Diyarbakır’ın (Amed) Licê ilçesine bağlı kırsal Mizak Mahallesi’nde, DİMİN Şirketi’ne ait Bakır Ocağı ve Kırma Eleme Tesisi, bölgeyi çevre felaketine sürüklüyor.
Binlerce ağacın kesildiği geniş bir alanda faaliyet gösteren tesis, 2020 yılında Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Diyarbakır İl Müdürlüğü’nden “ÇED Gerekli Değildir” raporu aldı.
Ancak, Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü’nün net uyarılarına rağmen şirket, yasadışı şekilde çalışmalarını sürdürüyor. Bu skandal, su kaynaklarını tehdit eden bir doğa talanına dönüşmüş durumda.
DSİ’nin Net Reddi: “Su Havzaları Tehlikede!”
Diyarbakır Barosu Çevre ve Kent Komisyonu’nun DSİ’ye yaptığı bilgi edinme başvurusu, şirketin izin alamadığını ortaya koydu.
DSİ 10. Bölge Müdürlüğü ve Havza Yönetimi, İzleme ve Tahsisler Şube Müdürlüğü’nün kararlarında, maden faaliyetlerinin Dibni ve Silvan Barajları’nın su toplama havzalarında kaldığı vurgulandı.
3 Mart 2025 tarihli DSİ kararında şu çarpıcı ifadeler yer alıyor:
“Koordinatlar baz alınarak yapılan incelemeler neticesinde; Planlama aşamasında olan Diyarbakır içme suyunu sağlayacak Dibni Barajı ile Batman ilçelerinin içme, kullanma suyunu sağlayacak Silvan Barajı su toplama havzasında kalmaktadır. Söz konusu alanın 4’üncü grup maden işletme faaliyetlerine açılması halinde su kirliliğine yol açacağından dolayı kurumumuzca uygun bulunmamaktadır.”
Ayrıca, 18 Aralık 2024 tarihli kararda da şu uyarı yapıldı:
“Talep edilen sahanın Dibni Barajı uzun mesafe koruma bandı alanında kaldığı ve ruhsat sahası içerisinde birden fazla akar ve kuru derelerin olduğu tespit edilmiştir. Bakanlık Genelgesi kapsamında faaliyete izin verilmesinde kurumumuzca uygun bulunmamıştır.”
Bu kararlara rağmen DİMİN Şirketi, faaliyetlerine son vermedi. Köylülerin tarım ve hayvancılık için kullandığı 5 sulama kanalından yalnızca 1’i aktif kalabildi, diğerleri maden çalışmaları nedeniyle kullanılamaz hale geldi.
Köylülerin Tepkisi: Tarlalar ve Hayvanlar Tehlikede
Mizak Mahallesi sakinleri, maden ocağının yarattığı toz ve kirlilik nedeniyle geçim kaynaklarının yok olduğunu söylüyor. Binlerce ağacın kesilmesiyle ekosistem dengesi bozulurken, su kaynaklarının kirlenmesi Diyarbakır ve Batman’ın içme suyunu riske atıyor.
Diyarbakır Barosu, konuyu yargıya taşıyacağını duyurdu ve yetkililerden acil müdahale çağrısı yaptı. (MA / Fethi Balaman)