Cengiz Çandar’dan Hakan Fidan’a ‘Mazlum Abdi’li Yanıt

    Cengiz Çandar, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın “Suriyeli olmayanlar Suriye Demokratik Güçlerini yönetiyor ve herkes bunu biliyor” sözlerine yanıt verdi.

    Cengiz Çandar, Dışişleri Bakanı

    Çewlik.net – Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Amed Milletvekili Cengiz Çandar, Meclis Genel Kurulu’nda devam eden bütçe görüşmelerinde Suriye’deki duruma dair konuştu.

    Çandar, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın “Suriyeli olmayanlar Suriye Demokratik Güçlerini yönetiyor ve herkes bunu biliyor” şeklindeki sözlerine tepki gösterdi.

    Çandar, “Eğer PYD’yi kastettiyse onun Başkanı Salih Müslim İstanbul Teknik Üniversitesi mezunudur, Kobanêlidir, Suriyelidir; tanımadığınız birisi de değil, 2013-2015 yılları arasında defalarca Türkiye’ye Dışişleri Bakanlığının konuğu olarak geldi. Yok, YPG’yi yani Suriye Demokratik Güçlerinin silahlı gücü olan YPG’yi kastediyorsa onun lideri Mazlum Abdi de Suriyeli, Kobanêli” dedi.

    Hakan Fidan’a Yanıt

    Çandar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Mazlum Abdi, bu arada Amerika Birleşik Devletleri’nin yeni seçilmiş Başkanı Donald Trump tarafından Washington’a 20 Ocaktaki törenlere davet edildi. Kuzey ve Kuzeydoğu Suriye’deki özerk yönetimin Eşbaşkanı İlham Ahmed ise defalarca Elysee Sarayı’nda Emmanuel Macron tarafından ağırlandı, o da Afrinli bir Suriyelidir.

    Şimdi, hatırlatmakta yarar var, ne PYD ne de YPG dünyanın hiçbir ülkesi tarafından şu sırada Şam’a hükmeden Heyet Tahrir el-Şam’ın aksine ‘terör örgütü’ ya da ‘terörist’ olarak ilan edilmiş değiller.

    Daha bugün Amerikan Dışişleri Sözcüsü Miller üzerine basa basa ‘Suriye Demokratik Güçlerine desteğimiz devam edecektir, IŞİD’e karşı savaşta hayati bir ortağımız olmaya devam ediyor ve öyle kalacaktır.’ dedi”

    Diyalog Çağrısı

    Kürtlerin diyalog kurmak istediğini belirten Çandar, “Türkiye diyalog kuramaz mı? Suriyeli Kürtleri niçin Amerika’nın, Fransa’nın, hatta İsrail’in alanına terk ediyoruz? Onlar bizim insanlarımız. Eğer Türkiye Suriyeli Kürtlerle gerçek kardeşlik ilişkileri kuramaz ve geliştiremezse ne Türkiye’de Türk-Kürt barışını oturtabilir ne de geleceği çok belirsiz, her türlü olumsuz sonuca açık Suriye’de barışa, toplumsal uzlaşmaya ve toprak bütünlüğüne katkıda bulunabilir. Dış politikamızı gözden geçirmemiz ve Ortadoğu’nun yeniden dizayn edilmekte olduğu şu dönemin gerçeklerine uygun bir şekilde yeniden düzenlemek gerekiyor” diye konuştu. (MA)