Mazlum BUCUKA
BİNGÖL – Bugün, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Bingöl İl Koordinasyon Kurulu’nun ev sahipliğinde, deprem farkındalığını artırmak ve kamu kurumlarının sorumluluklarını hatırlatmak amacıyla önemli bir panel düzenleniyor. Bingöl’ün yüksek depremsellik riski taşıyan bir bölge olması nedeniyle gerçekleştirilen bu etkinlik, Prof. Dr. Naci Görür’ün katılımıyla dikkat çekiyor. Panelde, Bingöl’ün depreme hazırlık süreci ve bu süreçte alınması gereken önlemler masaya yatırılacak.
Bingöl’ün Depremsellik Riski ve Panelin Amacı
Bingöl, Türkiye’nin deprem açısından en riskli bölgelerinden biri olarak biliniyor. Doğu Anadolu Fay Zonu üzerinde yer alan şehir, geçmişte 1971’de 6.9 ve 2003’te 6.4 büyüklüğünde depremlerle sarsılmış, bu olaylar bölgenin sismik tehlikesini gözler önüne sermişti. TMMOB Bingöl İl Koordinasyon Kurulu, bu gerçeği dikkate alarak, kamuoyunda deprem bilincini artırmak ve olası bir depremin yıkıcı etkilerini en aza indirmek için harekete geçti. Panelde, Prof. Dr. Naci Görür’ün uzman görüşleriyle Bingöl’ün depreme nasıl dirençli hale getirilebileceği tartışılacak.
TMMOB Bingöl İl Sektereri Canfidal Boldaş, “Bingöl’ün depremsellik riski ciddi bir düzeye ulaşmış durumda. Bu panel ile hem halkı bilgilendirmeyi hem de kamu kurum ve kuruluşlarının sorumluluklarını hatırlatmayı hedefliyoruz. Deprem bir kader değil, doğru politikalarla önlenebilir bir afettir” dedi.
Bölge İl Koordinasyon Kurulları’ndan Dayanışma Ziyareti
Etkinlikte, TMMOB’un bölge illerinden gelen İl Koordinasyon Kurulları da Bingöl’e destek verdi. Mardin, Amed, Dersim ve Batman İl Koordinasyon Kurulları, yönetimleriyle birlikte panele katılarak dayanışma mesajı verdi.
Boldaş, bu anlamlı dayanışma için teşekkürlerini şu sözlerle dile getirdi: “Mardin, Amed, Dersim ve Batman İl Koordinasyon Kurullarımıza, Bingöl halkı ve TMMOB adına minnettarız. Bu dayanışma ziyaretleri ve panele verdikleri destek bizim için çok kıymetli. Birlikte, depreme karşı daha güçlü bir farkındalık yaratacağımıza inanıyoruz.”
“Deprem Kader Değildir, Rant Öldürür”
Panelde söz alan Bölge İl Koordinasyon Kurulları Dönem Sözcüsü Diyar Kut, Türkiye’nin bir deprem coğrafyası olduğuna vurgu yaparak, yakın tarihteki büyük depremleri hatırlattı. 1999 Gölcük Depremi, 2011 Van Depremi ve 6 Şubat 2023’te Maraş merkezli 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremler, binlerce can kaybı ve yıkılan kentlerle sonuçlanmıştı. Kut, “Depremler doğal olaylardır, ancak bunların afete dönüşmesi merkezi ve yerel yönetimlerin rantçı politikalarıdır. 6 Şubat depremlerinde yaşanan büyük kayıplar, bilim ve tekniği esas almayan, mühendislik hizmeti görmemiş yapıların sonucudur” dedi.
Karşılaştırma olarak Japonya ve Şili örneklerini veren Kut, “Bu ülkelerde benzer şiddette depremler yaşanıyor, ancak can kayıpları ve yıkımlar bizimki kadar büyük olmuyor. Bu, depremin bir kader olmadığını, doğru politikalarla kentlerin depreme dirençli hale getirilebileceğini kanıtlıyor,” diye ekledi.
TMMOB’un Deprem Politikası ve Hedefleri
TMMOB, deprem farkındalığı oluşturmayı ve toplumu depreme hazırlamayı temel görevlerinden biri olarak görüyor. Bingöl İl Koordinasyon Kurulu’nun düzenlediği bu panel, bu misyonun bir parçası olarak öne çıkıyor. Kut, “Coğrafyamızı depreme dirençli kentler inşa ederek halkın can ve mal güvenliğini sağlamak mümkün. Merkezi yönetim, yerel yönetimler ve ilgili kurumlar bu konuda acilen harekete geçmeli. Bizler, bölge İl Koordinasyon Kurulları olarak, Bingöl’ün depreme hazırlık sürecine katkı sunmak için buradayız” dedi.