Çewlik.net – Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan ile birlikte Hakkari’de kayyım atanmasına karşı protestoların devam ettiği Hakkari’ye giden siyasetçi Leyla Zana, parti önünde konuştu.
Bu iradeye saygı duymayan utansın
Halkın moralini bozmaması gerektiğini ifade eden Zana, “Hakkari halkı coşkusunu, keyfini bunların yaptıklarıyla bozmasın. Sizler başardınız. Şerefiniz ve haysiyetinizle kimliğinizi ortaya koydunuz. Sandıklara gittiniz, iradenizi çıkardınız. Egemenlere, ‘irademiz elimizde, bizimledir’ dediniz. Belediye kentte yaşayan herkesin evidir. Siz belediyenizi seçtiniz. Bu iradeye saygı duymayan utansın. Sizler bir halkı kalkanlarla ablukaya alarak tutamazsınız. Siz zaten burada kaybettiniz. Buradan devlet zihniyetine sesleniyorum; Kürtlerle yaşamak istiyorsanız yolunuz açıktır. Bu aydınlık hepinizin önündedir. Ancak Kürtleri kendi gözünüzle küçük görecekseniz hayır bunu yapamayacaksınız. Kürtlerin iradesi arşa kadar yükselmiştir. Bu utanç sizin utancınızdır” dedi.
Yaptıklarınız bizim de sizin de önüne karanlığı getiriyor
İktidarın diyalogdan korktuğunu söyleyen Zana, şunları söyledi: “Kürtler her zaman diyaloğa açıktı ve açık olacaktır da. Sizler barışı yanlış anlıyorsunuz. Barış teslimiyet değildir. Biz kimseye teslim olmayız. Anne babalarımız olmadı biz de olmayız. Bu halk direnecektir. Direnişini her zaman da gösterecektir. Birlikte güçlüyüz. Türkiye halklarını da bu ezilmişlik ve yoksulluktan kurtarabiliriz. Ama bu halde siz bizden daha çok özgürlükten yoksunsunuz. Bu kalkanlar onlara ne getirecek? Kürt halkını korkutabilir mi? Hayır. Biz tek bir insanın bile tırnağına kan değsin istemeyiz. Yaptıklarınız bizim de sizin de önüne karanlığı getiriyor. Bu karanlık bizim için yeni değil, yüz yıldır devam ediyor. Bugünden itibaren Kürtlere, ‘Kürtler ne istiyor?’ diye sormayın. Biz diyoruz ki bu iktidar Kürtlerden ne istiyor? Bu soruyu ilk önce erk sahibi olanlara soruyorum. Kürtler iradesini sandığa yansıttı. Siz neden bu iradeyi yok sayıyorsunuz? Soruyu onlara sorun bundan sonra. Bize sormayın. Bu yanılgıdan vazgeçin. Bu halkın da ikna olabileceği yol ve yöntemler bulun. Bu sizin elinizdedir. İrademiz de bizim elimizdedir.”