Çewlik.net – Urfa’daki Karahan Tepe’de yürütülen kazılarda, ilk kez insan yüzü betimli bir “T” biçimli dikilitaş gün yüzüne çıkarıldı. Göbekli Tepe ile aynı döneme tarihlenen bu buluntu, Neolitik Çağ’da (yaklaşık 12 bin yıl öncesi) insan figürlerinin sembolik kullanımını aydınlatıyor ve arkeoloji dünyasında ezber bozuyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın açıkladığı keşif, Taş Tepeler Projesi kapsamında sadece bir bölgede sınırlı kazılara rağmen devrim niteliğinde. Peki bu taş heykel neyi değiştiriyor ve Karahan Tepe’nin sırları ne kadar derin?
Taş Tepeler Silsilesi: Efrin’den Erbil’e Uzanan Gizemli Hat
Efrin’den başlayarak Antep, Urfa, Mardin, Kobani, Kamışlı (Qamişlo), Siirt, Diyarbakır, Zaho (Zaxo) ve Erbil hattı boyunca uzanan tepeler silsilesi, kazılarla tarihin yeniden yazılmasına sahne oluyor. Bu “Taş Tepeler” arasında en çarpıcı olanlar, Urfa’daki Göbekli Tepe (Girê Mirazan) ve Karahan Tepe (Girê Keçelan). Neolitik dönemin bu mega yapıları, avcı-toplayıcı toplulukların karmaşık inanç sistemlerini ve mimari yeteneklerini ortaya koyuyor – tarım öncesi bir uygarlık izi.
Kazılar, sadece bu tepelerin küçük bir kısmını kapsıyor; buna rağmen bulgular, insanlık tarihinin en eski tapınaklarını ve sembollerini değiştiriyor. Göbekli Tepe’de tonlarca ağırlıktaki “T” biçimli dikilitaşlar, hayvan kabartmaları ve dairesel yapılarla biliniyordu. Karahan Tepe ise, bu mirasın devamı: 2025 kazılarında dört odada onlarca megalit (dev taş) çıkarıldı, ancak asıl bomba insan yüzlü “T” taşı.
Yeni Buluntu: İnsan Yüzüyle Sembolleşen “T” Dikilitaş
Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, Karahan Tepe’de gerçekleştirilen kazılarda “ilk kez insan yüzü betimli bir ‘T’ biçimli dikilitaş” gün yüzüne çıkarıldı. Bu, Göbekli Tepe’de görülen “T” taşlarının insan sembolizmini netleştiren bir kanıt. Dikilitaşın ön yüzünde göz çukurları, burun ve keskin hatlarla bir insan yüzü şekillendirilmiş – antropomorfik (insan özellikli) bir tasarım.
Kazı Başkanı Prof. Dr. Necmi Karul, bulgunun önemini şöyle anlattı: “Biz bunların yan yüzlerindeki kabartmalardan, kol ve el kabartmalarından, ki bunun en iyi örnekleri Göbeklitepe’de, insanı sembolize ettiğini, çatıyı taşımanın dışında sembolik bir anlamı olduğunu, üstteki yatay kısmın başı, dikey kısmın da gövdeyi yansıttığını öneriyorduk. Bu buluntu, bu görüşü net bir şekilde destekleyecek nitelikte. Dikkat ederseniz bu ‘T’nin ön yüzünde bir insan yüzü şekillendirilmiş. Yüz ifadesi, göz çukurlukları, burun, keskin yüz hatları bizim heykellerde gördüğümüz tasvirle bire bir örtüşüyor. Bir yüzün olması, diğer heykellerde kollar ve antropomorfik kabartmalarla birlikte yeniden bir kanıt niteliğini taşıyor ve bu dikilitaşların insanı sembolize ettiğini açık bir şekilde gösteriyor.”
Karul, yüzey araştırmalarında Karahan Tepe’nin Göbekli Tepe ile aynı döneme (MÖ 9600-8000) ait olduğunu belirlediklerini ekledi: Bölgenin topografik haritasını çıkardıklarını, jeomanyetik ölçümler yaptıklarını ve hava fotoğraflarından 250’den fazla dikilitaş tespit ettiklerini söyledi.
Karahan Tepe’nin Ölçeği: Onlarca Yapı Bekliyor
Prof. Dr. Karul, bölgenin potansiyelini vurgulayarak şu bilgileri paylaştı: “Bu dönemin yapılarına baktığımızda 12 çevrede, 2 de merkezde olmak üzere içerisinde 14 dikilitaş bulunan özel yapılar söz konusu. Böyle bir hesap yapıldığında yüzeyden görülebilen dikili taşlar 30 civarında yapının olduğunu bize söylüyor. Kuşkusuz görülebilenler bunlar ama toprak altına henüz açığa çıkarılmasını bekleyen daha fazla yapının olduğunu da ön görmek gerekir. Dolayısıyla onlarca yapı olduğunu henüz kazıya yeni başlamış olmamıza rağmen rahatlıkla söyleyebiliriz.”
Taş Tepeler Projesi, bu hattaki 12 alanı kapsıyor ve kazılar 2019’dan beri hız kazandı. Karahan Tepe, Göbekli Tepe’nin 40 km güneyinde; her ikisi de UNESCO Dünya Mirası adayı.
Gelişmeleri takip ediyoruz.