Çewlik.net – İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) verilerine göre, 651’i ağır olmak üzere 1517 hasta mahpus cezaevinde tutuluyor. Temel ihtiyaçlarını dahi karşılamayacak onlarca mahpusun acil tahliye edilme çağrılarına kulak tıkanırken son iki yılda ölüme terk edilen 100’ün üzerinde mahpus cezaevinde öldü.
Cezaevi koşullarından kaynaklı sağlık sorunları yaşamaya başlayan mahpuslardan biri de 62 yaşındaki Daveti Tan. Hakkari’de 15 Ağustos 2023 tarihinde ‘terör örgütüne yardım etmek’ iddiasıyla yargılandığı davada hakkında verilen hapis cezasının onanması üzerine tutuklanan Tan’ın tedavi hakkı engelleniyor.
Van F Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan Tan’ın, hafıza kaybı yaşadığı ve aşırı kilo verdiği ancak hastaneye sevk edilmediği için hastalığının tespit edilemediği belirtildi. Evin Tan, babasının durumuna dair konuştu.
‘CEZAEVİNDE KALABİLECEK DURUMDA DEĞİL’
Cezaevlerinde “Abdullah Öcalan’a özgürlük, Kürt sorununa çözüm” kampanyası kapsamında gerçekleştirilen eylemlerin sonlandırılması ardından görüşe gittiklerini söyleyen Tan, “Babamı, şuana kadar sadece cezaevindeki revire götürdüklerini biliyorum. Cezaevi doktoru tarafından hastaneye sevk edilmesine rağmen götürülmediğini belirtti. Babam yaşı itibariyle cezaevinde kalabilecek durumda değil. Ne yapacağımızı bilmiyoruz, çaresiz bir durumdayız” diye belirtti.
İHD VE ÖHD’YE BAŞVURU
Babasının hastaneye sevk için verdiği dilekçelerin de sonuçsuz kaldığını dile getiren Tan, “Ne hastalığı ne de tedavi ile ilgili bilgi verilmiyor. Ne tür hastalığı olduğunu bile bilmiyor. Babam cezaevlerinde uygulanan ölüm politikasını bire bir yaşıyor. İnsan Hakları Derneği (İHD) ve Özgürlük İçin Hukukçular Derneği’ne (ÖHD) başvuruda bulunduk. Babamın derhal doktora götürülmesi ve hastalığının tespit edilmesini istiyorum. Umarım en kısa sürede başvurulara yanıt verilir ve babam hastaneye sevk edilir. Cezaevlerinin durumunu bildiğimiz için yaşamından kaygılıyız. Çünkü siyasi tutsaklara ayrı bir baskı politikası uygulanıyor. Bunun derhal son bulması gerekiyor” diye konuştu.
‘SESSİZ KALINMAMALI’
Tan, şöyle devam etti: “Siyasi tutsakların tüm hakları tanınmalıdır. Babam gibi yüzlerce tutsak var ve bunların biran önce tedavilerinin yapılması gerekiyor. Hiçbir tutsağın ölüme terk edilmemesi gerekiyor. Sağlık Bakanlığı’na çağrımdır; hasta tutsakların tedavileri için gerekli adımları atmaları gerekiyor. Aileler de buna sessiz kalmamalı ve harekete geçmelidir. Her aile eğer kendi tutsağına sahip çıkarsa ölümler yaşanmaz ve bu baskılar son bulur.” (MA)