Çewlik.net – Organize suç örgütü lideri suçlamasıyla yakalama kararı çıkarılan Sedat Peker, Köfteci Yusuf’un ürünlerinde domuz eti tespit edilmesine ilişkin tartışmada ‘çökme’ davasının yeniden gündeme gelmesine ilişkin avukatı aracılığıyla açıklama yaptı. Peker, Köfteci Yusuf’un domuz eti konusunda ‘kumpas’ iddiasında bulunması sonrasında okların kendisine dönmesine tepki gösterdi.
Peker, Köfteci Yusuf’a ‘çökmek’ istediği gerekçesiyle davalık olmuş ve 19 tutuksuz sanık ile birlikte yargılanmıştı. Avukatı Ersan Barkın ise sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Peker’in ilgili haberlere adının karışmasından rahatsız olduğunu belirterek, “… müvekkilin domuz eti ile ilgili yorumu ise şöyledir: Devletin bir insanı uyuşturucu ticareti ile suçlaması halinde, satıldığı iddia edilen uyuşturucuyu ortaya çıkarması nasıl bir zorunluluksa, ürünlere domuz eti karıştırıldığı iddiasında da, domuz etlerini delilleri ile kanıtlaması zorunludur” dedi.
Barkın şu ifadeleri kullandı:
“Müvekkilim Sayın Reis Sedat Peker, Köfteci Yusuf’un şubelerinde domuz eti satıldığı ile ilgili haberlere isminin karıştırılmasından son derece rahatsız olmuştur. Köfteci Yusuf restoranlarının sahibi Yusuf Akkaş, dönemin muktedir yöneticilerine şirin görünmek için, iddianamede açıkça olayla ilgisiz olduğu saptanmış olan müvekkil hakkında, bir senedir devam etmekte olan Bursa 5.ACM’deki dosyaya verdiği dilekçeyle, şikayetçi olduğunu söyleyip, kendisinin sanık haline getirilmesine hatta hakkında kırmızı bültenle arama kararı çıkarılmasına neden olmuştur. Bu son derece adaletsiz, hakkaniyete aykırı bir davranıştır.
Buna karşın, müvekkilin domuz eti ile ilgili yorumu ise şöyledir: Devletin bir insanı uyuşturucu ticareti ile suçlaması halinde, satıldığı iddia edilen uyuşturucuyu ortaya çıkarması nasıl bir zorunluluksa, ürünlere domuz eti karıştırıldığı iddiasında da, domuz etlerini delilleri ile kanıtlaması zorunludur.
Türkiye’yi temsil eden bir marka haline gelmiş, ayrıca 12.000 kişiyi istihdam eden bir işyeriyle ilgili bu tip suçlamalar yapılırken, daha hassas, daha adil davranılmalı ve toplumda şüpheye yer bırakmayacak şekilde tahkikat yapılmalıdır.
Müvekkilin, muktedirlere yaranmak için kendisine haksızlık yapan kişi hakkında düşüncesi dahi bu şekildedir. Aslında konunun özeti, herkes, kendisine yaraşır biçimde davranmaktadır.” (HABER MERKEZİ)