Çewlik.net – CHP Genel Başkanı Özgür Özel, büyük yazar Yaşar Kemal’in 101’inci doğum gününde, dünyaya geldiği Kadirli’nin Hemite köyündeki Yaşar Kemal Kültür Evi’ni ziyaret etti. Özel, ardından İnce Memed Anıtı’nı ziyaret edip, Yaşar Kemal’in eşi Ayşe Semiha Baban ile sohbet etti.
Ziyarette konuşan Özgür Özel, şunları söyledi:
“Burası, 101 yıl önce Yaşar Kemal’in doğduğu, büyüdüğü bir yer. Van’ın Muradiye ilçesinden 1915’te Rus işgalinden dolayı buraya göçmüş. Buraya yerleşip, buranın insanları bir arada olup, buranın kültürüyle büyüyüp, kendi kökleriyle buranın kültürünü harmanlayıp, şüphesiz Türkiye’nin dünyaca en tanınmış edebiyatçısı, Türkiye’nin en önemli aydınlarından bir tanesi, her zaman vicdanın sesi, her zaman barışın savunucusu olmuş Yaşar Kemal’in yetiştiği topraklardayız.
Buranın Türkiye kültürü açısından, Türk toplumu açısından, Türkiye’de yaşayan hangi etnik kökenden olursa olsun, hangi mezhepten olursa olsun, tüm insanlar açısından çok büyük önemi var. Böyle bir günde burada olmak çok önemli.
‘BURAYA HER SENE GELELİM’
Başkanımız bir Yaşar Kemal Kültür Festivali başlattı. Onunla ilgili bilgileri okudum. Mutlaka bunun en önemli ayağının Hemite köyü olması lazım. Buraya bundan sonra imkanımız oldukça her sene gelmeye devam edelim. Burada Türkiye’nin genç edebiyatçılarını, dünya edebiyatının önemli isimlerini ağırlayalım, ihtiyaç olursa Kadirli Belediyesi’nin gücü yetmezse, Adana Büyükşehir Belediyesi burada.
‘SİYASİ ŞARTLAR NOBEL ALMASINA ENGEL OLDU’
Cumhuriyet’in kurulduğu sene doğan Yaşar Kemal, benim doğduğum yıl 1974’te Nobel Barış Ödülü’ne aday gösterildi. 5 finalistten bir tanesi oldu. Tabii o günün şartlarında, Kıbrıs Barış Harekatı’nın, ambargonun şartlarında bu adaylık bile muazzam bir şey. O gün tabii siyasi şartlar belki onun Nobel Edebiyat Ödülü almasına mani oldu ama dünyadaki pek çok edebiyatçının ve Türkiye’deki herkesin gönlünde Yaşar Kemal, aldığı ödüllerin yanında Türk insanının tamamının kalbinde tahtta olan ve ödüllerin en büyüğüne sahip olan birisidir. Kendisinin aziz hatırası önünde saygıyla eğiliyorum.”
‘İNCE MEMED GİBİ OLMAK DURUMUNDAYIZ’
Adana’da özellikle muhalif siyasetçilerin, Yaşar Kemal ile övündüklerini anlatan Özel, şöyle devam etti:
“Yaşar Kemal’in 32 yılda yazdığı 4 kitaplık İnce Memed serisiyle övünürler. Derler ki ‘Biz Abdi Ağalara karşı İnce Memed olmaya geldik.’ Biz de Abdi Ağaların düzenine karşı, kadın cinayetleri yaşanırken, kadınların arkasından çekilen ve İstanbul Sözleşmesi’nden çekilerek kadınları savunmasız bırakan Abdi Ağalara karşıyız. Bugün yolda durduk. 700 derece ateşin karşısında çalışan, pandemide dünya rekorları kıran, karların en büyüğünü elde edenler, işçisine, emeğinin karşılığını vermiyor, orada işçiyle patron karşı karşıya durduğunda bizim İnce Memed’leri oraya koşmuşlar, 100 gündür yanında duruyorlar ama patronu savunan Abdi Ağalara karşı 12 bin 500 lira, emekli maaşı veriliyor.
‘YAŞAR KEMAL’İN KALEMİNDEN DÖKÜLENLER, VASİYETTİR’
Yaşar Kemal’in 2014’te Bilgi Üniversitesi’ne çağrıldığını ancak sağlık sorunları nedeniyle gidemediğini hatırlatan Özel, şunları dedi:
“Bir mesaj yollamış. Bakın ne demiş; ‘Benim kitabımı okuyan katil olmasın, savaş düşmanı olsun. İnsanın, insanı sömürmesine karşı çıksın. Kimse kimseyi aşağılamasın. Kimse kimseyi yok etmeye çalışmasın. Asimile etmesin. Benim kitaplarımı okuyanlar, yoksullukla birlik olsunlar. Yoksulluk, bütün insanların utancıdır. Benim kitabımı okuyanlar, cümle kötülüklerden arınsınlar.’
Yaşar Kemal kimin yanındaysa ben, biz, hepimiz Cumhuriyet Halk Partisi olarak Yaşar Kemal’in yanında durduğu herkesin yanındayız. Kürt’ün de Türk’ün de garibanının arkasındayız. Alevi’nin de Sünni’nin de işsizinin yanı başındayız. Bu ülkenin her etnik gruptan, her mezhepten, yoksullarının, kimsesizlerinin, işsizlerinin, güvencesizlerinin, evladının geleceğinden endişe edenlerin ve bu memleketten, bu halinden yorulup yurt dışına gitmeyi düşünen gençlerinin hepsinin yanındayız ve size söz veriyoruz, Yaşar Kemal’in kaleminden dökülenler, hepimize hem vasiyettir hem hepimizin tutması gereken bir sözdür.
Bu ülkede bütün eşitsizlikler ortada kalkana kadar, yoksulluğu yönetmek değil, yok etmek için bir iktidar kurup, o iktidarla yoksulluğu yok edene kadar her türlü eşitsizlik, adaletsizlik ortadan kalkana kadar, hiçbir suçu günahı olmadığı halde hakkında mahkeme açılmadığı halde, açılıp da yargılanıp beraat ettiği halde işinden, gücünden edilmişlere gelip sahip çıkana kadar, insanı ters dizsen düz çıkan, bu güzelim Çukurova’da pamuk yeniden beyaz altını olana kadar, emekçiler, çiftçiler hakkını, alnının terinin karşılığını alana kadar, Yaşar Kemal cesaretiyle mücadele etmeye, yapılacak ilk seçimlerde Yaşar Kemal’in sahip çıktıklarını iktidara getirmeye söz veriyorum.”