İSTANBUL – Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) üyesi Avukat Bedirhan Sarsılmaz, “örgüt üyesi olmak” suçlamasıyla yargılandığı davada beraat etti. İstanbul 25’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ilk duruşmada, mahkeme “suç unsurlarının oluşmadığı” gerekçesiyle beraat kararı verdi. Sarsılmaz, savunmasında mesleki faaliyetlerinin kriminalize edildiğini vurgularken, “Savunma hakkı kutsaldır” dedi.
Davanın Detayları
İstanbul Adliyesi 25’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya, Avukat Bedirhan Sarsılmaz ve avukatları katıldı. Ulusal ve uluslararası hukukçuların da izlediği duruşmada, Sarsılmaz’ın avukatı Nagehan Avçil, müvekkilinin mesleki faaliyetlerinin hukuka aykırı şekilde delil olarak kullanıldığını belirtti. Avçil, bu delillerin dosyadan çıkarılmasını talep etti. Ancak mahkeme başkanı, bu talebe ilişkin karar vermeden Sarsılmaz’ın savunmasına geçti.
Sarsılmaz’ın Savunması: “Savunma Hakkı Kutsaldır”
Bedirhan Sarsılmaz, savunmasında delillerin soyut olduğunu ve mesleki faaliyetlerinin suç unsuru olarak gösterildiğini ifade etti. ÖHD üyesi olarak kadınları ve ezilenleri savunduğunu belirten Sarsılmaz, şu ifadeleri kullandı:
“Deliller soyut. Öğrencilerle görüştüm diye ‘terörist’ denilmiş. Bu dönemde birinin sizi hedef göstermesi ‘terörist’ yapmaya yetiyor. Bir avukata kelepçe vurulması, savunma makamına kelepçe vurulmasıdır. Savunma hakkı kutsaldır. Tarih boyunca savunma otoritelerin baskısı altında kaldı. Adalet mekanları otoritenin temsili haline dönüşüyor.”
Sarsılmaz, Çatımız Gökyüzü eylemine katıldığı için suçlandığını, ancak bunun ahlaki bir dayanışma olduğunu vurguladı. Telefon konuşmalarının da müvekkilleriyle yaptığı görüşmelerden ibaret olduğunu belirtti. Ayrıca, “umut hakkı” ve Abdullah Öcalan’ın tecrit altında olduğu yönündeki açıklamalarının evrensel hukuk ilkelerine dayandığını ifade etti. Sarsılmaz, “Aristoteles’in dediği gibi, ‘İnsan politik bir varlıktır.’ Umut hakkı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) kararlarında da yer alıyor. Türkiye’de bu konu artık tartışılıyor” dedi.
“Kendi Kendime Konuşmam Bile Delil Gösterilmiş”
Bedirhan Sarsılmaz, savunmasında delillerin ciddiyetsiz olduğunu belirtti. Sarsılmaz, adli sicil kaydı olanlarla konuştuğu iddiasına da yanıt verdi: “Babam, amcam, müvekkillerimle konuşmuşum. Babamla konuşamayacak mıyım? Babam da beraat etti. Soruşturma o kadar ciddiyetsiz ki, kendi kendime konuşmam bile delil gösterilmiş. Bu iddianameyi ciddiye alabilir miyiz?”
Sarsılmaz, 4 ay boyunca tutuklu kaldığını ve bu süreçte birçok hukuksuzlukla karşılaştığını da ekledi. Ailesiyle görüşmeden sürgün edildiğini belirten avukat, beraat talebinde bulundu.
Avukatların Savunması
Sarsılmaz’ın avukatlarından Berivan Barin, suçlamaların temelinde “umut hakkı” kavramının yer aldığını belirtti. Barin, “Abdullah Öcalan için uygulanan tecrit ‘sözde’ denilmiş, ancak bu özde bir tecrittir. Devlet Bahçeli bile bu konuda fikir beyan etti. ‘Umut hakkı’ ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alanların bir gün tahliye umududur. Bunları konuşmak suç değil” dedi.
İstanbul Barosu Yönetim Kurulu üyesi Ezgi Şahin ise avukatlık mesleğinin sadece duruşma salonlarıyla sınırlı olmadığını vurguladı: “Avukatlık kamusal bir meslektir. Meslektaşımız, insan haklarına dayalı savunmayı her alanda sürdürmüştür. Telefon konuşmaları ve mesleki faaliyetleri yargılanmış hale geldi. Avukatlık adliye koridorlarıyla sınırlı değildir.”
Mahkeme Kararı: Beraat
Duruşmada mütalaasını açıklayan iddia makamı, Sarsılmaz’ın beraatını talep etti. Mahkeme, “suç unsurlarının oluşmadığı” gerekçesiyle Bedirhan Sarsılmaz hakkında beraat kararı verdi.