Çewlik.net – Hakkari merkeze bağlı Çimenli köyü kırsalında yer alan Mar Şalita Manastırı, Nasturiler döneminde inşa edilmiş tarihi bir yapı olarak dikkat çekiyor. Ancak bakımsızlık ve define avcılarının tahribatı nedeniyle bu eşsiz miras, yok olma tehlikesiyle karşı karşıya.
Bölge sakinleri tarafından Dêra Çiya (Dağ Kilisesi) veya Dêra Keriser olarak bilinen manastır, Cilo Vadisi’nde, Spîxan Yaylası yolunda sarp bir arazide bulunuyor. Peki, bu tarihi yapının hikayesi nedir ve neden korunamıyor?
Mar Şalita Manastırı’nın Özellikleri
Mar Şalita Manastırı, bir kaya oyuğunun içine inşa edilmiş, 3 katlı bir yapıya sahip. Yaklaşık 9 metre uzunluğunda ve 3 metre genişliğinde olan manastır, mimari açıdan Nasturi kültürünün izlerini taşıyor. Ancak manastırın tam olarak hangi tarihte inşa edildiğine dair kesin bir bilgi bulunmuyor. Bu belirsizlik, yapının tarihsel önemini gölgelemiyor; aksine, bölgenin kadim geçmişine ışık tutuyor.
Manastır, Cilo Dağları’nın etkileyici manzarası eşliğinde, doğayla iç içe bir konumda yer alıyor. Bu konumu, hem manastırın mistik havasını artırıyor hem de ulaşım zorluğu nedeniyle korunmasını zorlaştırıyor.
Define Avcıları ve Bakımsızlık Manastırı Yok Ediyor
Nasturilerin Ermeni Soykırımı döneminde bölgeden göç etmek zorunda kalması, Mar Şalita Manastırı’nın kaderini derinden etkiledi. Göçle birlikte manastır terk edildi ve içindeki değerli eserler ya kayboldu ya da yağmalandı. Define arayanlar, manastırın her köşesini kazarak büyük bir tahribata yol açtı. Ne yazık ki, bugüne kadar herhangi bir restorasyon çalışması yapılmadı ve manastır için bir koruma kararı alınmadı.
Zamanla, manastırın sadece duvarları ayakta kalabildi. Çatısı çöken, iç mekanları harap olan bu tarihi yapı, her geçen gün biraz daha yok oluyor. Bölge sakinleri, manastırın kurtarılması için yetkililerden adım atılmasını bekliyor.
Mar Şalita Manastırı Neden Önemli?
Mar Şalita Manastırı, yalnızca bir dini yapı değil, aynı zamanda Hakkari’nin kültürel ve tarihi mirasının bir parçası. Nasturi toplumunun bölgedeki varlığını ve mimari yetkinliğini yansıtan bu manastır, turizm potansiyeliyle de dikkat çekiyor. Ancak mevcut durumda, manastırın bu potansiyelinden yararlanmak mümkün görünmüyor.
Cilo Vadisi ve Spîxan Yaylası, doğa turizmi açısından zaten popüler bölgeler. Mar Şalita Manastırı’nın restore edilmesi, bölgeye hem kültürel hem de ekonomik bir değer katabilir. Tarihi yapıların korunması, sadece geçmişi yaşatmakla kalmaz, aynı zamanda gelecek nesillere bir miras bırakır.
Yetkililere Çağrı: Mar Şalita Manastırı Kurtarılmalı!
Hakkari’nin bu eşsiz mirasının korunması için acil önlemler alınması gerekiyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile yerel yönetimlerin, manastırın restorasyonu ve korunması için bir an önce harekete geçmesi şart. Define avcılarına karşı güvenlik önlemlerinin artırılması ve manastırın kültürel miras listesine alınması, tahribatın önüne geçebilir.
Bölge sakinleri, Mar Şalita Manastırı’nın sadece bir yapı olmadığını, aynı zamanda bir tarih ve kültür hazinesi olduğunu vurguluyor. Bu hazineyi kurtarmak için zaman daralıyor.
Sonuç: Tarihi Mirasımıza Sahip Çıkalım
Mar Şalita Manastırı, Hakkari’nin gizli kalmış cevherlerinden biri. Ancak bakımsızlık ve define avcılarının tahribatı, bu cevheri yok olma noktasına getirdi. Tarihi ve kültürel mirasımıza sahip çıkmak, hepimizin ortak sorumluluğu. Mar Şalita Manastırı’nı kurtarmak için şimdi harekete geçme zamanı!