Fatih Genç

    Mücahit GÖKER’den bir konformizm eleştirisi: ‘Qe mevaj mırçı la’

    Toplumsal sorunlar, toplumsal yaşamın başlangıcından beri var olmuştur ve toplumların gelişim seyri içinde artarak devam etmiştir. Bazı insanlar bu sorunlara duyarsız kalamaz ve çözmeye yönelik kuvvetli bir mücadele isteği duyar.

    Toplumun büyük çoğunluğu ise iktidar korkusu, toplum baskısı, bireysel çıkarlar gibi nedenlerle bu sorunlara karşı adeta üç maymunu oynar ve kendi şahsi menfaatine zarar gelmediği sürece hiçbir tepki göstermez. Yaşanan yolsuzluklar, hukuksuzluklar karşısında ‘nemalazımcı’ bir tutum takınarak elideki gücü kendi şahsi menfaatlerini korumak için kullanır.

    Sanatçılarsa yaşadıkları toplumda bir ayna görevi görür. Yaşadıkları toplumdaki tarihsel olayları, toplumu maddi ve manevi etkileyen doğal olayları ve her türlü toplumsal meseleyi kendi sanatlarıyla görünür hale getirirler.

    Kürtler’de yazılı edebiyat çok geç dönemlerde olgunlaştığı için tarihlerine dair bilgiler ve yaşadıkları dönemde olan önemli olaylar sözlü edebiyatın taşıyıcısı dengbejler tarafından aktarılmıştır. Modern çağda da Kürt Halkı’nın yaşadığı savaşlar, göçler, acıları ve kahramanlık öyküleri gibi toplumu ilgilendiren bir çok olay Kürt ozanlar tarafından söylenmiştir.

    Bu ozanlardan biri de Kürt müziğinin önemli isimlerinden biri olan Mücahit Göker. Göker yaptığı Zazaki müzikle hem şahit olduğu toplumsal sorunları dile getirmiş hem de Cumhuriyet tarihi boyunca her türlü baskıya ve asimilasyon politikalarına maruz kalan ve bu sebeple unutulmaya yüz tutmuş Zazaki’ye can suyu olmuştur.

    Göker, Dara henî adlı albümündeki ‘Her çi biyo wila’ adlı şarkıda da toplumda yaşanan kargaşaya dikkat çekerek, bu kargaşaya sebep olanları da sessiz kalanları da eleştirme yoluna gitmiştir. Güç ve iktidar sahiplerinin bu güçlerini halkı ezmek ve sindirmek amacıyla kullanmaları karşısında susan herkesin bir gün mutlaka bu güçle karşı karşıya kalabileceğini; ‘Qe mevaj mırçı la!’ (Asla banane deme!) dizesiyle vurgulamıştır. Ozan daha sonra ‘mir yo çıla’ (‘bana bir ışık ) sözleriyle bu anlamda mücadele edebilmenin mümkün olduğunu ve bu anlamda istekli olmamız gerektiğini dile getirmiştir.

    Çewlik.net’in yaptığı söyleşide Göker, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin 2021’de yapmış olduğu konser başvurusuna Temmuz 2022’de cevap verdiğini ve o tarihten beri de kendisini gerekçe göstermeden ertelediklerini anlatmıştı. Kürt seçmenin oylarıyla kazanılan İBB’nin Mücahit Göker özelinde Kürt kültürüne ve diline karşı bu tutumuna ‘Nemelazım!’ diyenler olacaktır elbette, ama yine bir seçim arifesindeyken Kürt seçmenin de ozanın ‘Mir yo Çila’ deyimiyle tarihsel deneyimlerinin ışığında hakikati görmesi ve seçimlerini buna göre yapması gerekiyor. Cumhuriyet tarihi boyunca egemenlerin Kürtlere karşı tutumu değişmediği için üretilen her şey , söylenen her söz, şiir, şarkı belleğimizde tazeliğini her zaman koruyor.

    Bu yüzden cevaben diyoruz ki;

    Destur bıden wa bı viyeer (Destur verin gitsinler)

    Verden wasır a niger (Bırakın gidip dönmesinler)

    Bi ela bi bela

    Bi bele sare ma (Hiç yoktan başımıza bela oldular)

    Herci verdiyo weri (Her şey dağıldı)

    Herci biyo tiemona (Her şey birbirine karıştı)

    Herci biyo vıla, biyo vıla (Her şey dağıldı, dağıldı)

    Qe mevaj mir çıla yo çıla mir yo cıla… (Asla banane deme, bana bir ışık, bir ışık)

    YORUMLAR

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    YAZARLAR
    TÜMÜ

    SON HABERLER