Ağrı’nın Diyadin ilçesinde Koza Altın İşletmeleri A.Ş. tarafından yürütülen altın madeni projesi, Murat Nehri’ni ve geniş bir ekosistemi tehdit ediyor. Tendürek Dağı eteklerinde başlayan bu ekolojik yıkım, siyanür kullanımı ve ağır metallerin doğaya karışmasıyla bölgedeki yaşamı tehlikeye atıyor.
Diyadin’de Altın Madeni: 160 Milyon Dolarlık Yatırımın Karanlık Yüzü
2021 yılında dönemin Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez tarafından Ağrı’nın Diyadin ilçesine bağlı Mollakara köyünde başlatılan altın madeni projesi, “160 milyon dolarlık yatırım” olarak tanıtılmıştı.
Koza Altın İşletmeleri A.Ş. tarafından yürütülen bu proje, 20 ton altın ve 3,5 ton gümüş rezervini çıkarmayı hedefliyor.
Ancak, bu sözde ekonomik kazanım, Murat Nehri’nden Basra Körfezi’ne kadar uzanan geniş bir coğrafyayı tehdit eden ekolojik bir felakete dönüşüyor.
Projenin Boyutları: 470 Hektarlık Yıkım Alanı
Resmi olarak 2021’de başlayan proje, dört yılda 470 hektarlık bir alana yayıldı. Mollakara köyünde, Tendürek Dağı eteklerinde ve Murat Nehri’ne yalnızca 50 metre mesafede yer alan maden sahası, her geçen gün genişliyor.
Yeni tesis binaları ve açık ocak madenciliği ile dağ yamaçları talan ediliyor. Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporuna göre, proje kapsamında 14,09 milyon ton cevher işlenecek ve 111 milyon ton toprak siyanürle ayrıştırılacak. Bu süreçte binlerce patlatma yapılacak ve tonlarca kimyasal kullanılacak.
Siyanür Tehlikesi: Murat Nehri ve Fırat Nehri Zehirleniyor
Murat Nehri, Tendürek Dağı’ndan doğarak 722 kilometre boyunca birçok yerleşim yerinden geçiyor ve Fırat Nehri ile birleşiyor. Fırat Nehri ise Basra Körfezi’ne kadar uzanıyor.
Koza Altın’ın altın ayrıştırma işleminde kullandığı siyanür, bilimsel araştırmalara göre doğaya yaklaşık %10 oranında zehir salıyor. Bu, sadece Diyadin’i değil, Fırat Nehri havzasını ve hatta uluslararası su havzasını etkileyebilecek bir tehdit oluşturuyor.
Ağır Metallerin Gölgesinde: Arsenik, Cıva ve Daha Fazlası
Siyanürün yanı sıra, maden çıkarma işlemi sırasında arsenik, antimon, cıva, nikel, krom ve kurşun gibi ağır metaller de doğaya karışıyor. Bu maddeler, toprağı, suyu ve havayı zehirleyerek tarım, hayvancılık ve insan sağlığını ciddi şekilde tehdit ediyor.
Bölgedeki endemik bitki ve kuş türleri de bu yıkımdan nasibini alıyor. Yerel halk, otlak kaybı, içme suyu kirliliği ve toz gibi sorunlarla karşı karşıya.
Bölgesel Felaket Uyarısı: İliç Faciası Tekrarlanmasın!
Diyadin’deki maden sahası, Murat Nehri’ne 55 metre mesafede, aktif fay hatları ve Tendürek Yanardağı’nın eteklerinde yer alıyor. 2024’te Erzincan İliç’te yaşanan maden faciası, siyanür sızıntısının yaratabileceği yıkımı gözler önüne serdi.
Çevreciler ve hukukçular, “Mollakara İliç olmasın, Diyadin kanser olmasın” sloganıyla projeye karşı çıkıyor ve siyanürlü madenciliğin yasaklanmasını talep ediyor.
Yerel Halkın Endişeleri: Tarım ve Hayvancılık Tehlikede
Mollakara köyü sakinleri, madenin tarım ve hayvancılığı bitireceğinden endişeli. Bölge, jeotermal kaynaklarıyla tarım ve seracılık açısından büyük bir potansiyele sahip.
Ancak maden sahasının jeotermal sulara yalnızca 6 kilometre mesafede olması, bu kaynakları da riske atıyor. Köylüler, “Murat Nehri’nin suyu kirlenirse, bu topraklarda hayat sona erer” diyerek projenin durdurulmasını istiyor.
Çevrecilerden Çağrı: Proje İptal Edilsin!
Zîlan Ekoloji Platformu, Van Çevre Derneği ve diğer ekoloji örgütleri, maden sahasının geniş bir coğrafyayı tehdit ettiğini vurgulayan bir gözlem raporu yayımladı.
Raporda, siyanür sızıntısının Murat Nehri’ni, Fırat Nehri’ni ve Basra Körfezi’ne kadar uzanan su havzasını zehirleyebileceği belirtiliyor. Çevreciler, projenin iptal edilmesini, bölgenin sit alanı ilan edilmesini ve siyanürlü madenciliğin ülke genelinde yasaklanmasını talep ediyor.
ÇED Raporu Tartışmaları: Yetersiz Önlemler
Projenin ÇED raporunda, pasa depolama alanı için yalnızca 10 metre, açık ocaklar için 45 metre ve yığın liçi sahası için 50 metre sağlık koruma bandı öneriliyor. A
Ancak uzmanlar, bu mesafelerin yetersiz olduğunu ve olası bir sızıntıda felaketin önlenemeyeceğini belirtiyor. DSİ’nin uyarısıyla proje sınırı Murat Nehri’nden 55 metre uzağa çekilse de, riskler devam ediyor.