10 yıla uzatılıyor.
Mahmood’un konuşmasında vurguladığı gibi, “Göçmenler burada yaşama hakkını kazanmalı.” Bu değişiklik, İngiltere’nin artan göç baskısına yanıt olarak tasarlandı. Migration Observatory verilerine göre, ülkede yaklaşık 4,5 milyon ILR sahibi var ve bunların 430 bini AB dışı vatandaşlardan oluşuyor.
Yeni Kriterler: Ne Değişiyor?
İşçi Partisi’nin yeni göç politikası, sadece süreyi uzatmakla kalmıyor; ek koşullar da getiriyor. İşte İngiltere süresiz oturum izni 2025 için ana kriterler:
- Başvuru Süresi: 5 yıldan 10 yıla çıkıyor. Ancak bazı göçmenler, yüksek beceri veya topluma katkılarına göre daha erken başvurabilecek.
- İngilizce Yeterliliği: Yüksek seviyede İngilizce bilme zorunluluğu (örneğin, B2 veya üstü seviye).
- Sabıka Kaydı: Temiz bir suç kaydı şartı – herhangi bir suç işleyenler elenecek.
- Topluluk Katkısı: Bulundukları bölgede gönüllü çalışmalara katılma zorunluluğu.
Bu kriterler, göçmenlerin İngiltere’ye entegre olmasını teşvik etmeyi hedefliyor. Mahmood, “Açık, hoşgörülü ve cömert bir ülke” vizyonunu korurken, vatanseverliğin “etno-milliyetçiliğe” dönüşmesini önlemeyi amaçladıklarını belirtti.
Reform UK ve Siyasi Tartışmalar
Muhalefetteki Reform UK Partisi, kamuoyu yoklamalarında lider konumda. Parti, ILR statüsünü tamamen kaldırmayı vaat ediyor – bu da oturum uzatamayanların sınır dışı edilebileceği anlamına geliyor. İşçi Partili Başbakan Keir Starmer, bu öneriyi “ırkçı” olarak nitelendirdi.
Konferansın ana teması “Reform UK’ye karşı mücadeleyi sürdürmek”ti. Mahmood, işçi sınıfı topluluklarının Reform UK’nin “sahte vaatlerine” kaymasını önlemek için “ülkeyi bir arada tutma” mücadelesi gerektiğini vurguladı. Manş Denizi’ni küçük teknelerle geçen göçmen sayısındaki artış ve genel göç hacmi, konuşmanın odak noktalarındandı.
Sınır Güvenliği ve Gelecek Adımlar
İçişleri Bakanı, “Sınırları güvence altına almak için ne gerekiyorsa yapacağız” sözü verdi. Yeni plan, göçmenlerin “kazanılmış hak” kavramını merkeze alıyor. İşçi Partisi, bu politikayla hem halkın endişelerini gidermeyi hem de “daha büyük bir Britanya inancı”nı korumayı planlıyor.