Zaza Dernekleri Federasyonu gibi yapılanmalar, yüzeyde kültürel dayanışma ve kimlik koruma kisvesi altında faaliyet gösterse de, özünde Kürt kimliğini eritmeye hizmet eden bir asimilasyon projesinin parçalarıdır. Bu tür oluşumlar, tarihsel olarak tekçi zihniyetin bir yansıması olarak ortaya çıkar ve sistematik bir şekilde Kürt halkının kolektif bilincini, dilini ve kültürel varlığını zayıflatmayı hedefler. Bu metin, söz konusu yapılanmaların ideolojik arka planını ve asimilasyoncu politikalarını deşifre etmeyi amaçlamaktadır.
Tekçi Zihniyetin Gölgesinde Zaza Kimliği!
Zaza halkı, Kürt kimliğinin ayrılmaz bir parçasıdır; dili, kültürü ve tarihsel mirası ile Kürt coğrafyasının zengin mozaiğinin bir bileşenidir. Ancak Zaza kimliği, devlet destekli projeler ve bazı yerel aktörlerin işbirliğiyle, Kürt kimliğinden koparılmaya çalışılmaktadır. Zaza Dernekleri Federasyonu gibi yapılar, bu kopuşu meşrulaştırmak için Zazaları ayrı bir etnik grup olarak konumlandırmaya çalışır. Bu, Kürt halkının birliğini parçalamayı ve ortak mücadele zeminini ortadan kaldırmayı amaçlayan bilinçli bir stratejidir.
Tekçi zihniyet, farklılıkları bir zenginlik olarak görmek yerine, bunları bölücülük için bir araç olarak kullanır.
Asimilasyonun Mekanizmaları
Zaza Dernekleri Federasyonu’nun faaliyetleri, asimilasyonun sofistike mekanizmalarını gözler önüne serer:
Kimlik Ayrıştırması: Zaza kimliğini Kürt kimliğinden bağımsız bir kategori olarak sunarak, Zazaları tarihsel ve kültürel bağlarından koparmaya çalışır. Bu, Zaza dilinin ve kültürünün Kürt kimliğiyle olan organik bağlarını yok sayar.
Kültürel Manipülasyon: Federasyon, Zaza kültürünü folklorik bir unsura indirgeyerek, onu siyasi ve toplumsal bağlamından uzaklaştırır. Böylece, Zaza kimliği, devletin izin verdiği ölçüde “zararsız” bir kültürel motif haline getirilir.
Dil Politikaları: Zaza dilinin korunması bahanesiyle, Kürtçenin Kurmanci ve diğer lehçeleriyle olan bağı koparılmaya çalışılır. Bu, dilin birleştirici gücünü zayıflatır ve Zazaları ana dilin ortak paydasından uzaklaştırır.
Siyasi İşbirlikçilik: Federasyonun devletle olan dolaylı veya doğrudan ilişkileri, asimilasyon politikalarının uygulanmasında bir köprü görevi görür. Bu, yerel aktörlerin devlet destekli projelerde figüran haline getirilmesiyle sonuçlanır.
Asimilasyona Karşı Direniş
Zaza halkının, Kürt kimliğinin bir parçası olarak varlığını sürdürebilmesi için asimilasyon politikalarına karşı bilinçli bir direniş şarttır. Bu direniş, şu ilkeler üzerine inşa edilmelidir:
Birlik ve Dayanışma: Zaza ve Kurmanci konuşan Kürtler arasında ortak bir mücadele zemini oluşturulmalı, suni ayrımlar reddedilmelidir.
Kültürel Sahiplenme: Zaza dili ve kültürü, Kürt kimliğinin bir parçası olarak korunmalı ve geliştirilmelidir. Bu, bağımsız bir kimlik yaratma çabalarına karşı en güçlü cevaptır.
İdeolojik Farkındalık: Zaza Dernekleri Federasyonu gibi yapıların ardındaki tekçi zihniyet teşhir edilmeli, halk bu tür oluşumların gerçek niyetleri konusunda bilinçlendirilmelidir.
Örgütlü Mücadele: Asimilasyona karşı yerel ve bölgesel düzeyde örgütlü bir mücadele yürütülmeli, Zaza halkının hakları Kürt özgürlük mücadelesinin bir parçası olarak savunulmalıdır.
Zaza Dernekleri Federasyonu gibi yapılanmalar, yüzeyde masum bir kültürel çaba gibi görünse de, özünde Kürt kimliğini parçalamayı ve asimile etmeyi hedefleyen bir projenin parçasıdır. Bu tür oluşumlar, tekçi zihniyetin birer aygıtı olarak, Zaza halkını kendi tarihsel ve kültürel köklerinden uzaklaştırmayı amaçlar. Ancak, Zaza halkının bilinçli direnişi ve Kürt kimliğine olan bağlılığı, bu asimilasyon politikalarını boşa çıkaracaktır. Özgürlük, eşitlik ve adalet için “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı”na göz nurlarıymış gibi sahiplenmeliler.
Özgür bir Zaza kimliği, özgür bir Kürt kimliğiyle mümkündür!



