Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, kamu kurumlarındaki üst düzey yöneticilerin e-imzalarını kopyalayarak sahte diploma ve sürücü belgesi düzenleyen şüphelilere yönelik geniş çaplı soruşturmasını tamamladı.
Hazırlanan iki ayrı iddianamede toplam 199 şüpheli hakkında hapis cezası talep edildi. Ankara 23’üncü Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianameler, Türkiye’de son dönemde ortaya çıkan en büyük sahtecilik skandallarından biri olarak dikkat çekiyor. İlk duruşmalar, 12 Eylül 2025 Cuma günü görülecek.
İlk İddianamede 134 Şüpheli, Ağır Suçlamalar
Soruşturma kapsamında hazırlanan ilk iddianamede, 134 sanık hakkında şu suçlamalar yer aldı:
- ÖSYM Kanunu’na muhalefet
- Resmi belgede sahtecilik
- Bilişim sistemine hukuka aykırı girme
- Verileri hukuka aykırı ele geçirme
Bu suçlamalar doğrultusunda sanıklar için 6 yıldan 45 yıla kadar hapis cezası talep edildi. İddianameye göre, şüpheliler kamu kurumlarındaki yöneticilerin e-imzalarını kopyalayarak sahte diploma ve sürücü belgeleri düzenledi. Bu belgeler, çeşitli resmi işlemler için kullanılarak ciddi bir güven ihlali yarattı.
İkinci İddianamede 65 Sanık, Daha Ağır Cezalar
Başsavcılık tarafından hazırlanan ikinci iddianamede ise 65 şüpheli yer aldı. Benzer suçlamalarla yargılanacak olan bu sanıklar için 5 yıldan 50 yıla kadar hapis cezası istendi.
İddianamede, şüphelilerin organize bir şekilde hareket ettiği ve sahte belgelerle kamu düzenini tehdit ettiği vurgulandı. Ankara 23’üncü Asliye Ceza Mahkemesi, her iki iddianameyi de kabul ederek yargılama sürecini başlattı.
İlk Duruşmalar 12 Eylül’de
Dava dosyasıyla ilgili ilk duruşmalar, 12 Eylül 2025 Cuma günü Ankara 23’üncü Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülecek. Kamuoyunun yakından takip ettiği bu dava, sahte belge düzenleme ve bilişim suçlarının ciddiyetini bir kez daha gözler önüne seriyor. Yargılama sürecinde, şüphelilerin sahtecilik faaliyetlerinin boyutu ve kamu kurumlarına verdiği zarar detaylı bir şekilde ele alınacak.
Sahtecilik Skandalı Türkiye Gündeminde
Bu dava, Türkiye’de sahte belge üretimine yönelik en kapsamlı soruşturmalardan biri olarak öne çıkıyor. Kamu kurumlarının güvenilirliğini zedeleyen bu tür faaliyetler, hem hukuki hem de toplumsal açıdan ciddi sonuçlar doğuruyor. Soruşturma kapsamında ortaya çıkan detaylar, vatandaşların resmi belgelere olan güvenini sarsarken, yetkililerin bu tür suçlarla mücadelede daha sıkı önlemler alması gerektiği tartışmalarını da beraberinde getirdi.