Çewlik.net – Metris R Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan ve yaşadığı sağlık sorunlarına rağmen tahliye edilmemesi sonucu dün hayatını kaybeden ağır hasta mahpus Abdulkadir Kuday’ın cenazesi İstanbul Adli Tıp Kurumu’ndan (ATK) alınarak hava yolu ile Mardin’e getirildi.
Mardin Havalimanı’nda yüzlerce kişi tarafından karşılanan cenaze buradan “Şehîd namirin” sloganı eşliğinde konvoyla Kızıltepe ilçesine bağlı Cumhuriyet mahallesindeki aile evine getirildi. Burada ağıtlar eşliğinde karşılanan Kuday’dan ailesi ve yakınları helallik aldıktan sonra yeniden cenaze aracına konularak, ilçeye bağlı Tell Şîrez kırsal mahallesine götürüldü.
Oğlu ve yeğeninin yanına gömüldü
Dini vecibeleri yerine getirilmesinin ardından Kuday’ın cenazesi binlerce kişi tarafından omuzlanarak, “Şehîd namirin” ve “Bijî berxwedana zindana” sloganları eşliğinde defnedileceği yere getirildi. Vasiyeti üzerine oğlu Seyid Rıza Kuday ve yeğeni Alişer Kuday’ın mezarlarının yanına kazılan yerde defnedilen Kuday için dualar okundu.
Cezaevlerinden artık cenazelerin çıkmasını istemiyoruz
Medeniyetler Beşiğinde Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (MEBYA-DER) adına Gurbet Tekin söz aldı. Aileye ve Kürt halkına başsağlığı dileyerek sözlerine başlayan Tekin, “Cezaevlerinde çocuklarımız ve yoldaşlarımız üzerinde öldürmeye kadar yürütülen bu politikaları lanetliyoruz. Bunu kınıyoruz. Cezaevlerinden artık cenazelerin çıkmasını istemiyoruz. Şehit Abdulkadir Kuday şahsında Kûrdîstan Özgürlük Mücadelesinde şehit düşenleri anıyor, önlerinde saygı ile eğiliyoruz” dedi.
TANHAN: KÜRT DÜŞMANLIĞI SONUCU KATLETTİLER
Saygı duruşunun ardından ilk olarak DEM Parti Mardin milletvekili Kamuran Tanhan söz alarak, yüz yıldır Kürtler üzerinde sürdürülen zulmün sonucunun Abdulkadir Kuday’ın katledilmesi olduğunu kaydederek, Kuday’ın 2014 yılında tutuklanmasının ardından cezaevinde maruz kaldığı hukuksuzlukları anlattı.
Kuday’ın cezaevine konulmasının ve sürgün edilmesinin yeterli görülmediğini ve Kürt düşmanlığı ile yaklaşılmaya devam edildiğini kaydeden Tanhan, “Türkiye metropollerindeki cezaevlerine götürerek, ailesinden uzaklaştırdılar. Cezaevinde rahatsızlığına rağmen tedavi etmediler, zamanında hastaneye götürmediler. Hastaneye götürdüler bu defa da yanlış teşhis koydular. Biz biliyoruz aslında bu yanlış teşhis koyma değildi. Bu Kürt düşmanlığıydı. Çünkü o bir Kürt’tü. Resmi bir şekilde arkadaşımızı katletmek istediler, bu nedenle zulümlerine devam ettiler. Bu da yetmedi, 40 kiloya düşmesinin ardından hastaneye götürdüler ve eziyet ettiler, işkence ettiler” ifadelerini kullandı.
‘MİRASINA SAHİP ÇIKACAĞIZ’
Kuday’ın hastaneye götürülmesinin ardından gönderdiği mesajında kendisine hastanede işkence edildiğini ve bir damla su verilmediğini aktardığını kaydeden Tanhan, “Bu düşmanlık Kürt halkının kaderi değil. Bizim kaderimiz değil. Bizler bu düşmanlığı da hiçbir zaman kabul etmiyoruz. Bu yaşananları da unutmayacağız. Abdulkadir arkadaşın mezarı başında söz veriyoruz; onun kaldırdığı bayrağı yükselteceğiz. Biz her zaman mazlum halkların yanında olacağız, babalarımız, nenelerimiz, dedelerimiz ne yaptı ise biz de onların arkasından gideceğiz. Amacımıza ulaşana kadar biz bu yolu bırakmayacağız. Biliyoruz bu son şehidimiz değil ama umudumuz son olmasıdır. Bu nedenle diyoruz ki, yattığın yerde rahat oyu. Yoldaşların, kardeşlerin, arkadaşların, ailen hepsi bugün senin yanında. Söz veriyoruz ki; senin mirasına sahip çıkacağız. Bugün yas günü değil, bunu iyi bilsin herkes. Bugün iktidarın yaptığı Kürt düşmanlığının göstergesi olan bir gündür” dedi.