BİNGÖL – AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Siyasi ve Hukuki İşler Başkanı Hayati Yazıcı, Yargıtay’ın, AYM’nin Can Atalay hakkında verdiği ihlal kararına uyulmamasına hükmetmesi ve karara imza atan üyeler hakkında suç duyurusunda bulunmasına dair mesaj paylaştı.
Yazıcı sosyal medyadan “Öyle olaylar olur ki, analiz yapmak için, konuşsan da konuşmasan da sorun olur. Hiç ve asla olmaması gereken öylesi bir olay yaşıyoruz. Yazık, çok yazık. Devleti oluşturan erkler, sorun çözümler. Asla sorun üretmez, üretemez. Birbirini çelmeleyemez.” dedi.
ERDOĞAN’IN DANIŞMANI YARGITAY’DAN TARAF OLDU
Hayati yazıcının açıklaması gündem olurken Erdoğan’ın danışmanı Ayhan Orhan, Yargıtay kararını destekleyen bir paylaşımda bulundu. Orhan şu ifadeleri kullandı: “Yargı hiyerarşisinde en üst yetkili mahkeme Yargıtay’dır. AYM yargısal aktivitede bulunamaz. Esas itibarıyla AYM kanunların anayasaya uygunluğunu şeklen denetleme yetkisi dışında yargı yetkisi yoktur.”
ESKİ ADALET BAKANI GÜL’DEN AÇIKLAMA
Eski Adalet Bakanı Abdulhamit Gül de karara tepki gösterdi. Gül sosyal medya paylaşımında “Yüksek yargı mercileri arasındaki çatışma görüntüsü, hukuk devleti ve mülkün temelinde yer alan adalet duygusu için endişe vericidir. Yargı hakemdir, sorunları çözer. Yargı hakem olma vasfını yitirirse, çözümün değil sorun ve çatışmanın kaynağı haline gelir. Her kurumun kaynağını milletten alan yetki ve fonksiyonunu hukuk çerçevesinde kullanması esastır. Yargı organlarının da ihtilafları derinleştirmeden, anayasal sınırlar içinde kalarak sorun çözmesi milletimizin en tabii beklentisidir.” ifadelerini kullandı.
MEHMET UÇUM: YARGITAY’IN KARARI DOĞRUDUR
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın danışmanlarından da olan Mehmet Uçum, sosyal medya platformu X üzerinden şu paylaşımı yaptı:
“Anayasa Mahkemesi mahkumiyeti olan milletvekillerinin dokunulmazlığına ilişkin verdiği kararlarda ısrarla Anayasa’yı tanımıyor. Anayasa’nın 14. Maddesini yok sayıyor. Oysa dokunulmazlığa ilişkin 83. madde 14. maddedeki durumları hariç tutar.
Anayasanın bu amir hükmüne rağmen AYM anayasaya aykırı kararlar vermeye devam ediyor. Anayasanın 14. maddesinin belirsiz olduğunu ileri sürmek AYM’nin görevi değildir. 14. Maddeye belirlilik kazandıran Ceza Kanunları ve Ceza Yargısı Kararlarıdır. AYM Anayasanın açık hükmünün yanı sıra Ceza Kanunlarını ve Yargı Kararlarını da göz ardı ediyor. Ne yazık ki AYM’nin bu konuda verdiği kararlar tam bir yargısal aktivizm örneğidir.
Bu çerçevede Yargıtay’ın AYM ihlal kararına uymama kararı gerekçeleriyle doğrudur. Tepki gösterenlerin Yargıtay kararını okuyup okumadıkları da ayrı bir sorundur.
Suç duyurusu meselesi ise Milli Yargıya karşı saldırıların çok büyük bir birikim oluşturması sebebiyle reaksiyoner bir tavırdır. Bir anlamda kral çıplak demektir. Yönteminin bu olup olmadığı ayrıca tartışılır ama cesareti tartışılmaz. Yargıtay’ın kararı ayrıca turnusoldur, kim Milli Yargıdan yana kim değil belli olur. Türkiye, Milli Yargısını batıcı ve neo liberal yargı anlayışlarına karşı sonuna kadar savunacaktır, kimsenin bundan şüphesi olmasın.”
ESKİ BAKAN FARUK ÇELİK: MAALESEF ÇATI İLE ÇATI KATI ARASINDA ÇEKİŞME VAR
Eski bakanlardan AK Parti Artvin Milletvekili Faruk Çelik, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Maalesef Yargıda, Çatı ile Çatı katı arasında bir çekişme var. Çatının kararlarını beğenmeyebiliriz, karşı çıkar hatta kendi içimizde isyan da edebiliriz. Tıpkı geçmişteki 367 kararında olduğu gibi. Ancak, sorunları hukuk içinde çözme makamlarını çözümün değil de anlamsız kavgaların adresi yaparsanız, şu soruya muhatap olursunuz: Meşru çözümlerin adresi neresi olacak? Devlet düzen ister, düzen de hukuk.” dedi. (ÇEWLİK.NET)