Çewlik.net – Narin Güran cinayetiyle ilgili davanın duruşması Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde üçüncü günün sonuna gelindi.
Mahkeme, ara kararda sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verildi.
Davanın bir sonraki duruşması 26 Aralık’a ertelendi.
DURUŞMANIN ÜÇÜNCÜ GÜNÜNDE NELER OLDU?
‘İştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle yargılanan Narin Güran’ın amcası Salim Güran, annesi Yüksel Güran, ağabeyi Enes Güran ve Narin’in cesedini Eğertutmaz Deresine gömdüğünü itiraf eden Nevzat Bahtiyar mahkeme salonunda hazır bulundu..
Mahkeme, bugün savunma makamının tanıklarını dinledi.
Duruşmada ilk olarak sanık müdafiilerinin talep ettiği Tavşantepe Köyünü görüntüleyen Dara Karakolu’nun kamera görüntüleri izlendi.
Sanık avukatlarının talebi üzerine tanık olarak ifade veren Cahit Kaya, sanıkların enişteleri olduğunu belirterek, “Nevzat ve Arif arasında bir araba ticareti vardı. Biz ikisini dinledik. ’30 bin TL Arif ödeyecek, 50 bin TL Nevzat ödeyecek’ dedim. Muhtar Salim Güran da öyle dedi. Nevzat Bahtiyar da kabul etti. Kabul etmiyorum filan demedi. Köy olarak heyet olarak bu olayın çözümü için bizi çağırdılar” dedi.
SALİM GÜRAN’IN KARDEŞİ HALİL GÜRAN İFADE VERDİ
İddianamede kapalı olduğu iddia edilen bakkalla ilgili Salim Güran’ın kardeşi İbrahim Halil Güran tanıklık yaptı. Güran, saat 18.00’de oğlu ile birlikte bakkala gittiğini, bakkalın açık olduğunu ve dondurma alarak çocuklara dağıttığını söyledi. Güran, “Sofi (bakkalın sahibi) gece yarısı 50 kuruş için bakkalı açan biri. Bir gün boyunca bakkalı açmadığına hiç şahit olmadım. Bakkala 18.00’e doğru gittim, açıktı” diye konuştu.
ZİHİNSEL ENGELLİ BİR KİŞİ TANIK OLARAK DİNLENDİ
Mahkemenin daha önce zihinsel engelli olduğu gerekçesiyle tanık olarak çağırmadığı Süleyman Kaya, sanık avukatlarının talebi üzeri tanık olarak dinlendi. Babası ile birlikte gelen Kaya, konuşmakta zorlandı. Mahkeme başkanının o gün bakkala gidip gitmediğini ve enerji içeceği alıp almadığını sordu. Süleyman Kaya ise Enes Güran ile birlikte bakkala gittiğini ve enerji içeceği aldığını iddia etti.
14 YAŞINDAKİ ÇOCUĞUN TANIK OLARAK DİNLENMESİ TALEBİ KABUL EDİLMEDİ
Sanık avukatları tarafından tanık olarak 14 yaşında olan M.K. isimli bir çocuk duruşma salonuna getirildi. Mahkeme başkanının ve avukatların tepki göstermesi üzerine sanık avukatları 14 yaşındaki M.K’nin tanık olarak dinlenmesi talebinden vazgeçti. Mahkeme başkanı çocuğu duruşma salonundan çıkardı.
‘O GÜN 17.00 GİBİ ENES GÜRAN İLE GÖRÜŞTÜK’
Enes Güran’ın arkadaşlarından olan M.Y. tanık olarak dinlendi. M.Y. , “O gün saat 16.30-17.00 arası Enes Güran’ın yanına geldim. Muhammet Kaya, Süleyman Kaya ve Enes Güran ile birlikte bizim evin önünde sohbet ettik. 10-15 dakika sonra Enes Güran’ı arabayla caminin oraya bırakıp, evime geri döndüm. Başka da konuşmamız sohbetimiz olmadı” dedi.
Baba Arif Güran duruşma salonuna geldi.
NARİN GÜRAN’IN KARDEŞİ İFADE VERDİ
Sanıkların dinlenmesi talep ettiği ancak dün ağladığı için ifade veremeyen Narin Güran’ın kardeşi E.G.’nin pedagog eşliğinde kayıt alınan ifadesi duruşmada dinletildi. E.G. “Ben annem ve Muhammet evdeydik. Sonra yengem geldi. Normaldi. Acele hareket etmiyordu. Yengem geldiğinde annemle ağabeyim uyuyordu. Çamaşırları bıraktı, gitti. Sonra yine geldi. Yengem geldiğinde ben annemin telefonunda oyun oynuyordum. Niye geldiğini bilmiyorum. İkinci geldiğinde Enes uyuyordu, annem uyanıktı. Sonra bizim eve gelen, giden olmadı. Sonra ben evden çıktım, teyzeme gittim. Biraz oyun oynadım, canım sıkıldı, eve gittim. Evde annem, Enes ve Muhammed ağabeyim vardı. Hediye yengem gitmişti. Narin gelmedi” ifadelerini kullandı.
KÜRTÇE KONUŞMA KAYDI YENİDEN DİNLENECEK
Eski Diyarbakır Barosu Başkanı Nahit Eren, dosyada yer alan Kürtçe HTS konuşma kaydın tekrar dinlenmesi ve sanıklara soru sorma talebinde bulundu. Mahkeme başkanı kaydın dinlenmesi ve sanıklara soru sorulması talebini kabul etti.
Bu arada HDK Eş Sözcüsü ve DEM Parti Milletvekili Meral Danış Baştaş duruşmayı izlemek üzere salona geldi.
SALİM GÜRAN: RAMAZAN İLE FISKIYE İÇİN KONUŞTUM
Dün tartışma konusu olan Kürtçe HTS kaydı tekrar dinlendi. Eski Diyarbakır Barosu Başkanı Nahit Eren, söz konusu kayıtta Salim Güran’ın işçisi olan Ramazan Atasoy’a, dosyada yer aldığı gibi “su bendinin (sınırın) oraya senin fıskiyen düşmüş” ifadesinin doğru çevrildiğini söyledi. Bunun üzerine söz alan sanık Salim Güran, “Fıskiye düşüyor. Ben de elbisem müsait olmadığı için ‘Ramazan gel yap’ dedim. Bu görüşme sadece fıskiye içindi” diye konuştu.
Nahit Eren, HTS kaydının tekrar stüdyo ortamında bilirkişi tarafından dinlenmesini talep etti.
SALİM GÜRAN, SALONDAN ÇIKARKEN NEVZAT BAHTİYAR’A TEHDİTVARİ BİR ŞEKİLDE KAFA SALLADI
Nahit Eren, Nevzat Bahtiyar’a soracağı sorular öncesinde baba Arif Güran ve diğer sanıkların dışarıya çıkarılmasını talep etti. Bunun üzerine baba Arif Güran, sanıklar Salim Güran, Yüksel Güran ve Enes Güran duruşma salonundan çıkarıldı. Salim Güran’ın salondan çıkarken Nevzat Bahtiyar’a bakarak tehditvari bir şekilde kafasını sallaması dikkat çekti.
ENES GÜRAN KOLUNU NASIL ISIRDIĞINI MAHKEMEDE GÖSTERDİ
Avukat Nahit Eren, sanık Enes Güran’a “Kolundaki ısırma izini gösterdin. Mahkemeye bunun gerekçesini göstermek için nasıl yaptığını sormak istiyorum” dedi. Bunun üzerine Enes Güran kolunu nasıl ısırdığını gösterdi. Nahit Eren, diş izinin küçük bir bireye veya yetişkin birine ait olabileceğini belirtti. Eren, “Panaromik grafikte kalitatif açıdan değerlendirme yapılamaz denildiği için ve mahkemenin değerlendirmesi ile kayda geçmesi için bu soruyu sordum” dedi. Bu soruya sanık avukatlarından usule ilişkin itiraz yükseldi. Mahkeme başkanı CMK kurallarını hatırlattı.
Duruşmada tansiyon yükseldi.
Nahit Eren, Nevzat Bahtiyar’a Eğertutmaz Deresinde yer gösterme anlarının yer aldığı kaydı izletti.
EREN, ATK RAPORUNU NEVZAT BAHTİYAR’A SORDU
Eski Diyarbakır Barosu Başkanı Nahit Eren, İstanbul Adli Tıp Kurumundan gelen raporun bir kısmını okudu. Eren, rapordaki “cesetten alınan larvaların incelenmesi sonucu cesedin bir kısmının karada olduğu değerlendirilmiştir” ifadesini Narin’in cesedini Eğertutmaz Deresine gömdüğünü itiraf eden Nevzat Bahtiyar’a sordu.
Eren’in “Narin Güran’ın cesedi üzerinde ortaya çıkan canlıların bazıları suda yaşamaz. İndiğin gibi oraya mı defnettin?” dedi. Bahtiyar da “evet” yanıtını verdi. Eren’in “çuvalı tamamen gömdün mü?” sorusu üzerine Bahtiyar, “üstü biraz açıkta kaldı” dedi.
NEVZAT BAHTİYAR NARİN’İ DEREYE NASIL GÖMDÜĞÜNÜ ANLATTI
Eren’in “Taşın tamamı ıslandı mı?” sorusu üzerine Bahtiyar, “Hatırlamıyorum” yanıtını verdi. Eren’in “Sen 30 dakika içinde orada bir şey kazmadın. Orada başka ne yaptın?” sorusu üzerine Bahtiyar, “Biraz ip aradım bulamadım. Sonra çanta ipiyle…” dedi. Eren, “Dışarıda kalan kısım bacağı, toprağın üstünde mi kaldı, suyun üstünde mi?” sorusu üzerine Bahtiyar, “Suyun üstünde kaldı” yanıtını verdi.
NEVZAT BAHTİYAR: BİLMİYORUM, HATIRLAMIYORUM
Hakim cübbesini çıkararak, “Vermiş olduğun beyanlar doğru mudur? Senin bize söylemediğin bir şeyler çıkacak mı?” dedi.
Bahtiyar, “Bilmiyorum” dedi. Hakimin, “Bizden sakladığın şeyler var mı?” sorusuna Bahtiyar, “Hatırlamıyorum” yanıtını verdi.
Bahtiyar’a sorulan sorular sona erdi. Sanıklar ve baba Arif Güran duruşma salonuna tekrar getirildi.
ARİF GÜRAN TUTUKLU EŞİ VE OĞLU İLE KONUŞTU
Arif Güran, duruşmaya verilen ara sırasında mahkeme başkanından izin alarak oğlu Enes Güran ile eşi Yüksel Güran ile duruşma salonunda görüştü.
‘YALAN KONUŞUN’ DİYE BAĞIRMIŞTI, TANIK OLARAK İFADE VERİYOR
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talebi üzerine Oya Yorulmaz tanık olarak dinlenmek üzere mahkeme salonuna geldi. Yorulmaz, Diyarbakır Adli Tıp Kurumu’nun önünde etrafındakilere “yalan konuşun” demiş ve yakınları tarafından susturulmuştu.
SAVCILIK TUTUKLULUK HALİNİN DEVAMINI TALEP ETTİ
Savcılık, suçun mahiyetinin göz önüne alınarak tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamını talep etti.
KARAKOLUN KAMERA GÖRÜNTÜLERİ İZLENDİ
Müşteki Arif Güran ve avukatlarının talebi üzerine Tavşantepe Köyünü görüntüleyen Dara Karakolu’nun kamera görüntüleri izlendi.
KARAKOL GÖRÜNTÜLERİNDE ŞÜPHELİ BİR DURUM BULUNMADI
İddia makamı, Arif Güran ve avukatlarının talebi üzerine Tavşantepe Mahallesi’ni gören Dara Karakolu’nun saat 15.10 ile 18.00 arası görüntü kayıtlarının iyileştirildiğini ve buna dair bir şüphe bulunamadığını belirtti. Bunun üzerine mahkeme heyeti görüntüleri taraf avukatlarına incelemesi için vereceğini açıkladı.
‘SANIKLARIN SİSTEMATİK BİR ŞEKİLDE HAREKET ETTİĞİ KANAATİNDEYİZ’
Diyarbakır Barosu adına konuşan Aydın Özdemir, şunları kaydetti:
“Biz de sanıkların tutukluluk hallerinin devamını talep ediyoruz. Sistematik bir şekilde hareket ettikleri kanaatindeyiz. Birçok tanık beyanında sabit olduğu üzere olay saatinin değiştirilmesi suretiyle maddi gerçeğin ortaya çıkmasını engellemişlerdir. Narin’in 17.40’ta görüldüğü bir beyan var. Birsen Güran baskı kurulduğunu söyledi. Eski ifadesinde ‘17.40’ta Narin evimize geldi’ demiş. Salim Güran’ın açık bir yönlendirmesi olduğunu düşünüyoruz. Muhammet Kaya isimli kişi Narin’in kaybolmasından bir gün sonra bir terlik buluyor. Tüm herkes Narin’i ararken Muhammet bu terliği kolluk kuvvetlerine teslim etmiyor. O olayın koşulları içinde nasıl terliği vermeyi unutur? Güran aile meclisi toplantıları hakkında birçoğu ‘almadık’ diyor. Dün Ali Rıza Güran ‘toplantı yaptık’ dedi. Yine Erhan Güran ‘toplantı vardı, Salim Güran katılmadı’ dedi. Bir toplantının var olup olmadığını bir aile neden gizler? Eğer gizleme olmasaydı nasıl bu kadar çelişkili ifade olurdu? Herkese soruyorum en son ne zaman Whatsapp kayıtlarınızı sildiniz? Sadece Salim Güran silseydi normal olurdu. Ancak birçoğu kayıtlarını silmiş bu şüphelidir” diye konuştu.
‘SALİM GÜRAN HEP ÇELİŞKİLİ İFADELER VERDİ’
Salim Güran’ın cinayet günü ne yaptığına dair hep çelişkili ifade verdiğine dikkat çeken Özdemir, “Örneğin Salim Güran, aile bireylerinin ifadeleri ile çelişiyor. Kendisi de ifadelerini değiştirdi. Bu husus kuşku vericidir. Kendi beyanları kuşkuludur. Salim Güran’ın bir diğer çelişkisi mahkemede ‘ben kıyafet değiştirmedim’ diyor ama ilk ifadesinde ‘kıyafetlerimi değiştirdim’ diyor. Araçta bulunan tek DNA onun ve Narin’indir” dedi.
Yüksek Güran ile ilgili çelişkilere değinen Özdemir, “2 Eylül jandarma tutanağında anne ‘oğlum için ne yapabilirim?’ diyor. ‘Annenin Enes’i korumaya çalıştığı tespit edilmiştir’ diyor. Yüksel Güran bir röportaj veriyor ve ‘kızım kurstan giderken bir eşarptan bahsediyor’ diyor. O eşarp cansız bedeni ile beraber ortaya çıktı” diye konuştu.
‘ENES KOLUNDAKİ İZİ KENDİ BAŞINA MEYDANA GETİREMEZ’
Enes Güran ile ilgili kuşkuları vurgu yapan Özdemir, “Enes beyanında çelişkili ifadeler vermiştir. Köydeki kavgada ‘ben ordaydım bir kadının ağzını kapattım’ diyor. Enes neden konuşanların ağzını kapatıp engellemeye çalışıyor? Telefon görüşmesinde ‘ben ne zaman çıkacağım?’ diyor. Bu hayatın olağan akışına terstir. Birinci yakını kaybeden kişi direkt ‘ben ne zaman çıkacağım’ demez. Kolundaki ısırık izi ise şüpheli. Aradan en az üç gün geçmiş. Buna rağmen çok net izler var. Enes o izi kendi başına meydana getiremez” dedi.
‘TANIKLAR GERÇEĞİ ORTAYA ÇIKARMAK İÇİN DEĞİL YAKINLARINI KORUMAK İÇİN İFADE VERİYOR’
Avukat Özdemir’den sonra konuşan avukat Metin Arkaş da “Dosyada ifade veren tanıkların çoğu gerçeği ortaya çıkarmak yerine yakınlarını korumak üzere ifade vermiştir. Soruşturmanın yanlış seyretmesine sebep oldular” dedi. Arkaş, Maşallah Güran, Melek Güran ve Salim Güran’ın ifadelerindeki çelişkili noktalara dikkat çekti.
‘VECDİ, SALİM VE NEVZAT İLE İŞBİRLİĞİ İÇİNDE’
Avukat Erdem Kaya, “Nevzat, Salim ile 21 Ağustos’tan sonra iletişimi olmadığını söyledi ama dosyaya bakıldığında tüm iletişimin Vecdi (Bahtiyar) üzerinden yürüdüğünü görüyoruz. 24 Ağustos’ta Vecdi, Salim’i, Salim Vecdi’yi arıyor. Her ne kadar Vecdi kaybolan Narin için dese de o tarihlerde Hatay’dan Diyarbakır’a geliyor. Muhtemelen artık görüşme yüz yüze olmuş. Sonrasında 8 Eylül’de Narin’in cansız bedeni bulunuyor. Orada bir çalışma başlıyor. Nevzat 06.34’de Vecdi’yi arıyor ve cansız bedeninin bulunacağını bilip haber veriyor. Vecdi’nin Salim ve Nevzat ile işbirliğinde olduğunu anlayabiliyoruz” diye konuştu.
‘BİZE GÖRE NARİN ORAYA GÖTÜRÜLÜRKEN RAMAZAN ATASOY GÖZCÜLÜK YAPIYORDU’
Ramazan Atasoy’un dosyada anahtar niteliği taşıdığını dile getiren avukat Kaya, “Ramazan Atasoy’un dinlenmesini istedik fakat mahkeme heyeti reddedildi. Ama bu tanık dosyada anahtar niteliği taşıyor. Bize göre Narin oraya götürülürken muhtemelen Ramazan Atasoy gözcülük yapıyordu. Buna dönük bir tutanağa değinmek istiyorum. 8 Eylül’de yapılan çalışmalar sonucu Ramazan Aksoy tutuklanıyor. Tutuklanma kararından sonra sevk edilmeyi beklediği sırada Ramazan Atasoy tutuklanmasının etkisiyle sinir patlaması yaşayıp ağlamıştır.. Ağlamaklı olarak muhtar Salim’e küfür ediyor ve ‘senin yüzünden başımız belaya girdi. Muhtar öğleden sonra yanımıza geldiğinde, üzerinde temiz kıyafetleri vardı. Tarlada çalıştığı kıyafetler yoktu. İki ayağı suya girmiş gibi ıslaktı’ diyor. Bunun tanıklığı bizim için çok önemlidir” dedi.
Diyarbakır Barosu avukatları Ramazan Atasoy, Fadile Narmanve Süveyla Özkan’ın tekrar dinlenmesini talep etti.
NAHİT EREN: HERKES BU KURGU İÇİN TEMBİH EDİLDİ
Eski Diyarbakır Barosu Başkanı Nahit Eren, Narin’in en son görüldüğü saate ilişkin yalan beyanları hatırlatarak, şunları söyledi:
“Neden 17.40 kurgusu yapıldı. Birilerinin saat 17.40’a kadar nerede olduğu planlandı inanılmaz bir şekilde. Yüksel Güran gerçekten evinde. Hiçbir şüphem yok bundan. Herkes bir şekilde hangi tanıklarla nerede olabileceğini düşünmüş. İddialara göre Salim saat 16.00’ya kadar evde. Salim’in eşi sondaj için iki kere eve Arif Güran’ın evine gittiğini söylüyor. Evin yanında sondaj var. Açı itibariyle araç nasıl görünmez? Hediye üçüncü tanık olarak eve getirildi. Kurgusal olarak herkes tembih edildi. Muhammet bize ‘ben Hediye’yi bizim evde görmedim’ dedi. Hediye’nin oğlu ‘ben saat 13.00’te uyandım evde değildi’ dedi. Hediye ‘ben 13.00’ten 15.00’a kadar evdeydim’ dedi” ifadelerini kullandı.
‘KIZ KARDEŞİN KAYBOLMUŞ ARAMALARA GİDİYORSUN TELEFONUN YOK, BU OLABİLİR Mİ?’
Enes Güran’ın durumundaki çelişkilere dikkat çeken Eren, şöyle devam etti:
“Onlar ‘Enes’i evden çıkarmamız lazım’ dedi. Ne zaman çıkmalı, Nevzat Bahtiyar’ın kameralara göründüğü, aracın cinayet mahallinden uzaklaştığı anda. Enes dışarıda Muhammet olan kardeşi de yanında. Bu da kurgu. Ufuk, ‘Enes’i aradım. Sonra tepeye çıktık’ dedi. Enes’in evde uyuduğunu göstermek için bir tanık daha bulundu. Furkan bize ne söyledi? ‘Ben işten geldim, kendi evime gittim, saat 18.00’de üzerimi değiştirdim, kardeşim Ufuk’un yanına gittim Enes de ordaydı’ dedi. Kardeşine demiş ‘Ben aradım neden cevap vermedin?’. Oysa HTS kayıtlarında Enes’i aramamış. Enes’in ise telefonu 16.13’te kapanıyor. Nerede kapanıyor? Okulun yanında kapanıyor. Hani şarjdaydı? Telefonun açıldığı zaman ise sabah 4.00 sayın hakim. Kız kardeşin kaybolmuş aramalara, tarlalara gidiyorsun telefonun yok. Bu olabilir mi?”
‘HİÇBİR ÇOCUK EN YAKINLARI TARAFINDAN BU KADAR YALNIZ BIRAKILMAMIŞTI’
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı avukatı Elif Aslı Şahin Torun da ifadelerdeki çelişkilere dikkat çekerek, şunları söyledi:
“İfadelerin çelişkili ve birbirini korumaya yönelik olduğu ortadadır. Bu nedenle tek bir sanığın bile serbest bırakılmaması gerekir. İştirak ve fikir birliği ile Narin Güran’ın öldürüldüğü açıktır. Tüm sanıkların en üst sınırdan cezalandırılmasını talep ederiz. Hiçbir çocuk en yakınları tarafından bu kadar yalnız bırakmamıştı. Bu yüzden takipçisi olmaya devam edeceğiz” dedi.
‘BIRAKIN ADALET YERİNİ BULSUN’
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’ndan avukat Abdullah Yılmaz ise dosyanın ve iddianamenin içinde bulunan ve jandarmanın tuttuğu tutanaklara dayanarak kimi çelişkilere dikkat çekti. Olaydan kronolojik olarak bahseden Yılmaz, “İster mahkeme ister aile ister buradakiler olsun bırakın adalet yerini bulsun. Gerekirse kıyamet kopsun” diyerek bitirdi.
Müşteki avukatlarının beyanları bitti.
SALİM GÜRAN: ÇOCUĞU NEDEN ÖLDÜRELİM, SUÇSUZUZ
Avukatların beyanları üzerine söz alan davanın bir numaralı sanığı Salim Güran, “Çoğu senaryo, hepsi hayali. Sekiz yaşında bir melek. Çocuğumuzu neden öldürelim. Suçsuzuz” dedi.
SANIK AVUKATLARI: SÖZ KONUSU İDDİANAME DETAYDAN YOKSUNDUR
Sanık müdafii avukatlar yaptıkları savunmada şunları söyledi: “Böylesi bir dosyada bu iddianame yakışmamıştır. Söz konusu iddianame detaydan yoksundur. Dört sanık cımbızla seçilip alın bunları cezalandırın denmiş ve dava birbirinden koparılmıştır. Adaletin hızlı yürümesi asıldır. Ancak acele ile şeytan karışır. Soruşturma dosyasında devlet aklı mevcut. Ana akım medyada soruşturmanın en gizli belgeleri ana akım medyada servis edildi. Güran ailesi üzerine kurgulandı. Aile toptan şeytanlaştırıldı. Asıl maddi delilerle ilgilenilmedi. Üfürükçüleri de kolluğa aile mi yönlendirdi? İddia makamı hangi senaryoya inanıyor. Kim kimle ortak olmuş belli değildir. Bu olayın asıl faili kimdir, suçu gizleyen kimdir? Bunları. Hiçbirine iddianamede yer verilmemiştir. Çocuğun kim tarafından nerede nasıl kim tarafından öldürüldüğünü tespit edememiştir ve bunu mahkemeye ve bizim boynumuza bırakmıştır. Nevzat kuzu postuna girmiş bir kurt, bir katildir. Bundan eminiz” dedi.
Sanık müdafii avukatlar, mahkeme heyetinden daraltılmış baz istasyonu kayıtlarını dinlemek üzere bilirkişilerin dinlenmesini ve Salim Güran’ın aracından alınan DNA örneklerine dair ek rapor talebinde bulundu.
NEVZAT BAHTİYAR: ÜZERİME ATILI SUÇLAR İFTİRADIR
Sanık müdafii savunmasının ardından söz alan itirafçı sanık Nevzat Bahtiyar, kendisinin suçlu olduğunu kabul ederek, “Evet ben de suçluyum kabul ediyorum. Ama benim üzerime atılan suçlar iftiradır. Bunları kabul etmiyorum”
Sanık müdafilerinin savunması devam ederken katılan vekilleri savunma tarzına yönelik tepki amaçlı kısa süreli duruşma salonundan çıktı.
NEVZAT BAHTİYAR’IN AVUKATI: NEVZAT ÖLDÜRMÜŞ GİBİ ALGI OLUŞTURULMAYA ÇALIŞILIYOR
Nevzat Bahtiyar’ın ardından söz alan avukatı ise, “Dosyada zorunlu müdafi olarak kalıp kalmamasında kararsız kaldım ama dosyanın sürümcemede kalmaması ve davaya katkı sağlamak için dosyaya dahil oldum. Zorunlu müdafiliğini üstlendiğim Bahtiyar, herşeyi açıkça anlatmıştır. Detaylı sorgulama yapılmıştır. Nevzat tüm beyanlarını zapta geçirildi. Ekleyeceğimiz her hangi bir husus bulunmamaktadır. Ancak Nevzat kızımızı öldürmediğini sadece dereye götürdüğünü belirtmiştir. Burada defalarca üstüne gidilmiş, hareket edilmiştir. Bizim amacımız burada katilleri ve yardımcılarını açığa çıkarmaktır. Eğer belliyse burada olmamıza gerek yoktur. Her ne kadar öldürmüş algısı yaratıldıysa da her şey ortada denilse de maddi gerçekliği ortaya çıkarmayan söylemlerin söylenmesini istemiyorum. Katil Nevzat’mış gibi algı oluşturulmadan bu algıya izin verilmeden şeffaf bir şekilde gerçek katilin ortaya çıkarılmasını istiyorum.”
NARİN’İN ANNESİ: GÜRAN AİLESİNE KIMSE İNANMIYOR
Narin Güran’ın annesi ve iştirak halinde kasten öldürmeden tutuklu bulunan sanık Yüksel Güran, şu ifadeleri kullandı: “En acılı mağdur benim. Beni namusumla ve kaynımla suçluyorlar. Ne çektiğimi bir ben bir Allah biliyor. Eğer ben kızımın katili olsaydım şalı söylemezdim. Ben akıllı bir kadınım. Enes’e ne yapacam herkes bunu söylüyor. Polis memuru yüzüme tükürüp sen malsın diyordu. Ben suçsuzum ben mağdurum. Eğer Nevzat katil değilse beni burada asın. Beni oğlumu, kaynımı, hepimizi asın. Yemin ederim biz suçsuzuz. Çıkartın beni asın. Niye kimse bize inanmıyor. Güran ailesi ne yapmış. Kızım toprağın altında. Oğlum cezaevinde. Benim namusumla oynanıyor. Sizinde çocuklarınız var. Doğru konuşun. Çıkarın bir şey. Cumhurbaşkanına sesleniyorum. Ben kızımı unuttum namusumu düşünüyorum” diyerek kürsüye vurdu ve ‘ben anayım nasıl yaparım’ dedi ve duruşma salonuna dönerek, ‘kimse Narin’in annesi bunları çekmiş demiyor, bunlardan bahsetmiyor’ şeklinde tepki gösterdi ve yerine geçti.
TOPLUM YÜKSEL GÜRAN’I ŞEYTANLAŞTIRDI
Yüksel Güran’ın avukatı Yılmaz Demiroğlu, Yüksel Güran’a dönerek, “Bu davanı sonucu ne olursa olsun masumiyetine inancım tamdır” dedi ve savunmasını şöyle yaptı: “Bu vahşi cinayette sorumluların hesap vermesi, katillerin mahkemece en ağır şekilde cezalandırılmasına şüphemiz yoktur. Bu hepimizin vicdanını yaradı, insanlığımızdan utandık. Ama düşünün çekirdek aileyi bu cinayet ne kadar etkilemiştir? Ailenin böyle bir şey varsa da bu kızımızın faillerinin bulunması için yapılan bir muamele olabilir. Bu nedenle sessiz kaldık, suç duyurusunda bulunmadık. Herkesi etkileyen bir çocuk katledilmiş. Türkiye’nin anne Güran’a bir özür ve dayanışma borcu vardır. Bir kadının yaşadığı bu muamele… Kendini ifade edememesinden kaynaklı kısmı çelişkileri anlamlandıramayan toplum, ilk aşamada aynı mimik ve jestleri acılı bir anne olarak görürken, birden aynı mimikleri şeytanlaştırmaya gitti. Ama derin travma içindedir benim müvekkilim. Anne olarak kızının mezarını görmemiş. Yüksel Güran’ın bu cinayete iştirak ettiğine dair kabul edilebilecek bir delil yoktur. Müvekkilimin tahliye edilmesini talep ediyorum.”
BİLİRKİŞİ RAPORLARINA İTİRAZ EDİLDİ
Yüksel Güran müdafii avukat Doğuşcan Durucu, savunmasında şunları söyledi: “Meslektaşlarımın yaptığı savunmalara ayen iştirak ediyorum. Davada bulunan tüm bilirkişi raporlarında bilirkişinin uzmanlık alanı belirltilmemiş. Bu durum davanın düşme sebebidir. Bizler bilirkişi raporlarına itiraz ediyoruz. Müvekkilimin tahliyesini en azından ev hapsi verilmesini talep ediyoruz” dedi.
Verilen 20 dakika aradan sonra duruşma yeniden başladı.
ENES GÜRAN SİNİR KRİZİ GEÇİRDİ
Narin Güran’ın abisi tutuklu sanık Enes Güran, ifadesine başladığı esnada Diyarbakır Barosu avukatlarına dönerek şunları söyledi: “Baro avukatlarınız diyorlar ya ifadelerinde bu çelişki var diyorlar. Biri de kalkıp il jandarmada işkence gördüğümüzü söylemiyor. Şuan burada bana işkence eden askerler bana bakıyor. Benim annemin videosunu izleyip gülüyorlardı yanımda. Jasat ekibi sopayla bana vurdu. Dişimi kırdılar. Aileme etmedikleri hakaret kalmadı. Lavaboda intihar etmeyi düşünüyordum. Ben babama sarılmamışım. Savcılar bu işkenceyi de biliyor. Yalan haber yapıyorsunuz ya gidin nunu da söyleyin. Annemle amcan arasında ilişki mi var diyorlar. İftira ettiler. Küfür ettiler. Beni kardeşimle suçlamayın.”
Enes Güran savunması sırasında sinir krizi geçirdi. Bunu gören anne Yüksel Güran, baba Arif Güran ile amca Salim Güran da ağlayarak sinir krizi geçirdi.
Baba Arif Güran fenalaşarak duruşma salonundan çıkarıldı.
SALİM GÜRAN’IN ARİF GÜRAN’IN KRALI DA GELSE KARDEŞİMİ BENİM EVİMDEN ALAMAZ
Savunmasını ağlayarak yapan Enes Güran,”Beni dördüncü gün alıp ‘Gözünün morluğunu Salim Güran mı yaptı? diye sordular. ‘Amcanla annen arasında ilişki mi var? diyorlardı jandarmada. Kolumu açtım onlara kolumu ısırmışım dedim, beni hemen jandarmaya götürdüler. ‘Narin mi ısırdı?’ dedi. Getirdikleri çorbaya uyku ilacı koyuyorlardı. Sabah uyandığımda ağzımdan köpük akıyordu. Sadece bir gün o çorbayı içmedim, gelip gidip, ‘Uyanık mısın hala?’ diyorlardı. İkinci ifademde bana sahte avukat geldi. Onlara ne anlattıysam ona da anlattım. Bana, ‘Yaptıysan doğruyu söyle. Başkası yaptıysa söyle’ dedi. Boş odaya koydular, darp ettiler beni. Jandarma gelip, ‘Rapor çıktı, annenle amcanın ilişkisi var’ dedi. ‘Yalan söylüyorsun’ dedim. ‘Canım istiyor’ diyip dövüyorlardı. Niye mi sustum? Bu adam (babası) dışarıda üzülmesin diye sustum. Bu adam (Nevzat Bahtiyar) diyor ya, ‘Ben bu cesedi onların evinden almışım.’ Salim Güran’ın Arif Güran’ın kralı da gelse kardeşimi benim evimden alamaz. Beni gerekirse yıllarca cezaevine atın, ailemle görüştürmeyin ama beni Narin’imle suçlamayın. Ben Narin’im için ağlıyorum.”
Baba Arif Güran tekrar getirildi.
İDDİANAMEYİ BASINDAN OKUDUK
Enes Güran’ın ardından savunma yapmak üzere söz alan sanık müdafii avukat, iddianame öncesinde çeşitli gazetecilerin olayı manipüle ettiğini söyleyerek, “Medya belirli filtreden iletiyor. Bu noktaya kadar insani bir tutumdur. Kararınızı alırsınız. Soruşturma işlemlerini tartışmak zorunda kalırsınız. Suç somutlaştırılmalıdır. Sadece sanığın alehine olanları seçip bu dosyaya girmişse aslında hepsinin size gönderilmesi gerekir. Ancak iddianameye iki sanık arasında bir görüşme olduğu yazılıyor. Bu raporda yer alıyor ve bundan sonuca ulaşılıyor. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı bu hatayı nasıl yapıyor? Buna sadece hata deyip geçmeyiz. Tanımlaması çok zor. Raporun ve yemin tarihi bir değil. Soruşturma evresindeki problemleri konuşmak zorundayız. Gece vakti soruşturma doyası barkodlu halde basına düştü. Biz avukatlar olarak basından okuduk. Neden sadece alehe deliller seçildi? Bu yasaya aykırıdır. Enes Güran suçsuzsa bu ortaya çıkar. Bu çok ağır bir mesuliyet. Kamuoyu baskısıyla hızlıca karar verilmek istendiğini anlıyoruz ama bu çok tehlikeli. Evet Enes Güran’ın çelişkili beyanları olduğu doğrudur. Ama “Enes’i cinayet mahalinde gördüm” gibi bir beyan veya görüntü yoktur. Biz maddi delilleri bulacağız. Biz hala başka görüntülerin olduğu kanaatindeyiz. Müvekkilim Enes Güran hakkında ev hapsi ve adli kontrol dahil tahliyesini istiyorum” ifadelerini kullandı.
GÜRAN AİLESİNİN İŞKENCE İDDİALARI: NEDEN SUÇ DUYURUSU YOK?
Sanık Enes Güran müdafii avukat Mustafa Demir, savunmasının başında tekrar işkence iddialarından bahsetmesi üzerine mahkeme başkanı ve iddia makamı avukata tepki gösterdi. Savcı, “siz bu kadar işkenceden şikayetçi iseniz gidip şikayetçi olabilirsiniz. Tek bir suç duyurusu yok. Ayrıca işkence iddialarının yeri burası değil. Bu davanın konusu Narin’dir” dedi. Bunun üzerine savunmasına devam eden sanık müdafii Mustafa Demir, “İşkenceyi herkes biliyor. Ama şimdilik geçiyoruz. Bu soruşturma en başından beri yanlış yürütüldü. İddianamede eklemeler var. İddia makamına katılmıyoruz. Kamuoyu baskısı var. Hepimiz bunu biliyoruz. Vedat Bahtiyar’ın sorgusu yapılsa olayı bildiğini itiraf edeceğini iddia ediyorum” diyerek Tavşantepe köyüne ait kroki üzerinde Salim Güran, Nevzat Bahtiyar ile Arif Güran’ın evlerini ve aralarındaki mesafeyi mahkeme heyetine gösterdi.
SANIK AVUKATLARININ SAVUNMALARI SONA ERDİ
Tutuklu sanıklar Salim Güran, Yüksel Güran, Enes Güran ile Nevzat Bahtiyar’ın müdafii avukatlarının savunmaları sona erdi. Müdafii avukatlar, iddianamede, soruşturma aşamasında ve dava sürecinde ciddi ihmallerin olduğunu ifade ederek baz istasyonu kayıtlarının, kamera görüntülerinin ve dava dosyasında yer alan raporların tekrar ayrıntılı bir şekilde oluşturulması gerektiğini vurguladı. Ayrıca Diyarbakır Barosu avukatlarının ve bazı sosyal medya kullanıcılarının sanıklar ve aileleri hakkında sarf ettiği sözlere de tepki gösterdi ve müvekkillerinin tahliyesini talep etti.
Sanıklar duruşma salonundan çıkarıldı. Mahkeme heyeti duruşmaya ara verdi.
Verilen aranın ardından saat 01.10’da mahkeme heyeti, duruşma salonuna geldi. Ardından sanıklar getirildi.
BARAN GÜRAN’IN DAVAYA KATILIM TALEBI REDDEDİLDİ
Mahkeme heyeti tarafların taleplerine ilişkin şu kararları verdi: “Arif Güran ile vekilinin, Diyarbakır Barosu’nun ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın davaya katılım talebi kabul edildi. Baran Güran’ın müşteki olarak katılma talebi reddedildi. Ramazan Atasoy’un tanık olarak dinlenme talebi ileride herhangi bir tartışmaya mahal verilmemesi gerekçesiyle kabul edildi. R.A’ın pedagog eşliğinde dinlenmesine. Memorial Hastanesine ait 22.08.2024 tarihine ait bütün kamera kayıtlarının mahkememize gönderilmesine. Mobese ve Dara 2’ye ait talep edilen kamera kayıtlarının sanıklar tarafından kontrol edilmesine karar verilmiştir.”
DÖRT SANIK HAKKINDA TUTUKLULUĞA DEVAM KARARI
Mahkeme heyeti, verilen aranın ardından üç gündür süren Narin Güran davasında ‘İştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle yargılanan Narin Güran’ın amcası Salim Güran, annesi Yüksel Güran, ağabeyi Enes Güran ve Narin’in cesedini Eğertutmaz Deresine gömdüğünü itiraf eden Nevzat Bahtiyar hakkında tutukluluk hallerinin devamına karar verdi. Bir sonraki duruşma 26 Aralık Perşembe gününe ertelendi.
NE OLMUŞTU?
Diyarbakır’ın Bağlar ilçesi kırsal Tavşantepe Mahallesi’nde 21 Ağustos’ta kaybolan ve 8 Eylül’de Eğertutmaz Deresi’nde cesedi bulunan Narin Güran cinayetiyle ilgili davanın ilk duruşması, 7 Kasım’da 8’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde başladı.
Soruşturma kapsamında, tutuklu 12 şüpheliden 4’ü hakkında Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, aracında Narin’e ait DNA ve kıl örneği bulunan amcası Salim Güran, annesi Yüksel Güran ve ağabeyi Enes Güran ile gözaltına alındıktan sonra cesedi dere yatağına taşıdığını itiraf eden komşuları Nevzat Bahtiyar’ın HTS ve baz istasyonu kayıtlarına göre, olay anında aynı evde olduğunun tespit edildiği belirtilerek, “İştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası isteniyor.
Duruşmanın ilk iki gününde, amca Salim Güran, anne Yüksel Güran, ağabey Enes Güran, Narin’in cesedini taşıyan Nevzat Bahtiyar ve tanıklar ifade verdi.