Kürt meselesinin demokratik çözümü için TBMM bünyesinde kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu, farklı kesimlerin sesine kulak vermeye devam ediyor.
Komisyonun 18 Eylül’deki 11’inci toplantısında Mezopotamya Göç İzleme ve Araştırma Derneği (GÖÇ-DER) Eşbaşkanı Murat Sarı’yı dinlediği toplantı, Kürt meselesine yönelik barışçıl ve kalıcı çözüm arayışlarında önemli bir adım olarak öne çıktı.
Sarı, komisyonun kuruluşunun Abdullah Öcalan’ın Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı ile başlayan sürecin bir sonucu olduğunu vurguladı.
Kürt Meselesinde Barış ve Geri Dönüş İçin Somut Adımlar Şart
Murat Sarı, toplantıda yaptığı konuşmada, Kürt halkının barış özlemi için devletin de somut adımlar atması gerektiğini belirtti. Komisyonun kurulmasının önemli bir adım olduğunu ifade eden Sarı, sürecin esas muhataplarıyla görüşülmesinin gerekliliğine dikkat çekti.
Sarı, inkar ve imha politikalarının yarattığı tahribatın sonlandırılması gerektiğini vurgulayarak, “Onurlu bir barış için yasal ve siyasi adımlar atılmalı” dedi.
Köylerine Geri Dönüş ve Koruculuk Sisteminin Kaldırılması Talebi
GÖÇ-DER Eşbaşkanı Sarı, komisyona köylerine geri dönüş için yasal zeminin oluşturulması gerektiğini iletti. 1990’lı yıllarda koruculuk sistemi nedeniyle yaklaşık 3.700 köy ve mezranın boşaltıldığını belirten Sarı, bu sistemin geri dönüşler için hala büyük bir engel teşkil ettiğini ifade etti.
Sarı, “Koruculuk sistemi lağvedilmeli, çünkü bu sistem güvenlik tehdidi ve kaygısı yaratıyor. Köylerini terk etmek zorunda kalan insanlar, doğdukları topraklara geri döndüklerinde ceza tehdidiyle karşılaşmamalı. Bunun için yasal düzenlemeler acilen yapılmalı” dedi.
Ayrıca, Avrupa’ya sığınma talebinde bulunan yurttaşların ve Mexmûrluların geri dönüşü için de yasal zemin hazırlanması gerektiğini vurgulayan Sarı, kadim topraklara dönüşün önünün açılması gerektiğini belirtti.
Eko Kırım ve Yeni Göç Politikalarına Karşı Uyarı
Sarı, eko kırım politikalarının Kürt halkının yaşam alanlarını tehdit ettiğini ve yeni bir göç dalgası yarattığını ifade etti. Maden arama, HES projeleri ve ağaç kıyımı gibi faaliyetlerin halkı yerinden ettiğini belirten Sarı, “90’larda asker zoruyla gerçekleşen göç, şimdi eko kırım ile devam ediyor. Gabar, Cûdî, Licê ve Pasûr gibi bölgelerde insanlar göçe zorlanıyor. Bu politikaların önüne geçilmeli” uyarısında bulundu.
Kürtçe Köy İsimlerinin Tanınması Talebi
Geri dönüş sürecinin sağlıklı bir şekilde ilerlemesi için Kürtçe köy isimlerinin tanınması gerektiğini vurgulayan Sarı, bu adımın kültürel hakların korunması açısından kritik olduğunu belirtti.
Ayrıca, komisyonun talepleri hızla yasal bir zemine oturtması gerektiğini ifade ederek, “Komisyon çalışmalarını yürütürken aynı anda yasal adımlar atılmalı” dedi.
Komisyonun Rolü ve Barış Sürecine Katkısı
Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu, Kürt meselesine yönelik demokratik çözüm arayışlarında farklı kesimlerin görüşlerini alarak önemli bir platform oluşturuyor.
GÖÇ-DER’in talepleri, komisyonun çalışmalarına yön verebilecek somut öneriler sunuyor. Sarı’nın vurguladığı gibi, onurlu bir barış için devletin adım atması ve geçmişle yüzleşme cesareti göstermesi gerekiyor.
GÖÇ-DER’in Önerileri Neler?
- Koruculuk sisteminin kaldırılması: Güvenlik kaygılarını ortadan kaldırmak için acil adım.
- Geri dönüş için yasal zemin: Köylerine dönmek isteyenler için cezai yaptırımların kaldırılması.
- Kürtçe köy isimlerinin tanınması: Kültürel hakların korunması için önemli bir talep.
- Eko kırımın durdurulması: Maden arama ve HES projeleri gibi göçü tetikleyici politikaların sona ermesi.