18.4 C
Bingöl
Cumartesi, Mayıs 3, 2025

Dersim Tertelesi İçin Meclis Araştırma Komisyonu Talebi: Hakikat ve Adalet Arayışı

Haber Merkezi
Haber Merkezi
Dört dağ içinden bildiriyoruz.

Çewlik.net – Dersim Tertelesi ile yüzleşme zamanı! DEM Parti, TBMM’ye sunduğu önergeyle, 1937-38 yıllarında yaşanan insanlık suçunun araştırılması için Meclis Araştırma Komisyonu kurulmasını talep etti. Arşivlerin açılması, toplu mezarların tespiti ve kayıp çocukların akıbetinin araştırılması isteniyor. İşte detaylar…

DEM Parti’den Tarihi Adım: Dersim Tertelesi İçin Hakikat Komisyonu Önergesi

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanlığı’na, DEM Parti Grup Başkanvekilleri Sezai Temelli ve Gülüstan Kılıç Koçyiğit tarafından sunulan önerge, 1937-38 yıllarında yaşanan Dersim Tertelesi’nin tüm boyutlarıyla araştırılmasını hedefliyor. Anayasa’nın 98’inci, TBMM İç Tüzüğü’nün 104’üncü ve 105’inci maddelerine dayandırılan önerge, 70 binden fazla insanın hayatını kaybettiği, on binlercesinin zorla yerinden edildiği bu insanlık suçunun aydınlatılmasını amaçlıyor.

Önergenin Talepleri Neler?

  • Arşivlerin Açılması: Yıllardır gizli tutulan Dersim Tertelesi’ne dair devlet arşivlerinin kamuoyuyla paylaşılması.
  • Hakikat Komisyonu Kurulması: Gerçeklerin ortaya çıkarılması için bağımsız bir komisyonun oluşturulması.
  • Mezar Yerlerinin Tespiti: Pir Seyit Rıza, oğlu ve arkadaşlarının mezar yerlerinin açıklanması; toplu mezarların yerlerinin belirlenmesi.
  • Kayıp Çocukların Araştırılması: Tertelenin ardından ailelerinden koparılan yüzlerce Dersimli kız çocuğunun akıbetinin incelenmesi.
  • Tarihi Yargılama: Katliamın planlayıcı ve uygulayıcılarının tarih önünde yargılanması için hukuki ve toplumsal adımların atılması.
  • Toplumsal Barış: Dersim halkının taleplerinin karşılanmasıyla Türkiye’nin ortak geleceğine katkı sunulması.

Dersim Tertelesi Nedir?

1937-38 yıllarında, Dersim Tertelesi olarak bilinen süreç, Türkiye Cumhuriyeti’nin ulus-devlet politikaları çerçevesinde Dersim bölgesinde gerçekleştirdiği askeri operasyonlar ve zorunlu iskân uygulamalarıdır. Bakanlar Kurulu’nun 4 Mayıs 1937 tarihli kararıyla başlayan bu süreçte:

  • 70 binden fazla insan katledildi.
  • On binlerce kişi köklerinden, dilinden, kültüründen ve inancından koparıldı.
  • Yüzlerce kız çocuğu ailelerinden alınarak hizmetçilik ve kölelik şartlarında yaşamaya zorlandı.
  • Pir Seyit Rıza ve arkadaşları, Elazığ’da kurulan özel bir mahkemede idam edildi.

Önergede, bu sürecin “tedip ve tenkil harekâtı” olarak tanımlandığı ve 25 Aralık 1935’te çıkarılan 2884 Sayılı Tunceli Vilayetinin İdaresi Hakkında Kanun ile yasal altyapısının oluşturulduğu vurgulanıyor.

Gerekçe: Tekçi Ulus-Devlet ve Dersim’e Yönelik Planlı Kıyım

Önergenin gerekçe bölümünde, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş sürecinde tekçi ulus-devlet anlayışının farklı kimlik ve kültürleri yok saydığı belirtiliyor. 1925 Şark Islahat Planı ile başlayan bu politikalar, özellikle Kürt halkını ve Dersim’i hedef aldı. Önergede öne çıkan tarihsel raporlar:

  • 1926 Hamdi Bey Raporu: Dersim, “çıban başı” olarak tanımlandı.
  • 1930 Fevzi Çakmak Raporu: Dersim’e acil askeri operasyon önerildi.
  • 1932 Jandarma Raporu: Bölgenin etnik, inançsal ve toplumsal yapısına dair ayrıntılı bir müdahale planı sunuldu.

Bu raporlarda kullanılan “Dersim asileri”, “eşkıyaları” ve “çıban” gibi ifadeler, bölge halkına yönelik nefret dilinin ve planlı kıyımın habercisi oldu. Kazım Karabekir’in “ya ıslah, ya iflah edilmelidir” sözü, bu zihniyetin açık bir yansıması olarak önergede yer aldı.

Seyit Rıza’nın İdamı ve Tarihi Sözleri

15 Kasım 1937’de, Pir Seyit Rıza, oğlu Resik Hüseyin ve arkadaşları, Elazığ’da kurulan özel bir mahkemede idam edildi. Seyit Rıza’nın yaşı küçültülerek, oğlunun yaşı ise büyütülerek infaz gerçekleştirildi. İdam sehpasında söylediği, “Kerbela evladıyız, günahsızız, ayıptır, zulümdür, cinayettir” ve mahkemede dile getirdiği, “Sizin yalanlarınızla, hilelerinizle baş edemedim, bu bana dert oldu. Ben de sizin önünüzde diz çökmedim, bu da size dert olsun!” sözleri, Dersim halkının direniş ruhunu yansıtıyor.

2011 Özrü ve Eksik Kalan Adımlar

2011 yılında, dönemin Başbakanı ve mevcut Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Dersim Tertelesi için “devlet adına özür diliyorum” açıklaması yaptı. Bu, devletin en üst makamında katliamın kabul edildiği tarihi bir an olarak kayıtlara geçti. Ancak önergede, bu özrün ardından somut adımların atılmadığı belirtiliyor. Dersim halkının talepleri karşılanmadan ve hakikatler ortaya çıkarılmadan toplumsal barışın mümkün olmayacağı vurgulanıyor.

Toplumsal Barış İçin Dersim’le Yüzleşme Şart

Önergede, Dersim Tertelesi ile yüzleşmenin, yalnızca Dersim halkı için değil, Türkiye’nin tüm halklarının ortak geleceği için hayati olduğu ifade ediliyor. Dersim isminin iade edilmesi, arşivlerin açılması, hakikat komisyonunun kurulması ve kayıp çocukların akıbetinin araştırılması, toplumsal barışa katkı sunacak temel adımlar olarak sıralanıyor.

İlginizi Çekebilir

- Reklam -

Son Haberler